seni özledim hyung - minsung

1

Sabah Bbama'nın üzerime atlaması sonucu uyanmak zorunda kaldım. Telefonumu açıp çalmak üzere olan 16. alarmı kapatıp mutfağa doğru yol aldım. Yemek yapmaya cidden üşeniyordum. Raflardan bir tabak ve yulaf aldım. Dolaptan sütü alıp yaptığım sanat eserini yedim.
Odama gidip üzerime bir şeyler giydim ve evden çıktım.
Otobüsü beklerken telefonumdan saate baktığımda buluşmaya geç kaldığımı görerek koşmaya başladım. Otobüsü beklersem bindiğim son otobüs olurdu.

Buluşma yerine vardığrdımda nefes nefese kalmıştım.
Hızlıca beni bekleyen Felix ve Seungmin'in yanına gittim.
İkisi de öldürücü bakışlar atıyordu.

-Hadi ya ne baktınız öyle. Daha da geç kalıcaz.

-Niye acaba?

Diye söylenerek yürümeye başladı Seungmin. Felix biraz olsun yumuşamış ve benle konuşmaya başlamıştı.

-Niye geç kaldın Hanji?

-Dur ben söyliyim. Uyuyordu ve zorla Bbama'nın sayesinde uyandı.

-Oha evime kameramı koydun doğru söyle.

Seungmin bana göz devirip yürümeye devam etti.

Sonunda AVM'ye varmıştık. Seungmin ve Felix Jeongin'in doğum günü hediyesini seçmişlerdi önceden, ama ben bugün gezerken seçecektim. Seung duysa beni öldürürdü.
Felix, Jeongin için alacağı hoodieyi bulmuş ve satın almıştı. Ardından Seungmin'in lip balmını alıp gezmeye başlamıştık.
Çocukları 'Alacağım şey buralarda değil' diyerek geçiştiriyordum.
Gözüme çarpan ultra hüper parlak ve güzel bir kolye takıldı. Yanımda ki iki varlığı unutup dükkana doğru koşmaya başladım.

Ben kolyeyi almış dükkandan çıkarken ikili daha yeni geliyorlardı. Üstelik ellerinde Starbucks bardağı vardı. Bensiz kahve demek ha?!!

-Lan siz nerdeydiniz?

-Okuman var mı Hanji?

Seungmin elindeki bardağı zorla yüzüme uzatıyordu.

-Anladık be! Bensiz niye gittiniz hem!?

-Sen niye bizsiz gittin?

Sustum. Başka ne yapabilirim kii?
İkisini de kollarından tutup sürüklemeye başladım.

-Hanji nereye?

-Bende alıcam hadi itiraz yok.

Sonun da geldiğimizde sırada bir kişi bile yoktu.

-Seung bizde şans yok galiba.

-Hem de nasıl

İkiliye dönüp dil çıkarttım.
Direkt kasaya gidip istediğim içeceği söyledim. Az sonra hazır olduğunda arkamı döndüğümde birine çarpmıştım.

-Dikkat etsene be çocuk.

Sinirlenip adama diklenmeye başladım.

-Asıl sen dikkat et. Arkamda gözlerim yok maalesef.

Adam bana bakıp birşeyler söyledi ama anlayamamıştım.
Adam gittikten sonra arkamdan gülme krizine girmiş iki kişinin sesi geliyordu.

-Dikkat... Ahahaha. Dikkat etsene be. Ahahahahaha

-Asıl sen ahahahaa dikkat et. AH karnım ağrıyo. Ahahaa

İkisine side eyes atıp yürümeye başladım. Hala gülüyordu angutlar ya!

Sonunda akıllarına geldiğimde AVM'den çıkmak üzereydim.
Son anda yakalamışlardı beni.

-Ya Hanjii! Küsme