"Alo"
"Evet Meral."
"Kutuplarda mı yaşıyorsun ne bu soğukluk?"
"Uykudan uyandırdığın için."
"Neyse, cumartesi konser varmış, sen de gelsene bizle."
"Sence ben en sevdiğim grubun konserini kaçırır mıyım? Bileti aldım bile. Hem biz derken, kim kim?"
"Leyla, Mert, Atlas falan işte. Mert'in arkadaşlarından kim gelir bilmiyorum."
"Ben de size katılırım. Sonra görüşürüz."
"Görüşürüz."Telefonu kapatıp odanın öbür köşesinde kendi halinde takılan Leyla'ya döndüm.
"Kağan işi halloldu."
"Süper! Sen Mert'e haber verdin mi?"
"Nasıl olsa her türlü ikna ederim."
"Kız arasana adamı, biletler biticek."Biz konuşurken telefonuma Mert'ten bir mesaj geldi.
Neptün'üm💙: Cumartesi bi işin yok di mi
Siz: Konsere mi götürcen?
Neptün'üm💙: Nerden anladın
Neptün'üm💙: Ben daha sürpriz yapacaktım
Siz: Leyla da yanımdaSon mesajımdan sonra cevap vermek yerine aramayı tercih etmişti. Arkama yaslanıp aramayı cevapladım.
"Alo" arkadan Atlas'ın sesi gelince aramayı hoparlöre aldım.
Atlas tekrar seslenince Leyla odağını elindeki telefondan ayırmıştı.
"Senin ne işin var lan orda?"
"Asıl senin benim karımın yanında ne işin var?"
"O benim yanıma geldi, salak."
"Meral, kocamla öyle konuşamazsın."
"Atlas Mert nerde?"
"Burdayım balım."
"Arabada mısınız siz?"
"Evet."Atlas Leyla'ya cevap verdikten sonra motor sesi durdu.
"Balım şimdi kapatmam lazım, sonra görüşürüz."
"Görüşürüz."Telefon kapandıktan sonra Leyla tekrar telefonuyla uğraşmaya başladı. Ben de kendi elimdeki telefona yoğunlaşacaktım ki kapı zili çaldı.
Yataktan kalkıp kapıya gittim. Açtığımda karşımda Ufuk, Atlas ve Mert duruyordu.
"Ne işiniz var burda?"
"Çok misafirperversin yenge."
"Öyleyimdir. Ama soruma cevap almam lazım."
"Sevgilimi görürken de mi senden izin alıcam?"
"Hadi seni anladım, Mert'i de. Ufuk sen ne alaka?"
"Ablan anlatmadı mı?"Ben olayları anlamaya çalışırken ablam odasından hazırlanmış şekilde çıkıp yanımıza geldi.
"Oo, erkencisiniz."
"Abla randevun bununla mı?" ablam cevap vermeye tenezzül etmeden Ufuk'un yanına geçti ve yanağından öptü.Atlas ve Mert'i içeri buyur ettikten sonra ablama tekrar döndüm.
"Akşam görüşücez."
"Görüşürüz canım."Ablama bunca sene nasıl katlandığımı düşünerek kapıyı kapatıp içeri geçtim.
Atlas ve Mert salonda kurulmuş oturuyorlardı.
"Leyla nerde?"
"Burdayım aşkım." Leyla odadan gelip Atlasın yanına kuruldu.
"Siz ne olduğunu biliyor musunuz?"
"Nasıl yani?"
"Abini ve ablamı diyorum Atlas, ikisi ne alaka?"
"Bilmem, ama bence yakışıyolar."Göz devirip kendimi koltuğa attım. Ablamın nasıl bir insan olduğunu biliyordum ve kesinlikle Ufuk ona göre değildi.
"Sen ablamı tanımıyorsun."
"Evet, Melek abla abini parmağında oynatır."
"Uyarmalı mıyız?"
"Bence dokunmayalım."
"Ben akşam ablamla konuşucam, o zaman söylerim."Elim eşofmanmanımın cebindeki USB belleğe gitmişti. Bunun bende olduğunu o anlık unutmuştum, keşeke de hatırlamasaydım. Gözlerim yaşarmıştı. Ben neden annem konusunda bu kadar hassasım ki?