12. SANA TUTULDUM...

1.5K 136 156
                                    

                      
  Bu bölüm herkesin beklediği bölüm
                      ⛈️💙🌪🔥❤️‍🔥❤️‍🩹
Yazım ve noktalama yanlışı varsa affola...

İyi okumalar sevgili askerlerim...

Gözlerimi yavaş yavaş açtım. Yanımda kimse yoktu. Saate baktım. Feryal geldiğinde saat üçtü. O zaman ben saat üç buçuktan beri uyuyordum ve şu an saat yediydi. Odamdan çıktım. Koridordayken salondan gelen sesleri fark ettim. Bütün Timur Timi oradaydı. Ben onların gitmeyeceğini biliyordum zaten. Çünkü beni kardeşleri gibi görüyorlardı. Sonra gülümsedim. Çünkü Turan Timi şehit olduktan sonra başka kimsem olmaz diye düşünüyordum. Ama artık onlar vardı. Onlar: Timur Timiydi. Ben onların kardeşiydim, artım onlarda benim kardeşimdi. Kıraç dışında tabi. Kıraç'ta beni kardeşi olarak görmüyordu. Aslında ikimizde birbirimizi kardeşimiz olarak görmüyorduk bunu bugün anlamıştım. İkimiz aramızda çok güçlü bir çekim vardı. Belki bu AŞKTI.

Sonra salona doğru ilerlemeye başladım ve salon kapısına geldiğimde onları gördüm. Hepsi benim uyanmamı bekliyor gibiydiler. Ve salonun kapısına doğru iyice yaklaştım. Ve sonra onlarda beni gördü. Ve hepsi ayağa kalkıp etrafında toplandılar. Ama Kıraç, Kara ve Emre yoktu.

"-Mavi iyi misin?" Dedi Alya. İyi olmadığımı biliyorlardı. Ama ben yine de kafamı salladım."

"-Mavi iyi olmadığını biliyoruz." Dedi Konur. Sonra kapı açıldı. Herhalde ben uyurken kapıyı yaptırmışlardı. Çünkü Kıraç içeri girmek için kapıyı kırmıştı. İyikide kırmıştı. Ama en önemli sorunumuz bu değildi. Kıraç bana güzelim demişti. GÜZELİM demişti bana.

GÜ-ZE-LİM demişti.

Birden kafama dank etti. Ve biz neydik şimdi...

Sonra kapı kapanma sesi geldi. Kesinlikle onlar gelmişti. Sonra salona geldiler ve benim uyandığımı gördüler. Kara ve Emre yanımıza geldi ama Kıraç hala karşımda duruyordu. Ona bakmamaya çalışıyordum o ise ona bakmamı bekliyordu. Ve bütün Tim'de bize bakıyordu. Zaten ikimizin arasında bir şey olursa en çok onlar mutlu olurdu.

Hala tam olarak karşımda duruyordu. Beynim ona sakın bakma diyordu. Kalbim ise ona bak ve ikinizde birbirinizin gözlerinde kaybolun diyordu. Ben her zaman beynimi dinlerdim. Çünkü askerlikte duygulara yer yoktu. Ve kalbimin şu ana kadar hep saçmaladığını düşündüm. Ama bu sefer kalbimi dinlemem gerekiyordu.

Bu sefer kalbimi dinledim ve kafamı kaldırıp gözlerimizi buluşturdum. Bu bizim için aslında Kıraç'ın bana adım atması ve benim ona karşılık vermemdi. Gözlerimiz birbirine kenetlenmişti. Çünkü ben onun gözleri olmadan yapamazdım, o da benim gözlerim olmadan yapamazdı. Sonra ise bir kıkırdama sesi geldi. Bütün Tim sırıtıyordu. Sonra Kıraç gözlerini benden ayırıp Tim'e korkunç bir bakış attı. Kıraç'ın bakışından sonra hepsi ciddi yüz ifadelerine geri döndüler.

Sonra Kıraç bana doğru gelmeye başladı dizlerinin üzerine çöktü ve önüme oturdu. Çünkü gözlerimi görmek istiyordu. Kıraç Pusat Karaduman benim gözlerimi görmek için dizlerini üzerine çöküp önümde duruyordu. Gözlerimi saçlarım kapatıyordu. Sonra eliyle yavaşça saçlarımı kulağımın arkasına götürdü. Hala saçlarıma kıyamıyordu. Saçlarımdan bir tel kopsun bile istemiyordu sanki. Beni incitmek istemiyordu. Sonra gözlerimiz tekrardan birbirlerine kenetlendi. Biz sustuk ama gözlerimiz konuştu. Biz ağzımızı bile açmadık ama gözlerimiz konuşmuştu. Sonra Alya konuşmaya başladı:

"-Mavi bak. Eğer istersen söyle ben bu Feryal denilen kızı bir güzel döveyim. Mal senin suçun olmadığı halde seni suçluyor." Dedi Alya. Sonra ben konuşmaya başladım:

ESRİGÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin