✨️Lavanta tarlası✨️

14.7K 787 74
                                    

Başımı indirdiğim göğüs kulaklarımın duyduğu kalp atışı bana o kadar huzur veriyorduki. Hiç kimsenin ulaşamayacağı kadar güvende hissediyordum kendimi. Saçlarımı uzun uzun tutkuyla okşayan ellerini sevdim. Aşka susamıştım. Tutkuya, ihtirasa... Arslan'ın bir öpücüğü uzun zamandır solmuş buruşmuş kalbimi yeniden canlandırmıştı. Kısacası benim kalbim aşka doymayan bir oburdu. Kanla canla dolmuştu içim. Yenilenmiş tazelenmiştim. Gerçekten temiz duygulara o kadar çok ihtiyacım vardı ki. Arslan bunların hepsini karşılamıştı. 'Seni seviyorum' demişti. Bu bir sözdü. Öylesine söylenmiş bir söz değildi. Çünkü her önüne gelen birine seni seviyorum denmez.  Birine seni seviyorum dediğin zaman karşındaki kişinin hayatında değişiklere yol açarsın. O kişinin hayatına dahil olursun. Bu gelip geçici türden bir şey değildi. Birdenbire hayal gücüm renklendi.  Yazgımın nasıl ileryeceğini keşfettim. Ben Arslan'ın karısı olacaktım.

"Keşke çok daha önceden karşılaşsaydık seninle" diye iç geçirip Mahru'nun dudaklarını ağzının içine haps etti Arslan.

Bana verdiği hisler o kadar yoğunduki. Beni öptüğü zaman gücünü ruhuma üflüyor gibiydi. İçim titriyor bütün bedenim minik ter tabakasıyla nemleniyordu. Yüreğimin kanatlandığına yemin edebilirdim. Nabzım hızlanmıştı. Kesik kesik soluyordum. Ellerimle yüzünü kavradım. Arslan'ın nefesi yüzümü kavurdu. "Mahru" diye inledi. Adımın onun dudaklarından özlem dolu tutkulu bir tınıyla dökülmesi beni mest etmişti. "Seninle tanıştığıma çok memnun oldum" deyince kıkırdadım. Yüzünün ifadesi kuşkuyla dolarkan "Peki siz Mahru Hanım benimle tanıştığınıza memmnun musunuz?" Diye sordu. Yüzümü göğsüne sakladım. Dudaklarımı onun sert göğüslerinde gezdirdim. Baştan aşağıya tutku ve kastan ibaretti. Gözlerimi ona kaldırdım. Koyu gözleri girdap gibiydi şimdi. Ben o girdapta boğulmak için can atıyordum. "İyi ki bebeğimin babası sensin." Dedim ona. Gülüşü haylaz ve çarpıktı. "Seviyorum seni. Bendeki eksik parça sendin. Ve ben seninle tamamlandım" dedim. Sözlerim onu mutlu etmiş gururlandırmıştı. "Senden başka erkek istemiyorum. Ben sana çok güçlü bağlarla bağlıyım" Deyip boynunu uzun uzun öptüm. Duygularımı ona cömertçe bağışladım. Vücudumda ne kadar sinir uçları varsa hepsi harekete geçmişti. Bir öpücüğün bu kadar his vereceğini hiç tahmin etmezdim. Dudaklarım daha önceden de öpülmüştü. Evliliğim ilk gecesiydi Orhan beni öperken et ve soğan kokusu almış iğrenmiştim. Tatsız sevimsiz bir illet gibiydi. Bir daha beni öpmesine izin vermemiştim. Ama Arslan bambaşkaydı. Temiz, bakımlı ve tutkulu.. Bana can vermişti İnildeyerek ellerimle saçlarını kavradım. Ona karşı hissettiğim duyguları cesurca itiraf ettim. "Sen tenimin altında hissettiğim özlediğim arzunun ta kendisisin" dedim. Ama nasılda mutlu olmuştu. Vücudum kemiksizdi sanki o kadar gevsemiştim ki sanki pamuklara gömülmüştüm. Arslan üstümden geçen rüzgar gibiydi tutku ve ihtiras doluydu.

Bir kadını kendinden çok seveceğini düşünmezdi Arslan. Mahru'yu kendinden çok seviyordu. Bir zamanlar Hüma'yıda sevmişti. Her iki kadını karşılaştırmak aptallık olurdu. Hüma mum ışığı kadar zayıf Mahru ise güneş gibiydi. Zarif bileklerini kavrayıp öpücükler kondurdu. "Bu ellerin başımı okşadığını  yüzümü kavrayıp kendine çektiğini görmek ne büyük bir nimet bilemezsin sevgilim"

O an sanki damarlarımda kan yerine lav akıyordu. Yüreğimin atışını boğazımda hissediyordum. Şimdi bana soyadını vermeyi teklif etse tereddüt etmeden kabul ederdim. Yanağıma bir öpücük kondurup yataktan çıktı. Ellerini uzatıp saçlarımı okşadı.

"Altın gibiler maşallah"

Deyince kendimi tutamayıp güldüm "Bende altına benzetiyorum saçlarımı" dedim. Saçlarımı uçlarından öpüp odadan çıktı. Sonra aniden içeri girip beni gezmeye çıkaracağını söyleyip gitti. Ayaklanıp gardıropu açtım. Üç beş parça elbiseden başka hiçbir şey yoktu. Daha güzel elbiseler istiyordum. Güzel giyinmek onun gözlerini benden alamamasını seyretmek istiyordum çünkü yalnız çocuğunun annesini değil onun sevdiği kadındım. Onun için güzel ve bakımlı olmak yüzüme makyaj yapmak istedim. Bırakın makyajı el kremim bile yoktu. Telefonum çalınca dönüp baktım. Nihan ablamdı. Telefonu kaldırdım.

GELECEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin