ESRİGÜN

6. SENDE BENİM GİBİSİN...

Ben ise cehennemin ortasında duran bir ölüydüm.

                                                                                              Mavi Atabey...

İntikam almak için asker olmuştum ben. Şehitlerin kanını yerde bırakmamak için asker olmuştum ben. Ve şimdi intikam zamanıydı. Şehit olan binlerce asker için, ağabeyim ve Turan Timi için, annem ve babam için ve Atabey Aşireti için intikam zamanı gelmişti.

Gözüme doğru yansıyan bir ışık hissettim. Sabah olmuştu. Gözlerimi açtım ve saate baktım. Saat: 7.02 geçiyordu. Kalkıp hazırlanmaya başladım. Askeriyeye gidiyordum ve biraz resmi şeyler giyinmem gerekiyordu. Hem oraya ilk kez gidiyordum. Kimseyi tanımıyordum Turan Timi hariç. Altıma siyah bir eşofman üstüme de siyah bir sweatshirt giydim. Tam evden çıkacak iken Alya'ya haber versem mi diye düşündüm.

Çok insancıl biri değildim. Gülmezdim, çok konuşmazdım. Çünkü benim ruhum ölüydü. Ben diğer insanlar gibi değildim. Asla onlar gibi olamayacaktım da. Benim hayatım cehennemdi. Ben ise cehennemin ortasında duran bir ölüydüm.

Sonra Alya'nın evinin kapısını çaldım. Çünkü ona borcumu ödemem gerekiyordu. O bana iyi davranıyordu. Bu yüzden ben de ona iyi davranmalıydım. Kısa bir süreden sonra kapıyı açtı. Ayakkabısını giyiyordu.

"- Bir dakika bekler misin Mavi?" Dedi.

Kafamı salladım. Sonra ayakkabısını giydi. Ve apartmandan çıkıp yürümeye başladık.

"-Askeriye eve çok yakın. 5-10 dk yürüme mesafesi sadece." Dedi.

"-Benim için sorun değil. Yürümeyi severim." Dedim.

"-Askeriyeye geldiğimizde sana aç köpek gibi bakarlarsa şaşırma. Türkmenistan'da öylemi bilmem ama. Bizim askeriyede dişi sineğe bile asılıyorlar." Dedi.

Kısa bir kahkaha patlattım.

"-Biliyorum. " Dedim.

Sonra askeriyeye vardık. Kadın bir asker olmanın zorlukları çoktu. Akademide de asker olduktan sonra da. İnsanlar asker bir kadın gördüklerinde şaşırırlar. He birde Bordo bereli bir kadın asker gördüklerinde kalpten giderler. Kadın evde oturur temizlik yapar der bazı piç kafalılar. Biz temizlik yapıyorduk ama evde değil dağda. Biz temizlik yapıyorduk ama ev temizliği değil terörist temizliği.

Sonra askeriyenin merdivenlerinden çıkmaya başladık. Herkes bize bakıyordu. Hem kadın asker hem de beni ilk defa gördükleri için. Sonra vaktimiz olmadığı için direk harekat merkezine geçtik. Bizim dışımızda bütün Timur Timi buradaydı. Generallerde birazdan gelirdi her halde. Sonra masada bana ayrılan sandalyeye oturdum. Ve herkes birbirine günaydın dedi. Sandalyelerin sırası rütbelere göreydi. Tam çaprazımda Kıraç oturuyordu. Ona bakmak istemiyordum ama otamatikmen gözlerim gözlerine kayıyordu. Onun gözleride benim gözlerime kayıyordu. Sonra masanın başına baktım iki tane koltuk vardı demek ki iki tane general gelecekti. Bu generallerden birisi Türk Özel Kuvvetleri'nin Genel Komutanı Tümgeneral Fethi Karaduman diğeri ise daha tanışmadığım, Tuğgeneral Kağan Akdemir olmalıydı. Tuğgeneral Hakan Bozkurt ise dinleniyor olmalıydı. Hatta hala hastanede olmalıydı. Sonra Kıraç konuşmaya başladı:

"-Tim birazdan komutanlar gelir. Tahminimce bu operasyon uzun sürecek. Ama Korkut piçini gebertip geri döneceğiz." Dedi.

Sonra komutanlar geldi. Hepimiz ayağa kalkıp dikkat pozisyonuna geçtik ve asker selamı verdik.

"-Oturun." Dedi Tümgeneral. Hepimiz yerlerimize oturduk ve konuşmasına devam etti.

"-Timur Timi göreviniz Korkut namı ile anılan teröristi öldürmek bunu biliyorsunuz. Korkut aslında diğer teröristlerden biraz farklı. Uzun zamandır özel bir örgütle karşı karşıya gelmiyorduk. Kurucusu Korkut olan örgütün adı mortem. Mortem Latincede ölüm demek. Bu örgütte aklınıza ne tür pislik gelirse hepsinden bol kesede var. Ama en önemlisi bizim askerlerimizi şehit etti. Vatanımıza karşı savaş açtı. Bu adamı öldürmek zor olacak ama öldüreceksiniz." Dedi Tümgeneral.