10.

146 8 3
                                    


2 hafta sonra...

Taehyung'la han nehrine gelmiştik. Gelmeden önce marketten bir kaç atıştırmalık ve içecek almıştık. Kendi çapımızda piknik tarzı birşey yapıyorduk.

Çimenlerin üzerine serdiğimiz örtünün üzerinde otururken, taehyung uzanıp kafasını da bacaklarımın üstüne koydu.

Ellerim saçlarına giderken yavaşça okşamaya başladım. Hava çok güzeldi, etraf çokta kalabalık değildi.

"Tete" diye mırıldanıp cevap vermesini bekledim. Bakışlarını gökyüzünden ayırıp yukarıdan ona bakan, bana çevirdi.

"Efendim güzelim?" Diye mırıldanıp ellerinden birini kaldırıp gözlerimin önene gelen saç tutamını kulağımın arkasına attı.

" yaz tatili yaklaşıyor, busan'a gidelim mi? Arkadaşlarımızla?" Diye aklımdaki soruyu dile getirdim.

Kaşları çatılirken düşündü bi süre.

"Daha 1 hafta var, bizimkilerle konuşalım daha sonra gideceğimiz yeri ve otel'i ayarlarız olur mu bebeğim?" Dedi.

Bu beni mutlu ederken kocaman gülümsedim ve eğilip alnından öpüp geri çekildim. " olur akşam hep beraber grup kuralım öyle karar veririz" dedim.

"Tamam meleğim, sen nasıl istersen".
___

Biraz daha orda oturup, toparlanıp el ele dolaşmaya çıkmıştık.

Yolda taehyung'u görenler selam verirken, bende onları dinliyordum.

Saat geç olmaya başlayınca taehyung'un telefonu çalmış ve babası eve gelmesini söylemişti.

Neler olduğunu sorduğumda o da bilmediğini söyleyip, beni eve bırakmıştı ve gitmişti.

Bende eve gelince sıcak bir duş alıp, televizyon izlemek için salona indim.

Salona geçmeden önce mutfağa geçip bir bardak su içtim. Ardından dondurucu da dondurmam olduğu aklıma gelirken, dolaba doğru ilerledim ve kapağını açtıp dondurmamı aldım.

Paketini açıp çok kutusuna attım ve gerisin geri salona geri dönüp çiftli koltuğa oturdum.

Sehpadaki kumandayı alıp televizyonu açtım ve kanallarda dolaşmaya başladım.

Sevdiğim oyuncunun dizisini görünce durdurup, dondurmam eşliğinde diziyi izlemeye başladım.

___

Ardan geçen iki saatin ardından, taehyung'u aradım ama açmıyordu.
Mesaj attım ama onada cevap vermeyince endişelenmiştim.

Telefonumu yeniden elime alıp yoongi hyung'u aradım. İkinci çalışta açarken telefonumu kulağıma yasladım.

"Efendim jungkook?" Diye hattın diğer ucundan konuştu.

"Hyung merhaba, ben taehyung'a ulaşamadım da, konuştun mu onunla dicektim?" Diye mırıldanıp cevap bekledim.

Sıkıntılı bir soluk bırakırken hâlâ cevap vermediği için "Hyung?" Diye yeniledim.

"Jungkook, konuştum. Hatta onların evinden geliyorum. Taehyung iyi ama seninle konuşması daha iyi Olur. Babasıyla tartıştı onun anlatması daha sağlıklı, şimdi kapatmam lazım, görüşürüz" diyip telefonu suratıma kapattı.

Kaşlarım karmaşa içinde çatılirken, telefonu kulağımdan indirdim.

Daha çok endişelenirken, hızla odama çıkıp dolaptan naylon ceketimi alıp üstüme geçirdim ve odamdan çıktıp dış kapıya ilerledim.

keko/taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin