"Minho! "
Uzun zamandır sesi çıkmayan küçüğün ne yaptığını merak etmişti hyunjin, tabi mutfağa girdiğinde bir felaket ile karşılaşmayı beklemiyordu.
"Minho, bebeğim ne yaptın? " önündeki dondurma kutusunu neredeyse bitirmiş olan bedenle şaştı kaldı, minho ise onu hiç umursamadan devam ediyordu yemeye.
Tabi bu mutlu hali hyunjin dondurmayı önünden alınca son buldu.
"Huyuncin! "
"Hep üstünü kirletmişsin." uzun pembe beyaz çizgili çorapları, beyaz tişörtü, siyah şortu tamamen çilekli dondurma olmuştu. Hyunjin onu kucaklayıp üst kata çıktı.
"Manyo yapmıcam! "
"Yapacaksın! " kucağında çırpınan bedenle derin bir nefes aldı, küvete oturttu ve üstünü çıkarmaya başladı.Bir kaç banyo oyuncağı ile dikkatini dağıtıyordu.
Gördüğü köpükler ve oyuncaklar ile keyiflendi Minho, banyo bitince hyunjin ona en sevdiği kıyafetlerini giydirdi.
Yemek yiyip dizi izlediler, evde onlardan başka biri yoktu. Seungmin ve jeongin ailelerinin yanına gitmiş, chan çalışıyor, Changbin spor salonunda, felix markette, jisung ise dans pratiğineydi. Bir süre sonra Minho uyumuştu zaten.
✧༺✦✮✦༻∞ ❦ ∞༺✦✮✦༻✧
Öğle uykusunda olan beden üşüme hissi ile uyandı, çok üşüyordu. Donuyordu resmen ama neden bu kadar soğuktu? Normalde terlerdi. Hyunjin'e seslendi bir kaç kez fakat yanına jisung geldi.
"JiJi."oldukça kısık sesle konuştu.
"Bebeğim." jisung onu kucakladı fakat minho'nun vücudunun fazla sıcak olduğunu fark etti, yanıyordu resmen. Chan'ı çağırdı.
"Ateşi var, neden ki? "
Arkadan gelen hyunjin, minho'nun dolu bir dondurma kutusunu boşalttığını söyledi. Minik kedi hasta olmuştu.
"Doktora götürmeliyiz. " dedi jisung.
"Benim bir tanıdığım var, götürebilirim. " changbin'in çevresi cidden genişti, bu yüzden Minho'yu doktora götürebilirdi. Minho'nun üstüne sadece bir hırka aldılar ve arabaya bindiler. Changbin, hyunjin ve jisung vardı.
Nolduğunu anlayamayan Minho gözlerini doldurarak mızmızlandı, kulaklarını düşürdü. Hyunjin kucağında onu sallamaya başladığında durdu, başını onun göğsüne yasladı.
Doktor diye bahsettikleri kişi changbin'in çocukluk arkadaşı olan Yeonjun'du. Kendisinin bir kliniği vardı ve ageplay ya da little space bebeklere bakıyordu.
Kliniğe geldiklerinde içerisinin sıcak olması onları bir tedirgin etmişti, minho'nun daha da ateşi çıkabilirdi. Zaten hyunjin'in kucağında, kafasını bile kaldıramıyordu.
"Hoşgeldiniz." asistan tarafından karşılandılar, randevuları olduğunu söyleyip içeri girdiler. İçeriye girdiklerinde beyaz duvarların üstüne çizilmiş hayvan resimleri minho'nun dikkatini çekti ama hiç hali yoktu. Odanın bir köşesinde renkli oyuncak çitler vardı, içerisinde dağılmış oyuncaklar ve oyuncaklarla oynayan biri vardı. Kendisinden belki de biraz uzundu, mavi saçları dikkatini seçmişti.
"Merhaba Minho. " kendisinden büyük adamın onunla konuşması onu korkutmuştu, hyunjin'in boynuna sakladı yüzünü. Hyunjin onu sedyeye yatırdı ve başında beklemeye başladı.
Yeonjun onu muayene etmek için stetoskopunu ısıtıcıya tuttu, minik kedi zaten hastaydı. Onu daha da üşütmek istemezdi.
Minho üst vücudunda gezinen yabancı eller ile geriliyordu. başında dikilen hyunjin'e baktı, dolu gözleri ile mızmızlandı.
"Bir şey yok Minho, birazdan eve gideceğiz güzelim. " Minho tekrar önündeki pembe saçlı adama baktı, yeonjun onu merakla inceleyen bedene gülümsedi.
"Yeonjunie! "Dedi çitlerin içinde oynayan beden.
"Soobin-ah?"
"Çizgi film başlayacak. " yeonjun bununla kumandayı kavrayıp köşedeki küçük televizyonu açtı.
Minho'nun da dikkati televizyona kayarken yeonjun onu muayene etti, doğrulduğunda hyunjin'e baktı.
"Küçük bir iğne yapmam gerekiyor."
Hyunjin kafa salladı ve minho'nun elini tuttu. Yeonjun arkada iğneyi ayarlarken Minho televizyon izlemeye devam etti.
Yeonjun sonunda elinde iğne, bandaj ve kolonyalı pamuk ile geldi. Minho'nun koluna bandajı bağladı ve damarına bakmaya başladı, Minho ise çoktan mızmızlanmaya başlamıştı.
"Hayır hayır, Minho bir şey yok bebeğim. " yeonjun bulduğu damarla beraber iğneyi eline aldı, hyunjin minho'nun dikkatini televizyona vermeye çalıştı fakat kedi melezi ağlamaya başlamıştı. Bağırarak ağlamıyordu sadece gözlerinden yaş geliyor ve hyunjin'e onu kucağına alması için tek kolunu uzatıyordu.
Bir yandan da kenardaki jisung minho'nun kulaklarını okşayıp onu rahatlatmaya çalışıyordu, işe de yarıyordu.
"Huyuncin."
"Bebeğim gideceğiz, vallahi gideceğiz. Hatta eve giderken yeni oyuncak alırız sana. " yeonjun iğneyi minho'nun kolundan çekti ve pamuk verip bastırmalarını söyledi. Masasına ilerleyip bir kağıda bir kaç ilaç yazdı.
Çekmecesinden çıkardığı küçük peluşu minho'ya uzattı, sonunda istediği kucağa kavuşmuş olan Minho hyunjin'e baktı oyuncağı almak için. Hyunjin lafa sallayınca aldı kahverengi küçük ayıyı, üstünde kurdele de vardı.
"Canını acıttığım için bir özür hediyesi olsun bu. " dedi yeonjun, Minho tabi elindeki ayıyı incelemekten yarım yamalak duymuştu bu cümleyi. Gözlerini ayıdan çekip yeonjun'a çevirdi, sevimli bir gülümseme verdi ona.
"Görüşürüz Minho! " hyunjin kucağındaki bedenle dışarı çıktı, jisung da arkasından geldi. Kapıda bekleyen changbin'i meraklı bırakmayıp direkt anlattı.
"İğne yaptı yüzden ağladı biraz. "
Minho kollarını Changbin'e uzattı, changbin onu kucakladı ve arabaya ilerlediler.
Yolda minho'nun sevdiği birkaç atıştırmalık aldılar, eve gittiklerinde önce aç olan kediyi doyurdular. Sonrasında ise Minho en sevdiği tatlıyı yedi, buraya geleli çok değişmişti. Artık istediği gibi nazlanabiliyor, istediğini yiyebiliyor, istediği gibi oynuyordu. Buraya geldiğinden beri, incecik olan vücudu artık normal bir kiloya gelmişti. Kuyruğunu kendisine çekti ve ona sütünü içiren jeongin'e baktı.
Biberonun ucunu ağzından çıkardı ve,
"Pembe." dedi.
Jeongin artık rengi solmuş saçlarını savurdu, Minho bununla güldü. Sütün geri kalanını bitirdiğinde mırıldanmaya başladı, uyumadan beş dakika önce mırıldanmasıydı bunlar...
༶•┈┈⛧┈♛ 𝑏𝑎𝑏𝑦 ♛┈⛧┈┈•༶
Oy ve yorum!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*•̩̩͙✩•̩̩͙𝑳𝒐𝒐𝒌 𝑨𝒕 𝑴𝒆! *•̩̩͙✩•̩̩͙*˚
RandomKedi melezleri için olan hastanede kalan Minho, tamamen siyah görünümlü bu 7 gençten korkumuştu. Artık onlarla beraber mi kalacaktı? "Korkuyorum." "Korkma miniğim, artık sadece biz varız." ! Little space içeriyor, cinsellik içermez!