Sezercik Öğretmen (Mpreg)

#1 Ördek Sürüsü

Yeğenlerinin hikaye kitaplarında geçen bir görsel şuan gözleri önünde canlanıyordu Cihan'ın. Anne ördek önde yavru ördekler arkada paytak paytak, her ağızdan apayrı sesler çıkararak yürüyordu. Yaptığı benzetme cuk diye oturmuştu.
Ördek(!) sürüsü sesleri duyulmayacak kadar uzaklaştığında etrafına bakındı.

Baharın gelişiyle yeşillenen ağaçlar, çimler ve çalılalar arasında insanlar parazit gibi her yerden kımıldanıyordu. Bugün 1 haftalık şenliğin ilk günüydü.

İlin her kesimden tüm sakinlerine ek komşu illerden insanlarda buradaydı. İnsanlar kendilerine hitap eden toplulukları oluşturmuştu çoktan. Kimisi ailesiyle kimisi arkadaşlarıyla birlikteydi. Saruhan aşireti de tam kadro güzel bir yere serilmişlerdi.

Cihan oflayarak etrafına bakmaya devam etti. Etrafındaki insanlar onun yavaştan titremeye başlayan ellerini, nükseden huzursuz bacak sendromunu ve çatılan kaşlarıyla birlikte sürekli sakalını sıvazlayan ellerini farketmiş gerginlikle bekliyorlardı. Şenliğin ortasına patlamak üzere bir bomba getirmişler nasıl kaçınsak diye birbirlerine bakıyorlardı.

Şenlik kulak zarını çeşitli pozisyonlarda siken sesleriyle adamın başını ağrıtmaya devam ediyordu. Cihan ellerini dizlerine koyup oturduğu kamp sandalyesinden kalktı. Kuzenlerinin kız-futbol-iş üçgeninde dönen sohbetlerini kısa süreliğine kesti ani hareketiyle. Onlara küçümseyen bir bakış atıp kadınların oturduğu yer sofrasına yöneldi. Kız kardeşinin arkasına çöküp elindeki kısır kasesini alıverdi. Kardeşinin ciyaklayan sesi Beethoven senfonisi gibi bir haz verirken zevkle yedi elindekini. En sonunda pes eden kardeşi önüne döndüğünde oda kadınların sohbetine kulak kesildi.

"Okul bebeleri de epey şenlendirdiler maşallah barekallah" dedi nenesi memelerinin hemen altına destek niyetine koyarak birleştirdiği elleriyle koca minderde otururken.

Cihanın gözleri içinden ettiği küfürlerle anne ördek ve yavrularına kaydı. Bir ağacın altında çember şeklinde oturuyorlardı.

"Hee öğretmenler toplaşıp getirdiler. Bak benim oğluşumda orada" diyip ördek sürüsünü gösterdi.

Kadınlar öğretmenin erkek olduğunu görünce şaşırıp kaldılar. Kadın övünerek anlatmaya başladı.
"Geçen yıl geldi bu öğretmen. Herkes birbiriyle yarışıyor çocuğunu onun sınıfına kaydettirmek için. Çok ilgili hem velilere hem öğrencilere."

Cihan, anne ördeği süzerken sohbete kulak kabartmaya devam etti.
"Seneye sizin ikizlerde gidecek anaokuluna he. Kesin Sezer hocaya gönderin çocukları" diyerek 2 numaralı yengesine akademik tavsiyeler veriyordu.

Kadınların sohbeti gruplarla parçalara bölünürken Cihan tanımadığı kadını duymaya çalışıyordu. Sohbet kısa sürede eğitimden adamın özel hayatına geçti.

"Maho ağanın en küçük torunu aşkını ilan etmiş hocaya."

"Üniversiteye giden kız mı?"

"He Musa'nın kızını almaya gittiğinde görmüş, kaptırmış gönlünü"

Kız kardeşi merakla atıldı ikilinin sohbetine. "Eee nolmuş ne demiş Hoca. Sanem güzel kız ama 6 tane abisi var. Hepside çok kıskanç."
Yengeside düşünceli bir ifadeyle başını salladı. "Olay çıksa duyardık ama hiç gelmedi kulağımıza bir şey"

Kadın ağzındaki çekirdek kabuğunu tükürüp anlatmaya devam etti.
Cihan tiksinerek yüzünü buruştursa da dedikoduyu merak ediyordu.
"Hoca reddetmiş. 'Etik değil' demiş. Kız da ağlayarak eve gitmiş."

Cihan anne ördeğinin etik değerlerine gülmeden edemedi. Sanem gerçekten güzel bir yolluydu. Anlaşılan ağzının tadını da biliyordu. Çünkü anne ördek tam bir erkek güzeliydi.