Aşk neydi?Aşk çok saf ve temiz bir duyguydu inananlar için. Peki inanmayanlar? Jungkook.
Jungkook aşka inanmazdı taehyung'la tanışmadan önce. Hatta aşk duygusunu taehyung'la tatmıştı.
Peki ya taehyung?
Taehyung aşk'ı geçin sevmek yada sevilmek nasıl bir duyguydu bunu jungkook'la tanışmadan önce bilmezdi.
Jungkook, taehyung'u ne kadar ilk altı ay terslese bile, korkusundandı. Ailesi öldükten sonra terk edilmekten ölesiye korkuyordu. Hâlâ da korkuyor du, sanırım terk edildiğini düşünüyordu. Ama hayır.
Taehyung, jungkook'a bakarken bile göz bebekleri titreyen bir insandı taehyung. Minik bebeğini asla terk etmezdi. Fakat Jungkook onu bırakmasından çok korkuyordu hele ki son sözlerinden sonra.
O tartışmadan sonra geçen ikinci günün akşamıydı. Fakat Jungkook bu iki gün boyunca sürekli ağlayıp, hiç bir şey yememişti. Güçten o kadar düşmüştüki ara sıra başı dönmesine rağmen kalkıp mutfağa adım atmıyordu.
Taehyung'u istiyordu.
Aynı o geceki gibi.
Ama taehyung yoktu, iki gece önceki gibi. Jungkook çok kırgındı, bazen sinirlenip onu dövmek bile istiyordu.
Taehyung...
İki gün önceki kavgadan sonra çok pişmandı. O da yemek yemek yerine sürekli alkol tüketiyordu. Bebeğini çok özlemişti fakat ne yazmaya nede yanına gitmeye yüzü vardı.
Asla ama asla jungkooku hayatından çıkartma gibi bi düşünce aklından dahi geçmemişti. O gece olan kavganın sebebi ise jin'e sarkıntılık eden iki üç serseriydi.
Yakın arkadaşı onu aradığı zaman ne kadar tereddütte kalsa bile, gönlü onları yalnız bırakmak istememişti.
Sonucunda ise jungkook'la büyük bir tartışma yaşamıştı. Jungkook'un haklı olduğunu biliyordu ama en çok onu üzen şey kendisini dinlememesiydi.
Eli sürekli telefona girmişti, fakat hepsinde parmaklarını büyük bir yumruk haline getirip geri indirmek olmuştu hep.
Özlüyordu. Deli gibi özlemişti fakat haksız olduğunu bile bile yanına gidemezdi, zaten gitse bile Jungkook onu görmek istemezdi.
Küçüğünü tek bıraktığı için çok pişmandı ama bunun için sanırım biraz geç kalmıştı. Çünkü Jungkook onu affedermiydi bilmiyordu. O gece yağmur yağdığında, içine bir huzursuzluk oluşmuştu fakat o bunu umursamak yerine karşısındaki adamı yumruklamıştı.
Taehyung Jungkook' u kaybedemezdi. Onu canı pahasına severken, ellerinin arasından uçmasına izin veremezdi.
Bu akşam ise hepsi jiminin evinde flim gecesi yapacaklardı. Hepsi gelmişti ama bir kişi hariç...jungkook.
Taehyung belki küçüğünün gönlünü alabilirdi fakat jin'in yanında onu beklerken karşılaştığı boşlukla zaten bozuk olan moreli daha çok bozulmuştu. Belkide zamana bırakmalıyım diye geçirdi içinden, koltuğa otururken.
Sıkıntılı bir soluk bırakırken elleriyle suratını sıvazlayıp, başını kaldırdı. Jungkook'la konuşmak istiyordu ama son söylediği cümleden sonra yapamıyordu.
Namjoon onun bu hâline bakıp yanaklarını şişirip oflarken, sürekli kendini suçluyordu. Eğer o gece o kavgaya onu çağırmasalardı, beklide Jungkook şuan burda taehyung'un kucağında ona mızmızlanıyor olabilirdi.
"Jungkookla benim konuşmamı istermisin?" Diye sordu jimin. Fakat onların değil taehyung'un konuşması daha iyi olurdu bunun farkındalardı ama ellerinden başka birşey gelmiyordu.