Öncelikle herkese merhaba.Uzun bir ara bölüm atamadım.Vallahi hiç yazasım gelmiyordu.Kusuruma bakmayın.Birde başka bir kitap üzerine çalışıyordum.İnşallah hikayenin gidiş noktasını beğeniyorsunuzdur.Lütfen bol bol yorumlar atmayı unutmayın.Çünkü sizin tepkilerinizi okumak hoşuma gidiyor.Lütfen destek olmak amacıyla kitabı çevrenizde paylaşınız.💙
Başımdaki keskin ağrı ile gözlerimi açmak zorunda kalmıştım. Gözlerimi açtığımda bakışlarım tavandaki lamba ile kesişti.Bu gözlerimi acıtmıştı fakat bir süre sonra ışığa alışması ile kapatmak zorunda kalmadım.
Sırtımı dikleştirerek olduğum yere gözlerimi değdirdim.Çift kişilik bir yatağın üzerinde,her iki tarafımda duran çalışma ve makyaj masasının yanında ,bir gardolabın ve iki tane kapının karşısındaydım.Allah Allah.Benim odamda normalde kapılar yanımda olurdu.Aman neysee.Bir dakika!Burası benim odam değildi ki.
Dünü düşünmeye başladım.Tabi ya!Ben kaçırılmıştım.Bunu nasıl normal bir şekilde içimden söyleyebiliyorsam.Sanki hergün kaçırılıyormuş gibi.
Kendime göz devirerek ne yapmam gerektiğini düşündüm.Buradan kaçmalıydım.Ama ilk önce banyo bulmalıydım.Hızla ayağa kalktığımda başımın dönmesi ile yatağa tutundum.Hay artık ya.Salak adamlar yüzünden bu haldeydim.Baş dönmem geçmesi ile banyo olduğu düşündüğüm kapıyı açtım.Tam isabet.Hemen aynanın karşısına geçip dağılmış olan saçlarımı ellerimle düzelttim.Hiç bir yere böyle çıkamazdım.Ellerimi ve yüzümüde yıkadıktan sonra banyodan çıktım.Odadan çıkıp etrafa bir göz atabilirdim.
Kapıdan çıktığımda beni uzun bir koridor karşıladı.Koridorun sonuna vardığımda ve sağa döndüğümde büyük bir salona girdim.Etrafa baktığımda ilerideki koltuklarda oturan kişileri gördüm.İri bir adamın yanında koruma olarak tahmin ettiğim 5 adam,karşısında ise oturan ise 2 kişi vardı.Daha dikkatli baktığımda bunların Kuze-
Ne!
Kuzey ve Aras'tı bunlar.Hadi ben kaçırıldımda ,bu malların burada ne işi var.E napıcaksın.Kuzey'i bir şekere kandırırsın.O maymun gibidir.Ama Aras.Bu işte bir bokluk vardı ama neyse.Hızlıca oraya adımladığımda gözler bana çekildi.İri adam"Uyanmıssın demek.Bizde tam senin hakkında konuşuyorduk."Ne diyor bu adam ya.
"Pardon?Benim hakkımda derken.""Şimdi kızım,Berfin.Biz sizi buraya bir teklif için getirdik."
O sırada aklımda üç kelime yankılanıyordu.
Kızım
Teklif ve
BerfinBir kere bile babamdan duymadığım kelime,anlamsız ve amacını bilmediğim bir teklif ve Berfin.
"Ne teklifi ve lütfen bana Ece deyin.O ismi kullanmıyorum."
Başını salladı.Aras ve Kuzey'in arasına oturdum.Bana Berfin denilmesini istemememin sebebi o ismi bana babamın koymasıydı.O adamdanda pek haz etmediğim için Berfin ismimi kullanmıyordum.Ece ismimi ise teyzemin yoğun istekleri üzerine konulmuştu.Teyzemi severdim.Fakat teyzem bir trafik kazasında ölmüştü.Ondan bana kalan tek şey bileğimdeki altım bileklik ve Ece ismiydi.
Adamın konuşması üzerine dikkatimi ona verdim."Bildiğiniz üzere size bir teklif sunuyoruz.İsteğimiz bizim için çalışmanız.Geleceğin ajanları olabilir,gerektiğinde suikast yapabilirsiniz."
Duyduklarımla ağzım iki karış açıldı.Bir dakika.Ne ajanı ya.Şaşkınlıkla Ara ve Kuzey'e baktım.Onlarında benden farkı yoktu.İri adama baktığımda aceleyle "Merak etmeyin.Yasal işler yürütmeyeceksiniz.İstihbarata bağlı yürüyoruz.Kısacası burası Gabga.Gelişmiş Ajanlık Birimi GİZLİLİK ANLAŞMASI.Sizin kararınız ile ajan olabilir Türkiye ile çalışabilirsiniz."bizim kararsız halimizi gördüğünde"Hemen karar vermenize gerek yok.Bir süre burada sizi misafir edebiliriz.Kalbul eder iseniz burada görevlere hazırlık aşamanızı tamamlayıp,görevlere gideceksiniz.Buralarda kız ve erkek yurtlarımız var.Orada her birinize oda arkadaşlı odalarınız,eğitimleriniz,yeme ve içme hepsi var.Ailelerinizide izin günlerinizde görebilirsiniz.O konuda içiniz rahat olsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GABGA Aydınlık
Novela JuvenilHerkesin aile,ev dediği yer benim ölüm fermanımı,cehennemi temsil ediyordu.Hiçbir zaman benim bir ailem olmamıştı.Aile denilebilecek kişiler bana hem ruhsal,hem de bedensel şiddet uygulayanlardı. Ben o evde sevgi ne demek değil,ihanet ve kanın dokus...