Şarkı: The neigbourhood/ The beach
Keyifli okumalar!!!
vote?
yorum?
Başım hareketli bir şeyin üzerindeydi. Gözlerimi yavaşça araladığımda Draco'nun göğsünde yattığımı gördüm. Bir bacağım bacaklarının üstünde, bir elim kafamla birlikte göğsünün üstünde, diğer elimde vücudumun altında kalmış, karıncalanmış şekilde uyanmıştım. Üstüne ne kadar yayıldığımı fark etsem de kalkmak istemedim ancak kendimi üstünden çektim.
Evet, gece boyu üstünde uyumuştum ve çıtını çıkarmamıştı!
Yanına uzandığımda kafam hala göğsündeydi.
''Günaydın'' dedi sakince. Yeni uyandığı için kalın ve hırıltılı çıkan sesi onu fazlasıyla seksi görmemi sağlamıştı.
Siktir!
''Günaydın'' dedim. Hala onun yüzüne bakmıyordum.
''Bugün derslere girmeyeceğim'' dedi. ''İstersen sende girme''
''İyi de ilk dersimiz ne ki?'' dedim. ''Hem keyfimiz istedi diye girmemek olur mu?''
''Niye olmasın?'' dedi. ''Hafta sonuna daha var, bizimde dinlenmemiz lazım. Hem sende çok yoruldun, yıprandın''
''Tamam, öyle yapalım o zaman''
Aramızda uzun bir sessizlik gerçekleşti. İkimizde bu anı bozmak istemiyorduk. Dakikalarca konuşmadan birbirimize sarılarak yattık.
''Draco?''
''Efendim yn?''
''Sen bizim ortak salona nasıl girdin?''
''Seninle ayrıldıktan sonra peşinden hırsla gelen Laura'yı gördüm. Bir şeyler yapacağı belliydi. Seni takip etti ve ortak salonun parolasını da öğrendi. Tabii bende Laura'yı takip ettiğim için parolayı öğrendim. Öyle oldu işte.''
''Seni seviyorum'' dedim. Aniden kafasını bana çevirip şaşkınlıkla baktı. Onun bakışlarından sonra ne dediğimi fark ederek tekrar aceleyle konuştum.
''Yani arkadaş olarak'' dedim. Şaşkın ifadesi yavaşça silinirken sırıttı.
''Bende seni'' dedi ve ekledi. ''Arkadaş olarak''
İçime aniden gelen gülme hissiyle kıkırdadım.
''Noldu? Neden güldün?'' dedi gülümseyerek gülüşümü seyrederken.
''Hiç gülesim geldi'' dedim ve tekrar kıkırdadım. Bu kıkırdama küçük bir kahkahaya dönüştüğünde Draco'da gülmeye başladı. Birbirimizin tatlı gülüşlerini seyrederek gülüyorduk. Evet, onun sırıtışına zamanında 'iğrenç' demiştim.
Sözümü geri alıyorum.
Tatlı, seksi, çekici, mükemmel bir gülüşü vardı onun.
Gülüşmelerimiz nihayet bittiğinde doğruldum ve doğrulur doğrulmaz yüzüme çarpan sarı, parlak güneş ışınları gözlerime vurdu. Gözlerim güneş ışınları yüzünden kamaştığında gözlerimi kıstım. Burnumu büzdüm ve Draco'ya baktım. O yatağın gölge kısmında oturduğu için yüzüne güneş vurmuyordu. Sırıtarak bana baktığını gördüğümde onu kedime çektim ve yüzüne güneş ışınlarının vurmasını sağladım. O da gözlerini kısarak bir güneşe bir bana baktığında küçük bir kahkaha daha attım. Ancak gülüşümün dozunu kaçırmış olmalıyım ki yataktan sertçe düştüm. Kafamı parkeye sertçe vurduğumda inledim ve tekrar güldüm. Draco da endişeyle bana baktığında güldüğümü görünce o da gülmüştü.