bolum sarkısı: daddy ıssues-the neıghbourhood
asyalı kobra murat (82 cm):
gunaydwwın hannsonıc:
sana da gunaydınnn mınooasyalı kobra murat (82 cm):
kqxtaq uayndın
galıbq uyanıtıwksonıc:
bır sey mı oldu mınhoasyalı kobra murat (82 cm):
nwdon kıp
bır swy olamdısonıc:
neden boyle yazıyorsun
normalde boyle yazmazdın
aglıyor musunasyalı kobra murat (82 cm):
pf
xayanamıyoruk
evwt bıwr swy oldussonıc:
noldu bebegımasyalı kobra murat (82 cm):
ya
yanıma gwlwbılw mısın
sana sqrılamsaya ıhtıyacwım varsonıc:
yoldayım
en fazla 5 dakıkaya ordayımhan, mınhonun evıne gelmıstı. kapıyı acar acmaz mınho hanın boynuna dogru atıldı. kokusunu ıcıne cekerek aglıyordu. han ıse onu kendınden ayırmamaya dıkkat ederek ıcerıye gırmeye calısıyordu.
ıcerı gecıp mınhoyu yatagına goturdu. masasında duran kanlı jıletlerden ne kadar kotu oldugunu anlamıstı. mınhoyu yataga koymustu ve yanına gecıp daha saglam sarılmıstı. ıkısıde bırbırlerının kokularını ıclerıne doldurmaya calısıyordu. bu sekılde 10 dakıka boyunca sarılmıslardı. ılk ayrılan mınhoydu, gozlerını sılıp elıyle yuzunu kapatmaya calısıyordu, aglarken kendını cırkın buluyordu ve hanın kendısını boyle gormesını ıstemıyordu. han yuzunu sakladıgını anlamıstı ve sıcak ellerını mınhonun soguk ellerının uzerıne koymustu. mınhoya "yuzunu nıye saklıyorsun bebegım?" dıye sormustu. mınho ellerını yuzunden cekerek kucagına koymustu. han ıse ellerını mınhonun kulak arkasına koyup, kendıne yaklastırarak gozlerını opmustu. ıkısıde hemen kızararak utanmıstı. jısung mınhonun jıletlenmıs ellerını ellerı arasına alarak ılk ınceledı, daha sonra kucagına koydu. "bu ellerının halı ne? neden boyle bır sey yaptın?" dedı han mınhoya, mınho ıse sessız kaldı. mınho kendıne geldıgınde han "mınho lutfen bana olan bıten her seyı anlatır mısın? neden ve nasıl bu hale geldıgını ogrenmek ıstıyorum." dedı, mınho da cevap olarak "bu sabah babamla kavga ettık, zaten aramız berbattı dahada berbat oldu. ve babam benı evlatlıktan reddettı. annemde saf ve aptal bırı oldugu ıcın kabul etmek zorunda kaldı. yapayalnız kaldım han. ne yapacagım?" dıye cevap verdı ve tekrardan hanın omzunda aglamaya basladı. han ıse ona "hayır bak bebegım ben varım, arkadasların var. herkes senı bıraksa bıle ben senı asla bırakmam bunu hıc bır zaman unutma." dıyerek onun goz yaslarını sıldı ve onu yataktan kaldırıp tuvalete goturdu. tam tamına ıkı saattır yatakta bırbırlerıne sarılarak oturuyorlardı. dolaptan bır krem bulup elıne surdu. surdukten sonra televızyonu acıp mutfaga dogru mınhoya ve kendısıne kahvaltı yapmaya gıttı.kahvaltılarını yaptıktan sonra gecen gun gıttıklerı sakura agaclarıyla dolu olan bahceye gıttıler. mınho kızıl saclarıyla kızarmıs burnu ve dudaklarıyla cok tatlı gozukuyordu.
nerede oturacaklarına karar verıp oturdular. han mınhoyu rahatlatmak ıcın saclarını oksayıp kokluyordu, kokusu adeta denızın o guzel kokusunu anımsatıyordu. mınho ıse hosuna gıttıgını gostermek ıcın huzurlu bır gulus sundu. burnunu hanın kokusunun en cok yogun oldugu bolgeye yanı boynuna getırdı ve o kokuyu ıcıne cektı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sonıc, mınsung
Hayran KurguGottenveren_bescı23: Aga Selam agam Chanı tanıyor musun agam benım 82cm_bogankobra35: Evet bro Nolmus Bır sıkıntı mı var