Bölüm 6/İlk ders

83 7 2
                                    

Güneyin hemen ardından eğitmenler gelmişti. Şükürler olsun ki kızın kafasındaki yara derin değilmiş. Hemen revire götürdüler. İsimlerini öğrendiğime göre yaralanan kızın adı Sema onu iten kızınki ise Elifmiş. Ve kavga sebepleri bir erkek. Saçmalık. Sanırım ikisi de Atakan denen o çocuktan hoşlanıyormuş. Sırf bunun için kavga etmişler.

Sabah uyandığımda Ezgi bugün ders olucağını söyledi. Koşu yarışı yapıcakmışız. Şimdiye kadar koşu konusunda çevremdekilerden hep daha hızlı oldum. Eee tabi benim gibi başından her dakika olay eksik olmayan biriyseniz normal bir şey.

Üstüme giyeceğim şey konusunda baya kararsız kalmıştım. En sonunda üstüme beyaz kalçalarımın altında biten beyaz bir tişört altıma ise siyah bir tayt giydim.

Dışarı çıktığımda Serra da daha yeni çıkıyordu odasından. Onunla sohbet ederek koşu pistinin oraya geldik. Serra da benim gibi dövüş sporlarıyla ilgileniyordu. Sohbeti de çok güzeldi. Birde baya utangaç bir kişiliğe sahipti.

Piste gittiğimde bütün ekip buradaydı. Odama gelip bana hesap soran şu Defne de bana dik dik bakmayı ihmal etmiyordu. Bu kızı tamıyomuşum gibi bir his vardı içimde.

Hemen Savaş ve Aleynanın arasımda yerimi aldım. Aleynayla bir kaç kez ayak üstü konuşmuştum ama Savaşla hiç konuşmamıştım. Siyah dağınık saçları vardı. Benden büyükmüş gibi duruyordu. Yaşına göre büyük gösterenlerdendi sanırım.

Az sonra piste 3 eğitmen geldi. Bunlardan ikisi erkek biri kızdı. Esmer eğitmen ile şu açık kumral kıvırcık saçları olan kadın geri çekildi. Önde duran eğitmenin saçları kahverengi ve gözleri de maviydi. Çok zıt ama güzeldi.

"Günaydın çaylaklar. Bendeniz Eğitmen Buğra arkamdakilerde Yağız ile Lena. Bugün hepinizin koşu hızlarını ölçücez. Aslı , Ahsen, Ceyda, Güney, Okan ve Aleyna piste geçsin. Diğerleri bir sonraki turda geçicek."

Pistin hemen yan tarafındaki bankalara ilerledik. Hava çok sıcaktı. Arkada duran eğitmen olan Yağız düdüğü çaldı ve yarış başladı.

Ceyda ve Aslı şimdiden geri de kalmıştı bile. Okan en önde hemen onun ardında da Güney vardı. Onları ise Ahsen takip ediyordu. Aralarındaki mesafe çok azdı. Kıyas kıyasaydı izlemek baya eğlenceliydi.

Yavuz elindeki krometreden zamana bakıyordu. Ahsen aniden yere çakılınca hepimizin bakışları ona döndü. Eliyle iyiyim işareti yaptı ve diğer yarışmacılar hız kesmeden koşmaya devam etti.

Yarış Güney'in kayarak bitiş çizgisini geçmesi ile son buldu. Sıralama şu şekildeydi;

1. Güney
2. Okan
3. Aslı
4. Ahsen
5. Aleyna
6. Ceyda

Şeklindeydi Ahsen'in düşmesi onu sıralamada geriye düşürmüştü. Güney , Okan ve Ahsen dışındakilerin koşuşu yavaş sayılabilirdi.

"Güzel bir yarıştı. Siz dinlenebilirsiniz. Geriye kalan çaylaklar buraya gelsin. Ayaz, Defne, Ezgi, Asena, Serra ve Savaş piste geçin" Buğranın söylediklerinden sonra pistte yerimizi aldık.

Sağımda Defne solumda ise Ayaz vardı. Düdüğün çalması ile koşmaya başladık. Benim için kolay bir yarış olucaktı. Yarışın daha ilk dakikalarındaydık ama daha şimdiden 3. Olarak yerimi almıştım. En önde savaş arkasında ise Ayaz vardı. Ayazı geçmek biraz zorluycaktı ama geçemeyeceğim biri değildi.

Aniden kalbime saplanan ağrı ile dengem şaştı. Kendimi durdurmaya çalıstım ama işler daha berbat oldu. Hızımı alamadığım için yere iki seksen uzanmıştım. Çenemi sürttüm ve dizlerim yanıyordu. Çok büyük bir acı değildi beni sinirlendiren şey yarış esnasında başıma böyle bir şey gelmesiydi.

"İyi misin? Canın yanıyor mu?" Ben düşünce Defne de yarışı bırakıp yanıma gelmişti. Bu kız en son bana hesap sormuyo muydu şimdi bu ilgi nerden geliyordu.

"İyiyim" ayağa kalkmaya çalıştım ama canım çok yanıyordu. Taytın dizleri yırtılmıştı bile.

"Yardım edeyim dicem ama istemez diyceksin." Dediği şey ile ona göz devirdim. Beni tamıyomuş ayaklarına yatması da neyin nesiydi. Saçmalık.

"Evet. Şimdi beni bırak ve yarışa devam et." Bunları dedikten sonra sen bilirsin anlamına gelen bir kafa hareketi yaptı ve koşmaya devam etti. Diğerleri bitiş çizgisine çok yaklaşmıştı. En geride kalmıştım ama hala bir şansım vardı.

Canımın acımasını umursamadan koşmaya devam ettim. Vücudum adrenalin hormonu salgılamaya başlamıştı bile. Tüm gücümle koşuyordum ve 4. Olarak yerimi almıştım ama bu kadar yetmezdi. Hedefim küçüklüğümden bu yana her zaman yükseklerde olmuştur. Şuanda öyleydi.

Ben Asena Yiğit. Her zaman en iyisi olmak zorundayım. Eğer en iyisi değilsem bu benim için yenilgidir. Ben asla yenilmem.

Tüm gücümle koşmaya devam ettim. Bacaklarım acıdan sızlıyordu. Yinede dişlerimi sıktım ve ilerlemeye devam ettim. Şuan 3. sıradaydım ve Ayazı geçmeme çok az bir mesafe kalmıştı.

Öne son bir atak yaparak kıl payı farkla Ayazı de geçtim. Tek bir sorun vardı onu geçtiğimi fark edince daha da hızlandı fakat benim zar zor aldığım ikinciliği kaybetmek gibi bir niyetim yoktu.

  Daha da hızlandım ve onunla aramdaki mesafeyi açtım. Birincilik için önümda sadece bir kişi kalmıştı. O da Savaş'tı. Aramda az bir mesafe vardı. En büyük sorun benim bacaklarım hissizleşmeye başlamıştı. Kazanmaya bu kadar az kalmışken pes etmezdim, edemezdim. Yapıma ters.

  Bacaklarımı boşverip bütün gücümle koşmaya devam ettim. Bitiş çizgisine çok az en fazla 30 adımlık bir mesafe kalmıştı. Onu geçmek zotundaydım.

  Yumruğumu sıkmış ve tırnaklarımı elime geçirmiştim. Bacaklarımdan güçte çekilmişti. Acıyı hissetmiyordum bile. Ne kadar istemesem de yenilgiyi kabullenmiştim ki hiç beklemediğim bir şey oldu. Savaş dışardan bakan birisinin anlamıycağı ama benim anladığım bir şekilde hızını azaltmıştı. Bu yavaşlama sayesinde öne geçtim ve birinciliği elde ettim.

Benim bitiş çizgisine varmamla eğitmen düdüğü çalarak yarışı bitirdi. Kendimi anında yere attım. Pis olması falan umrumda değildi. Ayakta durucak gücüm bile kalmamıştı. Bacaklarımda his yoktu. Göğsüm hızlı nefes alışverişlerimden dolayı inip kalkıyordu.

Nefes almaya çalışırken bulutlara bakıyordum. Gökyüzünü izlemek her zaman hoşuma gitmişti. Özellikle geceleri.

  Yanımda birisi belirdiğinde kafamı o tarafa çevirdim. Arkasında güneş olduğu için gözümü açamıyordum. Her kimse bunu farkedince güneşin önüne geçti ve gözüme gelmesini engelledi. Bu kişi birincilik için yarıştığım Savaş'tı.

"İyi misin?" Sorduğu soru karşısında ona garip bir bakış attım ordan bakınca iyiymişe mi benziyorum. Göz doktoruna gitmeli.

"Her zamanki gibi mükemmelim."

"Burdan bakınca öyle görünmüyor. Revire gitmelisin." Bunları dedi ve yanıma bir su şişesi bırakıp gitti.

Önce revire gidip sonra odama geçmeyi düşünüyordum. Uykuyu kesinlikle hakediyorum.



           Uzun bir bölümle karşınızdayım umarım beğenmişsinizdir yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum🫀

Aynı zamanda size bir kaç karakter hakkında sorular sormak istiyorum

1) Ana karakterimiz olan Asena'nın kişiliği hakkındaki düşünceleriniz ne?

2)Asenayı birisi ile shipliycek olsanız bu kim olurdu?

3) Defne neden böyle davranıyor olabilir?

Cevaplarınızı bekliyorum kendizie iyi bakıınn 👻

                    

KAÇIŞ YOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin