Sezercik Öğretmen (Mpreg)

#4 Kocadan Kaçmak

Cihan'ın boş bakışları dakikalardır telefon ekranındaydı. Telefon uyku moduna geçmiş, ekran kararmıştı. Cihan yansımasıyla bakışıyordu. 

Sezer onun küstah tavrına kızabilir, öfkelenebilir, hakaret edebilirdi ama...Engellemek ne demek!!

İnanmak istemiyor gibi telefon kilidini açıp tüm konuşmayı tekrar tekrar okudu. Önce kendini tanıtması lazımdı. Ördek sesi yazmak çocukçaydı. Emrivaki de yapmıştı. Yani onun dışında bir problem yoktu. Engel yemesini gerektirecek bir sorun göremiyordu. Haksızlığa uğramış hissetti kendini. O kendiyle, kimliğiyle bir savaşa girmiş, amansız bir mücadeleden galip gelmişti. Sezercik'e yazma süreci oldukça sancılıydı. Kimse bir sabah uyanınca ibne olduğunu öğrenmezdi sonuçta. O tüm bu problemlerle boğuşup nihayet bir adım attığında engellenmişti. 

İçinde fokurdayan aşkına tıpa takılmış. Pimi çekiliş bir bomba zihnine atıldıktan sonra tüm çıkış yolları kapanmıştı resmen.

Sezer'in cevap vermesini beklerken oyalanmak için her şeyi yapmıştı. Uzun süren bekleyişler onu çıldırtmıştı. Saklambaç oynayan yeğenlerine telefonunu vermiş, sonra pişman olup fıldır fıldır velet aramıştı ortada. İşte bu ve benzeri şeyler..

Olayın sonlanış şekli gururunu kırmıştı.

Sakince gözlerini ninesine dikti. Kadın kafasını geriye atmış uyukluyordu. Cihan ninesinin dizlerine kafasını koyup uzandığı için şuan bakış açısında ninesinin çenesindeki koca et ben vardı. Bir de et benin ortasından fırlayan 3 kalın kıl.

Bir anda sedirde doğruldu Cihan. Zavallı kadın şekerlemesinden sıçrayarak uyandı.

"Hayırlar olsun cimcimem!" tiz sesi şaşkınlıkla çınladı.

Cihan kıçının üzerinde ani bir dönüş yapıp ninesinin ellerini kavradı.

"Nine bana hayır diyecek insan evladı var mı bu dünyada?"

Nine duyduğu soru karşısında gülmeden edemedi. Anlaşılan tosun torunu gönül sevdasına tutulmuştu. Yine anlaşılıyordu ki bu sevda onu savuracaktı.

"Tövbeeee. Kim hayır der benim cimcimeme"

Cihan yerinden fırlayıp terasta volta atmaya başladı. Bir yandan ninesine yakınıyordu.

"Demi?! Kim bana hayır diyebilir. Muhtemelen beni tanımadı. Tanısa engellemezdi. Hata bende gerçi. Ne öyle mesaj cart curt. Dikil karşısına adam gibi. De oğlum ben Cihan Saruhan. Ne öyle vak vak"

Ninesinin kahkahasıyla duraklayıp gözlerini belertti.

"Vak vak ne ulan!" diye hakırıp olduğu yere çömeldi. Kafası ellerinin arasında saçlarını yoluyordu.

"Aman cimcimem yolma güzel saçlarını"

Cihan saçlarına nine Cihan'ın ellerine sarılmış iki ağızdan apayrı nidalar dökülürken ev ahalisinden birkaç kişi terasa girip olaya dahil oldu.

Gelenler ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Olayın merkezindeki ikili hala aynı pozisyondaydı. Cihan çömelmiş kafası ellerinin arasında kafasındaki seslere laf yetiştirirken ileri geri sallanıyordu. 

Nine 'cimcimem' nidalarıyla Cihan'ın ellerine yapışmış, saçlarını kurtarmaya çalışıyordu. Gelen iki kişi nineyi çekip, sakinleştirmeye çalışırken iki kişi Cihan'a sorular yağdırıyordu.

Ortama çocuklardan birinin yüksek desibelli ağlaması dahil oldu. 3 kat yukarıdan gelen seslere kulağını tıkayan çalışanlar yarın için hazırlık yapmaya devam ettiler.