Bölüm 2 | Yeni güçler
Alkım'dan
Ortamdaki gerginlik sürmeye devam ediyordu. Karşımda 4 kişi hepsi ellerinden gelen sakinlikte bana bakmaya çalışıyorlardı, fakat nafile. Gecenin bu saatinde evime gelen insanlar benim için sadece tehlikedir.
Ne kadar garip gelse de psişik insanları sadece devlet değil, psişikler de avlıyordu. Yani, eskiden. Artık o kadar az psişik var ki, birisini bulmak sıldırım kayalar arasında saklı bir hazine aramak gibiydi.
Konuşmaya istekleri yok gibiydi. Kaşlarım hâlâ çatık haldeyken, "Kimsiniz?" diye sordum.
Orta yaşlı olan kirli sakallı ve bıyıklı adam öne doğru bir adım atıp, "Bak, önce sakin ol, tam-" diye konuşmaya çalıştı.
Fakat ben hemen, "Bir adım daha atma." dedim.
Evin ışıkları yanıp sönmeye devam ediyordu. Sadece evin değil, bütün binanın elektriği aynı şekildeydi. Şu anda bir tehlike altındaydım ve kendimi savunmaya hazır olduğumu göstermem gerekiyordu.
Adam ellerini havaya kaldırıp, geriye doğru bir adım atarken, "Bak biz sadece konuşmaya geldik. Birkaç saniye ayırıp dinleyecek misin?" diye sordu.
Bakışlarımı çocuklardan çekip ona çevirirken, "Kısa birkaç kelime." dedim sadece.
Adam kafasını sallayarak, "Bak, benim adım Salih, bu oğlum Kağan ve diğeri Mete. Diğer kız da Gökçe." diye tanıttı onları.
Bunları umursamıyordum. Ben neden burada olduklarıyla ilgileniyordum. Gözlerimi kıstığımda, "Buraya seni almaya geldik. Bizim gibi psişik olan insanların yanına." dedi.
Bunu duyduğum anda, "Hayır." dedim direkt olarak.
Oğlu Kağan öne doğru adımlayarak, "Bak, eğer bizimle gelirsen daha fazla konuşabiliriz." dedi.
Birkaç adım gerilerken, "Yaklaşma." dedim sadece.
Fakat beni dinlemeden, "Bizi dinliyor mus-" diye konuşacakken elimi ileri doğru uzatarak onu geriye doğru havayla ittim. Sırtı duvarla birleşirken dudaklarından küçük bir inleme çıkmıştı.
Duvara çarpan çocuktan bakışlarımı diğerlerine çevirirken, "Birbirimizin kararlarına saygı duymuyorsak farklı bir şekilde de konuşabiliriz." diye mırıldandım sakin sesle.
Kız ve orta yaşlı adam gerilerken sarı saçlı çocuk Mete, "Ah, bu iş daha da kötüleşmeye başlıyor.. yine." dedi ve üzerime doğru hamle yaptı.
Onun bu beklenmedik hızı karşısında gözlerim genişlese de kendimi havayla geriye itip, zıpladım. Hava sayesinde aramızdaki mesafe açılmıştı. Saldırı pozisyonu alırken havanın içeride daha hızlı hareket etmesini sağladım. Böylece her hareketi daha hızlı algılayacak ve hızlı hareket edecektim.
Çocukta benim gibi bir pozisyon alırken diğer ikisi fırlattığım adamı kaldırıyorlardı. Saldırmadan önce, "Evime geliyorsunuz, hayır dememe rağmen konuşmaya devam ediyorsunuz bir de kendimi savunduğum için bana saldırıyorsunuz?!" dedim yüksek sesle.
Kenardaki ev telefonunu kaldırıp, ona fırlatsam da hızlı bir refleksle kaçınıp tekrardan bana doğru atıldı. Attığı yumruğu kolumu kaldırıp, ters kısmıyla durdururken karnına tekme atmak için bacağımı kaldırdım. Fakat zamanında geriye çekilerek ondan kaçındı. Bana doğru bir yumruk daha salladığında bu sefer yumruğu havada yakaladım. Onu kendime doğru çekip, yüzü yerine göğüs kafesine geçirdim.