Hırsızlık

48 5 6
                                    

LÜTFEN BÜTÜN BÖLÜMLERİ "PLAYİNG DANGEROUS" ŞARKISINI DİNLEYEREK OKUR MUSUNUZ? ✮

Lina yine bir sabah erkenden uyanmış okul için hazırlanmış ve servisinin gelmesini bekliyordu.

Yaklaşık 5 dakika sonra servis gelmişti, Lina yine hiç sevmediği o çocuğun yanına oturmak zorunda kalmıştı.

Bora ile aynı sınıftalardı ama ikiside birbirinden ölümüne nefret ediyordu.
Nedenini ikiside bir türlü anlamıyordu,sadece nefret ediyolardı işte.

Okula vardıklarında Lina, Bora ile aynı anda sınıfa girmemek için biraz daha yavaş yürüyordu. Etrafına baktığında neyseki Bora çoktan ortalıktan kaybolmuştu bile.

Lina sınıfa girdiğinde sınıfta sadece Bora'yı görmüştü.Zaten genelde de sınıfa ilk önce onlar gelirdi.

Bora mavi hırkasının şapkasını kafasına geçirmiş, sıraya kollarını koymuş, uyuyordu.Lina ondan ne kadar nefret etse de bu hali ona sevimli geliyordu.

Lina bir süre Bora'nın bu sevimli halini izlemeye karar vermişti. Ta ki Ege sınıfa girene kadar.

Ege sınıfa girer girmez Bora'yı gıdıklamaya başlamıştı. Bora bi anda Ege üstüne atlayınca neye uğradığını şaşırmıştı.

Ege "Olm zaten evde dana gibi uyuyorsun, bari okulda uyuma amk" diye bağırmaya başlamıştı.

Bora "Ya bağırmasana kulağımın dibinde zaten başım ağrıyor" diye karşılık verince Ege "Of tamam aq ben kantine gidiyorum geliyorsan gel" demişti.

Bora halsiz bir şekilde "Gelmicem sen git" demişti. Tabi Lina her ne kadar telefonla uğraşıyormuş gibi gözükse de bütün konuşmaları duymuştu.

Lina'nın aklından birsürü soru geçiyordu. "Başımı ağrıyormuş?, Acaba neden ağrıyor?, Çok mu hasta acaba?, Sesi de hiç iyi gelmiyor...

Sınıf iyice kalabalıklaşmaya başlamıştı. Herkes tek tek geliyordu. Sonunda ders başlamıştı.

...

Aşırı sıkıcı geçen beş dersin ardından sonunda öğle arasıydı. Yine her öğle arası olduğu gibi sınıf başkanı Yasmin telefonları kilitli dolaptan çıkartmıştı.

Herkes tek tek telefonunu alıp bahçeye çıkmaya başlamışken Bora'nın telefonu kutuda değildi.

Bora telefonunun Ege'de olduğunu düşünerek Ege'ye " Of Ege ver şunu uğraşma benimle amk" diye çıkışıyorken Ege neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Neyi veriyim amk ne saçmalıyon ha o mu puuuhuhaah saçmalama olm herkesin içinde olmaz, sessiz bir yere geçelim öyle veririm tabi ehhehe" diye hiç komik olmayan gay şakasını yapmıştı yine.

Bora daha fazla sinirlenerek "Ne diyon gerizekalı telefonumu versene" demişti.

Ege "He telefondan mı bahsediyordun aq bende şey sanmıştım"

Bora "Uzatma Ege ver şunu gidelim artık amk"

Ege "Olm valla bende değil lan"

Bora "Sende değilse kimde o zaman amk"

Ege "Ben ne bileyim aq"

Bora "Hah olm şaka mısın sen dalga geçmeyi bırak"

Ege "Ya sabır çattık he"

Bora "Tamam sen istedin bende sınıftakileri ararım"

Ege "Neyi arayacaksın lan?!"

Bora "Çantalarını arıyacam"

Ege "Oha abartma amk kanıtın bile yok ne hakla arıyorsun?"

Bora "Sen karışma ben hallederim" diyerek sınıfın kapısını kapatmış ve tahtanın önüne geçip sesinin duyulması için yüksek sesle konuşmaya başlamıştı.

"Arkadaşlar herkes bir saniye buraya bakabilir mi acaba" Herkes aynı anda kafasını Bora'nın sesine doğru çevirmişti. Lina da dahil.

"Bir hırsızlık vakası yüzünden çantalarınızı arıycam da sıkıntı olur mu?" Herkes bir ağızdan konuşmaya başlamıştı. Kimse için sıkıntı yok gibi gözüküyordu, Lina hariç.

Lina bu konuşma üzerine çok sinirlenmişti ve Bora'ya "Kimsenin eşyasına dokunamazsın, bu hakkı sana kim verdi?!"

Bora "Ben herkesten izin aldım,sana noluyo?"

Lina "Tamam onlar izin vermiş olabilir ama ben izin vermiyorum"

Bora "Demek ki telefonumu sen aldın o yüzden aramamı istemiyorsun"

Lina "Ne saçmalıyorsun sen ben kimsenin eşyasını izinsiz almam"

Bora "Madem kendinden bu kadar eminsin aç göster çantanı da bizde sana inanalım ha ne dersin? "

Lina'nın korkucak birşeyi yoktu. Sonuçta Bora'nın telefonunu o almamıştı.

Bora'nın bu sözleri üzerine tüm gözler Lina'ya odaklanmıştı.

Lina'nın çocukluk arkadaşı olan Derin Lina'ya yaklaşarak "Knk harbiden gösterecek misin bu salağa çantanı?"

Lina "Napmalıyım Derin başka çare yok baksana herkes telefonun bende olmadığına zaten çoktan inanmış beni tanıyorlar,almayacağımı biliyorlar. Ama şu aptal Bora'yı inandıramazsam okulda dedikodumu çıkartır"

Derin "Aman knk bırak ne yapıyorsa yapsın,neye inanıyorsa ona inansın, biz senin almadığını biliyoruz"

Lina "Olmaz Derin kendimi kanıtlamam lazım yoksa rahat hissedemem benim aldığımı düşünür"

Derin "Peki Lina sen bilirsin"

Şimdi tüm gözler Lina'nın üzerindeydi. Lina telefonu almış mıydı yoksa almamış mıydı?

Bora herkesten daha çok merak ediyordu. Zaten birbirlerinden nefret ediyorlardı. Kesinlikle Lina almış olmalıydı.

Bora bunları düşünürken Lina çantasının fermuarına elini götürmüş çoktan çantasını açmıştı bile.

YANLIŞLARIMI SÖYLEYEBİLİRSİNİZ
DÜZELTMEM İÇİN ★






Herkes Öldürür SevdiğiniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin