Lina o gün okulda sürekli düşündü.
"Neden ben?, Bu çocuğun benimle derdi ne?, Neden bir başkası değilde ben amk?, Ne istiyo benden?, Ben ona hiçbir şey yapmamışken, o neden böyle davranıyor?, Acaba son söylediklerim onun kalbini kırmış mıdır?, Keşke söylemeseydim... "
Bora'da düşünmekten kafayı yiyecekti. Ama Lina gibi pişman değil aksine çok öfkeliydi. Aklı hâlâ yapmadıklarındaydı. Son söyledikleri üzerine daha da öfkelenmişti, daha da artmıştı ona olan nefreti, daha çok soğumuştu ondan.
Lina o gün matematik dersinde düşüne düşüne bir karar almıştı. Artık Bora'nın yaptıkları umrunda bile değildi. Tek bildiği o kendisine nasıl davranıyorsa kendiside artık ona öyle davranacaktı. Acımıyacaktı ona. İntikamını alacaktı Bora'dan.
...
Bora eve gelip yatağına uzanmıştı, biraz uyumak istiyordu. Tam o sırada telefonuna onlarca bildirim gelmeye başlamıştı. Sanırım Bora'ya dinlenmek haram olmuştu.
Yatağında doğrulup masanın üzerindeki telefonuna uzanmıştı. Telefonunu açtığında " 'sarışın' dan 16 mesaj" yazısını gördü.
Mesaj kutusunu açıp okumaya başlayınca gözlerinden yavaş yavaş süzülen gözyaşlarını hissetmişti teninde.
sarışın
Bora nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama hemen hastaneye gelmen gerekiyor.
Çünkü baban araba kazası geçirmiş ve yine sarhoşken.
Bora şaşkınlığını üzerinden atar atmaz Ege'yi aradı.
"Ege"
"Efendim Bora"
"Yazdıkların doğru mu?"
"E-evet maalesef doğru kardeşim"
"T-tamam tamam geliyorum hemen"
Gözyaşlarını hızlıca elleriyle silen Bora üzerine montunu bile almadan alel acele evden çıkmıştı.
Koşarak son otobüse yetişmeye çalışıyordu. Ama hızlıca koşmasına rağmen otobüsü kaçırmıştı.
Hemen bir taksi çevirmeye karar verdi. Taksi gelir gelmez bindi.
...
Hastaneye varır varmaz içeri girmişti.Çok kalabalıktı,koşarken insanlara çarpıyordu. Onlar Bora'nın arkasından yavaş olması için bağırıyorlardı ama Bora aldırmadan koşmaya devam ediyordu.
İçeri giren Bora karşısında Ege'yi görünce bir rahatlama gelmişti. Korkudan ve yorgunluktan konuşamayacak hale gelen Bora ordan oraya koşmaktan da nefes nefese kalmıştı.
İlk sorduğu şey
"Babam iyi mi?" olmuştu.
Ege cevap vermek yerine sadece yere bakıyordu.
"Konuşsana Ege babam iyi mi?"
Ege hâlâ cevap veremiyordu. Sadece yere bakıyordu. Bora Ege'nin yakasından tutup duvara yapıştırmıştı.
"Ege söylesene konuşsana baban iyi desene"
Ege hâlâ susmaya devam edince Bora olanları anlamıştı. Gözleri dolmaya başlayan Bora'nın ayakları tutmuyordu. Birden yere düşünce Ege tutmaya çalışmıştı.
Bora düştüğü yerde hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı. Ege'de destek çıkmak için ona sarılıyor ve moral verici sözler söylemeye çalışıyordu.
Ama hiçbir işe yaramıyordu.
