Ernest
Sabah kapımın art arda çalınmasıyla uyandım. Gözüm kapalı aşağı indim ve kapıyı açtım. Karşımda Talha ve Semih'i görmeyi beklemiyordum.
"Günaydın Ernest" Talha neşeli sesiyle konuşmuştu. Bende tam aksine sessiz bir şekilde konuştum.
"Bu saatte ne bu enerji" Gözlerim açılmadığı için kaşıdım ve açmaya çalıştım.
"Bu saatte ben her zaman enerjiğimdir kanka. Kahvaltıya geldik sana"
"Benim neden haberim yok" Semih soruma cevap verdi.
"Sürpriz işte abi. Girelim mi? "
"İyi hadi girin siz ben üstümü değiştirip geliyorum"
Üstümü değiştiricem diye çıktım ama biraz daha yatacaktım. Birkaç dakika daha uyumaktan zarar gelmezdi. Yaklaşık 5 dakika sonra Talha'nın yukarıya doğru geldiğine dair sesler gelmeye başladı ve odama girdi.
"Oğlum Ernest üstümü değiştiricem dedin daha camış gibi yatıyon. Kalk lan kalk. Hem sen nıe böylesin geç mi yattın? "
"Tamam kalkıyorum. Hem geç yatarım yatmam sanane oğlum"
"Çünkü sen erken kalkan bir insansın, hiç normal değil bu durumun. Neyse değiştir üstünü gel salona"
Talha çıkınca bende üstümü değiştirmiştim. Üstüne siyah bir kazak altıma da gri eşofman giydim. Saçımı düzeltip aşağı indim.
"Sonunda gelebildin abi"
"Siz bu saatte beni rahatsız etmezsiniz hayırdır bir durum mu var? " Talha konuşmaya başlamıştı.
"Kahvaltıya geldik oğlum işte. Hadi al anahtarını bir kahvaltı salonuna gidelim. "
"Birşey var gibi ama hadi çıkalım o zaman"
Evden çıkıp en yakın kahvaltı salonuna gittik. Bir masaya oturduk ve siparişlerimizi verdik.
"Çıkar bakalım ağzındaki baklayı Talha. Bir sıkıntı mı var oğlum? "
"Yok kanka bir sıkıntı da sende bir şeyler var gibi"
"Neyden bahsediyorsun Talha"
"Eylül'e karşı boş değilsin sanki ha? "
Talha'nın dediğiyle susmuş kalmıştım. Evet seviyorum ama Talha'a söyleyebilir miyim onu bilmiyorum.
"Abi eğer öyle birşey varsa söyle, çekinme." Semih konuşmayı devam ettirmişti
"Nasıl desem. Yani.. "
"Ernest kanka bana rahatlıkla anlatabilirsin. Evet Eylül'ün yakın arkadaşıyım ama sır saklayan bir insanım. Seninde arkadaşınım. Eğer öyle birşey varsa söyle ben sizi gönülden desteklerim"
"Var evet ama o Türk ben de bir Arnavut'um. Yani farklı ülkelerin insanlarıyız, onun için pek cesaretli değilim... "
"Abi sevgi her engeli aşar. Eğer o insanı seviyorsan hangi uyruklu olursa olsun, kalbindeyse o kişi engel değil. Sevgi bu demektir onu koşulsuzca sevmektir sevgi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"𝑺𝒆𝒏 𝑩𝒂𝒏𝒂 𝒀𝒐𝒍𝒅𝒂𝒔̧ 𝑶𝒍" 𝐸𝑟𝑛𝑒𝑠𝑡 𝑀𝑢𝑐̧𝑖
FanfictionEylül Beşiktaş'ın Kadın Takımında Oynayan Ünlü Kadın Futbolcudur. Beşiktaş'ın yeni transferleri için kurulan bir partide kadın takımı da davet edilmiştir. Yeni transferlerden Ernest Muçi Eylül'ü gördüğü andan itibaren aşık olmuştur...