29

42 3 0
                                    

Doruk gittikten sonra biraz daha uyuyup geri uyanmıştım. Birkaç belge çıkartıp haber merkezine götürmem gerekiyordu. Hızlıca duş alıp hazırlandıktan sonra evden çıkmayı başarabilmiştim. Küçük köpeğimi de peşime takıp arabaya bindik. Tarihe göz attığımda doğum günümün yaklaştığını farkettim. Çok garip hissediyordum çünkü o adamla yaşarken bu önemli olmuyordu onun için. Ne kadar zavallı olduğumu farketmeme neden oluyordu bu hep. Genelde Azra kutlardı. Ona da bir şey diyemiyordum hiçbir zaman. Hem benimle gelmeyi kabul etmiş ve o adamın yaptıklarını saklamak zorunda kalmıştı.

Başkasının başına gelse kınardım kesinlikle ama insan başına gelmeden anlamıyormuş bazı şeyleri o yüzden garip hissettiriyordu.

Keşke beni benimseyebilseydi onu kabul ederdim. Bunca şeye rağmen bunu nasıl istemiştim gerçekten?

Bu düşünceler gözlerimi doldurduğundan aklımdan atmaya çalıştım. Sitenin çıkışındaki kafeden kahve alarak yoluma devam ettim. Doruk arayacağını söylediği için ben onu aramıyordum. Bir zahmet arasındı yani bir de ben mi onu arayacaktım?

Merkeze geldiğimde önce bir yazıcı bularak belgeleri çıkarttım. Azra ile karşılaştığımda gülerek yanıma geldi. ''Hanımefendi siz buraya gelir miydiniz?''

''Gelmeye karar verdim artık.'' dedim öylece. O adam yüzünden evden çalışmak zorunda kalıyordum ama artık buna gerek yoktu sanırım. Psikolojik olarak da düzeldiğim için çalışabilirdim. ''Nasıl yani? Ciddi ciddi sen artık şirkete mi geleceksin?''

Şaşırarak sorduğu soruya güldüm. ''Evet. Gelmemem için bir sebep yok.''

''Çok şükür gerçekten.'' dedi bana sarılarak. Kollarımı ona doladım. Makineden ses çıktığı için ondan ayrılmak zorunda kaldım. ''Şimdi bana bir oda lazım sanırım.''

Belgeleri aldığımda tekrar ona döndüm. ''Sanırım senin bir odan var.'' dediğinde garipçe ona baktım. Buraya genel şeyler hariç uğramazdım genelde. Orta masalarda çalışır giderdim hep. ''Nasıl?''

Elimden tutup götürdüğünde kendi katının olduğu yere gitmiştik. Bu katta az oda vardı çünkü yöneticilerin olduğu kattı. Ve gerçekten de adımın yazılı olduğu bir o da vardı. Yazılım Müdürü Maral Maya Aydın.



''Bunu kim yapmış?'' diye ona sordum. ''Ben de bilmiyorum ama bir süredir bu oda var. Hatta yazdığın yazıların belgeleri de var bu odada. Benim dışımda kimse girmiyor merak etme.''

Odaya girdiğimde bembeyaz bir oda beni karşıladı. Cidden çok güzel düzenlenmişti. Elimdeki belgeleri masaya bırakıp odayı incelemeye başladım. Dolaplardaki dosyalara baktığımda gerçekten bellekteki tüm bilgilerin kağıda dökülmüş haliydi. ''Sanki geleceğim bilinmiş gibi.'' diye mırıldandım.

''Değil mi?'' dedi masaya yaslanarak. Bu duruma hiç şaşırmamış gibiydi sanki. ''Sakladığın bir şey mi var senin?''

''Yok aşkım nereden olcak? Ben de öyle çok gelmiyorum ki.'' dedi omuz silkerek. Buna inanmadım ama çok da üstelemedim. ''İkimizde olduğumuza göre artık geleceğim.'' dediğinde güldüm. Birlikte çalışırdık.

''Hadi bunu kutlayalım!'' diye şakıdığında ona döndüm. ''Birkaç işim var. Sonra gidelim bir yerlere.''

''Tamam o zaman. Ben odama geçeyim. Sen de yeni iş yerine alış.'' diyip odadan çıktığında rahat bir nefes aldım. Odam gerçekten güzeldi ve ferahtı. Üzerimdeki ceketi masanın üstüne bıraktım. Tam benim zevkimdi ve bunu bilen sayılı kişiler vardı. Doruk bile bilmezdi sanırım. Biraz daha dolapları karıştırdıktan sonra telefonumun çaldığını farkettim. Tekrardan ceketime yönelip cebinden telefonumu çıkardım. Doruk iki kere aramıştı ama hiç duymamıştım.

KOŞULSUZ  (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin