Büyük bir acı, belki bir aşk, belki de çok başka bir sarsıntı sonucu insan kendini önemli bir kararın öncesinde; belirsiz de olsa yaklaşan bir değişimin huzursuzluğu içinde bulabilir.
(Oğuz Atay)
_________________________________________
07.06.2024 🤍
_________________________________________
DelibalŞaşkınlık,beklenmeyen bir olayın sonucu olarak irkilme tepkisi ile deneyimlenen,kısa,zihinsel ve fizyolojik durum olarak bilimsellenmişti.Herkeste farklı sonuçlar doğururken benim dilimi lâl yapıyor,konuşmamı imkansızlaştırıyordu.
Aynı şu an da olduğu gibi..
İçeriye geçen korumalar merdivenlere yönelmiş,üst kata çıkıyorlardı. Sen ne yapıyorsun peki gerizekalı? Mal gibi oturmuş onları izliyordum.Hâlâ tepki verememiş,müsait yerlerine tekme savurup evimden gönderememiştim.Omuzumun dürtülmesiyle eğildiğim koltuktan doğrulup arkaya baktım.Doruk bana gözleriyle adamları işaret edip susacak mısın hâlâ der gibi bakıyordu.Onun bir nevi ikazıyla kendime gelmiş,olaya müdahale etmek için "Gençler,bir durun bakalım.Hayırdır ne bu böyle,destursuz girilir mi bekar bir kadının evine?"
Korumaların birisi dönüp yüzüme baktı ve yüzünde oluşan muzip gülüş ile "Patron öyle istedi yenge.Müsait olduğunu söyleyince geldik,emir kuluyuz bizde." dedi.
Başımı önüme çevirip yere eğdim ve boynumu sıvazladım.Kimsenin duymayacağına emin bir sesle "Patronuna sıçayım." dedim.Demesine dedim ama hiç hesap etmediğim bir şey oldu ve maalesef ki ses tonumu ayarlayamadım.Önümden geçen 2 koruma dediğimi duyup gülmeye başladılar,her ne kadar gizlemek isteseler bile görmüştüm.Arkamdaki Doruk'u anlatmıyorum bile,anıra anıra gülüyordu dana.
Karnına dirseğimle susması için vurdum.Yaptığım hareketle kahkahasının arasına acılı inlemesi karışmıştı.Geriye doğru yaslanıp Doruk'a yaklaştım."O sesini kısmazsan dalağını eline veririm.İllegalle uğraştığım gibi doktor olduğumu da unutma!" Diyerek ufak bir ikaz da ben ona yaptım.
Kapalı ama açık olan tehdidimle sesini alçaltmış,anırdığı için düzensiz hale gelen nefeslerini düzene sokmaya çalışıyordu.Başımı kapıya çevirip Deniz'i aradım.Kapının önünde telefonla konuşan,arkası dönük bedeni gözüme ilk defa nimet gibi görünmüştü.Geniş omuzları,ince beli ve kasları ile Zeus'dan bile müthiş görünüyordü.Aklıma,ihtiramlı insanların şaka olarak adlandırdığı ama o şaka kelimesinin bile altında bulunan piçlik kavramı ile Deniz'in çok hoşuna gidecek ufak çaplı bir 'şaka' geldi.
Yüzümdeki varla yok arası olan sırıtmayla mutfağa ilerledim.Buzluğa koyduğum yuvarlak buz oluşturan kapsülü alıp içinden iki adet çıkarttım.Aldıklarımın yerini doldurup tekrardan donması için buzluğa koydum.Çıkardığım buzları elime,elimi de arkama götürüp kapıya doğru ilerledim.Deniz hâlâ bıraktığım yerde bıraktığım şekilde arkası dönük halde hararetli hararetli telefonla konuşuyordu.Kapının yanında dikilen koruması beni gördü,ardından arkama götürdüğüm elime dikti gözlerini.Elini kaldırıp Deniz'in omzuna dokunacaktı ki ona diktiğim bakışlarımı görüp elini indirdi.Sessiz adımlarla yanına yaklaştığımda ne konuştuğunu duyuyor ama bilgim olmadığı için takılmıyordum.
"Ne demek bulamadık oğlum? Boşuna mı diktim ben sizi oraya,kazık gibi adamsınız dövdüğümde mi akıllanacaksınız?" dedi ve karşı tarafı dinlemeye başladı.Tam arkasında durduğumu dahi anlamamıştı."Lan mal herif ben sizi oraya dayak yiyesiniz diye göndermedim adamı bir güzel haşat edip öyle gel-" cümlesinin devamını getiremedi çünkü ense kısmından tuttuğum gömleğini hafif çekip buzları içine saldım."Amınıza koyayım topunuzun." diye bir küfür savurdu yapanın kim olduğunu bilmeden.Arkasını bile dönmemişti.Omuzlarını geriye doğru ittirip yapamayacağını bildiği halde belki bir umut diyerek buzların teniyle olan temasını kesmek istemişti ama gömleği pantolonun içine soktuğu için imkansız hale gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKELERİN ARDI
Novela JuvenilGeçmişin zifirisi geleceğinin aydınlığını da esir altına alır.Zorunlu evlilik yaptığı adamı sevebilecek mi yoksa sonsuza dek yollarını mı ayıracak ? Kurgu tamamen şahsıma ait olup,başka kurgularda kullanılması yasaktır. İçerisinde küfür ve şiddet bu...