ESRİGÜN

9. SEVKİYAT

Hello sevgili askerlerim, Bu bölümde Timur Timi'nin lakaplarını kulladım.

Lakapları;

Kıraç: Yenilmez

Mavi: Esrigün

Kara: Ölüm

Emre: Görünmez

Alya: Dalga

Konur: Anka

Can: Hortum

Pars: Hançer

Selçuk: Şimşek

...................................

Kıraç ve ben iğrenç bir ikiliydik... Kesinlikle. Ama benziyorduk. Aslında birbirimize benzetilmek zorunda bırakılmıştık. Biz ikimizde ateştik. İkimizde yanıyorduk. O Yenilmezdi, ben Esrigün'düm. İkimizde hem yanıyorduk hem de yakıyorduk.

Aşağıya doğru gidiyorduk. Bugün bu iş bitecekti. Aşağıya indimiz an bizi o yavşak karşıladı.

"- Hoş geldiniz efendim, umarım iyi dinlenmişsinizdir." Dedi yavşak. Bu malda bu işin içindeydi. Kıraç haklıydı.

"-Teşekkürler." Dedi Alya.

Kafasını salladı yavşak. Sonra ellerimi tutan Kıraç'a baktım sıkı sıkı elimi tutuyordu. Çünkü biz sevgiliydik ama görev için. Ama o ellerimi asla bırakmayacakmış gibi tutuyordu...

Bir an afalladım ve ona baktım. Ona baktığımı çok belli ediyordum. LANET OLSUN!

Sonra gözlerini bana çevirdi. Sanki ona bakmamı istiyor gibiydi...

"-Sizi masanıza alalım ama isterseniz tabi." Dedi yavşak.

"-Tabi." Dedim naif bir sesle.

Sonra masamıza geçtik. Ve defileyi izleyip etrafı gözlemlemeye başladım. Silah sevkiyatı yarındı, yani harekete yarın geçecektik.

Bir hareket yok gibiydi. Sonra bizden şüphelenmemeleri için defileyi izlemeye başladım. Çok güzel kızlar vardı. Zaten bunların hepsi mankendi güzel olmaları şaşırtıcı değildi.

Sonra Kıraç'a baktım sanki huzursuz gibiydi.

"-Bir şey mi oldu?" Dedim.

"-Galiba silah sevkiyatı bugün olacak." Dedi bütün tim kafasını Kıraç'a çevirdi. Bu kadar büyük silah sevkiyatlarının günü çok acil bir şey olmadıkça değişmezdi.

"-Nereden anladın?" Dedim. Kıraç tam cevap verecekken Kara konuşmaya başladı.

"-Kıraç haklı sevkiyat bugün bakın." Dedi. Onun baktığı tarafa baktık. Bize karargahtayken resmi gösterilen, bu silah sevkiyatını yönetecek olan Korkut'un ajanı içeriye giyiyordu. Hem de en az 150 tane korumayla.

"-Harekete geçiyoruz." Dedi Kıraç.

"-Sevkiyat yarın değil miydi? Gününü neden öne aldılar ki?" Dedi Alya.

"-Bilmiyorum ama bir bokluk olduğu kesin." Dedi Emre.

Sonra bizi karşılayan yavşak ajanın yanına geçti ve birlikte asansöre doğru gitmeye başladılar. Hemen harekete geçmeliydik yoksa operasyon çöp olurdu.

"-Tim harekete geçiyoruz." Dedi Kıraç. Ne yapacağımızı biliyorduk. Görevden önce plan yapmıştık.

Kara ile Kıraç merdivenlere yöneldi. Emre ile ben keskin nişancı olduğumuz için birimizden birinin tepeye çıkması gerekiyordu.