Taehyung sabah uyandığında oldukça heyecanlıydı. Sebebi ise dün akşam jungkook'la olan konuşmasından aldığı ilhamdı. Kendini miniğine affettirmek istiyordu.Kahvaltısını yapıp, sabahın erken saatlerinde aradığı süpriz yapacağı yerin sahibiyle konuştuktan sonra hazırlanmaya başladı.
Herşey neredeyse hazırdı. Büyük bir sinama salonu kapattırıp, bütün koltuklarıda küçüğünün sevdiği üzere papatyalarla donatmıştı heryeri.
Umarım diyordu umarım herşey bugün düzelir...
Fakat akşamın ona ne gitireceğini bilmiyordu. Hazırlanmak için önce güzel bir duş aldı. Ardından dolabının önene gelip, jungkook'un ona en çok yakıştığını söylediği takımını çıkartıp, yatağın üzerine koydu.Tekrar dolaba ilerledi ve kendine siyah calvin klein boxer çıkartıp, belindeki havluyu yan taraftaki sandalyenin üstüne fırlattı. Ardından elindeki boxeri üstüne geçirip, yatağa ilerledi.
Yatağın üstündeki telefonunu alıp saate baktı. Saat 14;45'di hazırlanması için daha zamanı vardı.
Düşünmeden takımın parçası olan beyaz gömleğini eline alıp, üstüne geçirdi. Önce kollarından geçirdi ve düğmelerini iliklemeye başladı.
Gömleği giydikten sonra, siyah kumaş pantolon'u eline aldı ve onuda üstüne geçirdi. Karşıda bulunan aynanın önene geçti ve kendine baktı. Taehyung gerçekten yakışıklı bir adamdı.
Esmer teni, biri tek diğeri çift kapaklıydı gözleri. Uzun boyu, yapılı vücudu vardı. Taehyung dikkat çeken bir adamdı ve bunun farkındaydı, dönüp bir daha bakılıyordu ona.
Ama onun gözleri sadece bebeğini görünce titrer, kalbi teklerdi.
Derin bir nefes alıp, tekrar yatağa ilerledi ve siyah kıravatını eline aldı. Aynanın önüne geçip onu da bağlamaya başladı.
İşi bittiğinde derin bir nefes daha alıp, siyah kumaş ceketini üstüne geçirdi ve son kez aynanın önüne geçip, uzun saçlarını eli yardımıyla düzeltti. Ardından odadaki masaya ilerleyip çeşit çeşit farklı markalara ait, parfümlerinde baktı.
Eline mavi şişedeki parfümü aldı ve önce boynuna ardından bileklerine bir kaç fıs sıktı. İşte şimdi hazırdı.
Kendine kendine sırıtıp, odadan çıktı ve portmantodan evin anahtarını ve arabasının anahtarını alıp beyaz spor ayakkabısını giydi.
İşi bittiğinde doğruldu ve aynadan son kez kendine baktı. Hazır hissettiğinde tam evden çıkacakken annesinin sesini duydu.
" Taehyung? Nereye oğlum, hazırlamışsın?" Diye sevecen bir tonda konuştu. Oğlumu baştan aşağıya süzüp onaylar mırıltılar çıkarttı ve gülüp oğluna döndü.
"Jungkook için küçük bir süpriz hazırladım anne. Biliyorsun aramız limoni biraz. Önce sevdiği çiçeği alacağım sonrada bebeğimi." Diye keyifle konuştup yüzündeki tebessümle annesine döndü.
Annesi onun bu hâline bakıp küçük bir kıkırtı bıraktı sessiz ortama. Oğlu gerçekten çok âşıktı. Bunu gözlerine bakan biri bile anlayabilirdi. Taehyung jungkook'la tanıştıktan sonra çok farklı bir insan olmuştu, bunu annesi görüyordu. Ve oğlunun bu hali onu çok mutlu ediyordu.
Kadın derin bir nefes alıp " Jungkook oğlumun gönlünü almadan gelmiyorsun, kim taehyung. Şimdi git ve aranızı düzelt, bol şanslar oğlum." Diye keyifle konuştup yüzündeki tebessümle oğlunun gözlerine baktı.
Taehyung annesinin dediği şeyle ortama kıkırtı bıraktı ve " peki, bayan kim siz nasıl isterseniz" diye sessizce mırıldandı. Annesi onun bu hâline gülüp "eşşek sıpası, hadi bakalım git" dedi.