①①

46 1 0
                                    

Medya:bir önceki bölümde Semih gizlice çekmişti ya, siz evde gibi düşünün fotoğrafı.

Hemen bölüme geçelim♡
﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋
Ernest arkadaşları ile antrenmana gitmek için hazırlanmaya geçti. Talha ve Semih de aşağıda onu bekliyorlardı.

"Eylüş sende gelsene bizimle, bizim antrenman bittikten sonra sizinki başlayacak zaten. Hem izlersin bizi olmaz mı? " diye sordu Talha.

"Hayırdır kim geliyo antrenmana? " diye sorarak elinde çantayla içeri geldi Ernest. Çantayı kenara bırakıp benim yanıma oturdu. Kokunu omzuma atıp kendine doğru çekti ve konuşma Talha'yı dinlemeye başladı.

"Biz diyoruz ki, Eylül'ün antrenman zaten 15 de. Bizim antrenman bitince onlarınki başlayacak. Hem gelir bizi izler hem bidaha gitmekle uğraşmaz. " bu fikri beğenmiş olacak ki gülümsedi.

"Gelim mi bende sıkıntı olmazsa? " diye sordum. Gözüme bakarak kaşlarını çattı.

"Neden sıkıntı olsun ya, mükemmel olur. Kendini de yormazsın, hadi giyin gel topla eşyalarını" ayağa kalkıp Ernest'in odasına doğru ilerledim. Odaya geçip çantadan kendi şortumu ve üstüme siyah badimi giydim. Ceket olarak Ernest'in antrenman ceketlerinden birini alıp giydim. Canım öyle istemişti, zaten Ernest de böyle yapmama mutlu olurdı. Mis gibi Ernest kokuyordu resmen. Saçımı açık bıraktım. Çantama gerekli eşyaları koyup çantayı elime aldım ve salona doğru ilerledim. Onlar bir şeyler konuşurken salonun ortasında durdum ve konuştum.

"Hadi çıkalım yoksa geç kalacaksınız" dedim ve dış kapıya ilerledim. Ayakkabılarımı giyip gelmediklerini görünce tekrar seslendim.

"Ya hadi ama sanki benim 10 idmanı var. Geç kalırsanız Serdar hoca çok kızar diyeyim ben size." bir hafta önce A takımın teknik direktörü değişmişti. Santos hoca daha fazla baskılara dayanamayarak istifa etmiş, a takım ise teknik direktör arayışına girmişti. Teknik direktör olarak tekrar Serdar Toprak tepe uygun görülmüştü.

Ernest, Talha ve Semih yanıma gelip ayakkabılarını giydi. Anahtarı alınca evden çıktık. Talha ve Semih kendi geldiği arabalarına geçti bizde Ernest'in arabasına geçip tesise doğru yola koyulduk.

...

Tesise girmeden bizi gören taraftarlar arabamızın yanına gelip imza istedi. Beni görmeyi beklemedikleri için şaşkınlardı. Yanlarında benim formam olmadığı için kızın taktığı Beşiktaş şapkasına imzamı attım ve küçük bir kalp koydum.

"Teşekkür ederim abla, önümüzdeki maçta başarılar. " diye sevinçle konuştu kız.

"Rica ederim canım benim. Teşekkürler bu arada" dedim ve gülümsedim.

"Fotoğraf çekilebilir miyiz abla? " kızın isteğini kırmamak için arabadan inip yanına gittim. Annesi olduğunu düşündüğüm kadın telefonunu çıkararak fotoğrafımızı çekti.
Kız geri çekildi

"Teşekkür ederim abla sarılabilir miyim sana? Gerçekten seni göreceğimi hiç düşünmemiştim şuan çok mutluyum. Saçmalıyorsam konuşurken kusura bakma. "

"Yaa çok tatlısın" dedim samimi bir ses tonuyla "gel sarılalım, ne kusuru ayrıca" dedim ve kıza yaklaştım. Küçük bir sarılma ile geri çekilip gülümsedi. Giderken el salladı ve arkasını dönüp uzaklaştı.
Geri arabaya binip kapıyı kapattım. Beni seven kişileri görünce çok mutlu oluyordum. Özellikle kızlar, bana karşı çok ilgililerdi.
Ernest arabayı çalıştırıp tesisin içine girdi.

"𝑺𝒆𝒏 𝑩𝒂𝒏𝒂 𝒀𝒐𝒍𝒅𝒂𝒔̧ 𝑶𝒍" 𝐸𝑟𝑛𝑒𝑠𝑡 𝑀𝑢𝑐̧𝑖Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin