Bölüm 17.

247 43 41
                                    

Bölüm 17 | birlikte vakit geçirmek.

Dünya'dan

Salonda sessizce oturup, bilgisayar ile ilgilenirken merdivenlerde adım sesler duyulmuştu. Kafamı kaldırdığımda Alkım'ı gördüm tekrardan. Aklıma dün yaşananlar gelirken dudaklarıma gülümseme konmuştu. Alkımla aramdaki çekimi hissetmemek imkansızdı. Ben kendimi tutsam da, bu durum ona muhtemelen biraz garip ve yoğun geliyordu. Sonuçta o beni ilk kez tanıyordu ve daha bir aydır tanışıyoruz. Birkaç hayattır değil.

Bana doğru gelirken, "Herkes okulda, değil mi?" diye sordu ve kendini yanıma koltuğa attı.

Bilgisayarı kapatırken, "Evet, herkes okulda. Ben de seninle ilgilenmek için kaldım." diye cevap verdim.

Sıkkın bir nefes dışarı verirken, "Bunu söylediğime inanamıyorum ama okula ne zaman gidebileceğim? Çünkü evde sıkıldım da." diye mırıldandı.

Bilgisayarı sehpaya bırakırken, "Aslında yarından itibaren gidebilirsin, başka bir sorun yoksa eğer. Kendini iyi hissediyor musun?" diye sordum.

Anında bir çocuk gibi kafasını sallayarak, "Evet, evet, harika hissediyorum. Artık halsiz falan da değilim. Yeter ki evden çıkalım." dedi bir nefeste.

Onun bu haline güldüm. Eski Alkım olsa evden dışarı çıkmak istemezdi. Çünkü dışarıda gezmek onu her seferinde yoruyordu, fakat bu Alkım öyle değildi. Sonuçta bu Alkım hasta değildi.

Koltukta ona dönerek, "İstersen üzerine bir şeyler giy, çıkıp gezelim." diye önerdim.

Bu öneriyle kafasını kaldırıp bana baktı. Gözleri bir bebek misali adeta parlarken, "Gerçekten mi?" diye sordu.

Gülerek, "Gerçekten." dedim kafamı sallayarak.

Bunu duyunca hızla koltuktan kalkıp, merdivenlere doğru koşarken, "Bekle, geliyorum hemen." diye bağırdı.

Yüzümde gülümseme koşarak giden ona baktım. Onu en son bu şekilde enerjik ve mutlu gördüğüm an çok uzun zaman önceydi. Muhtemelen o kadar uzun zaman önceydi ki, Alkımla ilgili değil de başkasıyla ilgili olsaydı beynim çoktan silmiş olurdu. Fakat beynim onunla olan hiçbir anıyı silmiyor, dokunmuyordu. O aklımda her zaman apaçık ve aydın bir şekilde duruyordu.

Koltukta arkama yaslanırken eskileri düşünmemeye çalıştım, en azından üzücü olan kısımları. Mutlu olduğum anıları hep aklımda döndürüyordum da, hep sona geldiğimde hüzünle bitiyordu. Belki de bu yüzdendir bu kadar ileri gitmem. Bir kez olsun onunla mutlu bir şekilde bitirmek istiyorum.

Bu sefer ne olursa olsun, öyle bitmesine izin vermeyeceğim. Seyit, Tahir veya bir başkası bunu durduramayacak.

Aklım benim sadece zamanı kontrol edebildiğimi düşünüyor. Fakat sadece zamanı kontrol ederek bu kadar ileri gidemezdim. Daha güçlü olmam gerekiyordu, daha iyi. Mesela zamanı kontrol etmek benim yaşlanmamı durdurmazdı, Leyla'nın onun işe almasını sağlamazdı. Bunun için tekrardan Alexander'a teşekkür ederim. Ne yaptıysam onun sayesinde.

Merdivenlerde tekrar adım sesi geldiğinde kafamı kaldırıp, o düşünceleri kovdum. Üzerine benimkine benzer kıyafetler giymişti. Gri bol pantolon, gri bir kazak ve kabanla tamamlamıştı. Onu baştan aşağı süzerken aklımdan tek bir şey geçiyordu. Onu kaç kez tanırsam tanıyayım, tarzı her zaman aynı olarak kalıyordu.

Virüs: Savahili | [G×G]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin