138 7 41
                                    

Selam Canlar ♡
Önceki bölüm şok etkisi geçirmiş olabilirsiniz. Sakin olun çünkü daha hikaye devam ediyo. Bundan sonraki bölümler güzel olucak. Şimdi rahatça oturun ve okuyun bakalım. İyi okumalar.
===================================
Ayrıldığımızda kahve gözlerini benim gözlerimle buluşturdu. Bir süre bakıştıktan sonra konuşmaya başladı ve elini uzattı.

"O güzel kalbinin sahibi olabilir miyim Eylül Toşun? " soy ismimi söyleyemeyince hafif kıkırdamıştım. Uzattığı elini tutarak cevap verdim

"Kalbimin çoktan sahibi oldun bile Ernest Muçi... " Tuttuğum eline bakarak gülümsedim, oda aynı şekilde sırıtınca beraber el ele arabaya doğru ilerledik.
Arabanın yanına gelince kapımı açtı. Ben oturunca kendiside öne geçti. Melis ve Talha o arada ağzı açık bir şekilde bakıyorlardı. Ernest Talha'ya seslendi.

"Talha, gidelim artık hadi çalıştır arabayı." Talha kendine gelince konuşmaya başladı.

"Bana gidiyoruz çünkü herşeyi anlatmak zorundasınız, itiraz istemiyorum nokta." Talha hızla arabayı çalıştırdı ve kendi evine doğru sürmeye başladı. Melis bana yaklaşarak sessiz bir şekilde sordu.

"Kanka noldu çok merak ediyorum ya, şimdi anlatsana hadi lütfen" itiraz ederek konuşmaya başladim.

"Talha'nın evinde anlatırım. Sabırlı ol azcık. Zaten sonuç belli değil mi?"
Melis kollarını kavuşturarak cama döndü. Ben de aynı şekilde önüme döndüm ve dışarıyı izlemeye başladım. Eve gelince arabadan indik. Eve girdik, yorgunluktan direk kendimizi koltuğa attık. Talha kapıyı kapatıp gelince oturdu ve bizi sorgulamaya başladı.

"Dökülün" Talha şüpheyle bakıyordu yüzümüze. Ernest ile birbirimize baktığımızda ne yapacağımızı şaşırmıştık. Ben sakince konuşmaya başladım.

"Şeyy, sanırım biz sevgili olduk... " Ernest dediğimi düzeltmek ister gibi devam etti.

"Sanırım değil, biz gerçekten sevgili olduk. Bu utanılacak bir şey değil ki be güzelim. "
Güzelim demesiyle yanaklarımın yandığını hissediyordum. Umarım yaptığımız şeyi anlatmazdı.

"Sizin gelmeniz baya uzadı. Kavga mı ettiniz? " Talha daha neyi sorguluyorsun be. Anladım de geç. Ernest sorulan soru ile konuşmaya başlamıştı.

"Kavga etmedik ya ne kavgası, biraz yakın-" diyeceği şeyi anlayarak direk ağzını kapattım ve ben devam ettim.

"Yakın derken kendimizi yakın hissederek yani utanmadan konuştuk." Ernest şaşkın ve ne oldu der gibi  bana bakıyordu. Bende onu uyarıyormuş gibi kaşlarımı çatarak baktım. Elimi ağzından çektim. Uyarımı anlamış olacak ki susmuş kalmıştı.

"Eee hadi yatalım bari. Bu saate bir yere daha gidecek halim yok. Nerde yatacağız?" konuyu kapatmak ister gibi soru sordum. Melis sonra konuşacağız der gibi kafa sallıyordu.

"Tamam o zaman. İki tane o da var. Bi benim odam bide misafir odası. O zaman siz Eylül, Ernest ile benim odamda yatın."
Talha kaş göz yaparak bakıyordu bana. Sabah onu çok fena yapacaktım.

"Bizde melis ile diğer odada yatarız iki yatak var zaten tek kişilik sıkıntı olmaz demi Melo? " Melis Talha'nın sorduğu soru ile konuşmaya başladı.

"𝑺𝒆𝒏 𝑩𝒂𝒏𝒂 𝒀𝒐𝒍𝒅𝒂𝒔̧ 𝑶𝒍" 𝐸𝑟𝑛𝑒𝑠𝑡 𝑀𝑢𝑐̧𝑖Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin