10.Bölüm

372 33 15
                                    

Gözlerimi açtım ve etrafı inceledim. Tavana baktım odaya göz gezdirdim. Kendi odamdaydım. Fakat bu her insanda olan bir şey. Uyanınca tavanı izlemek.

Telefonu alıp saate baktığımda 14:19. Eee oha Elisa. Kış uykusuna mı yattın kızım. Hemen kalkıp yatağımı topladım ve banyoya girdim. Güzelce duş alıp çıktım. Üzerime şort ve crop giğinip aşağı indim. Mutfağa girip su içtim ve salona geçtim. Salonda annem ve babam oturmuş televizyon izliyordu. "Günaydın" deyip yanlarına gittim ve onları uzaklaştırıp ortada oturdum.

"Günaydın mı? Aslı sabah mı hayatım?" diye babam ve annem dalga geçmeğe başladı. "Yok hayatım sabah değil öğlenden de sonra" dedi annem gülerek. "Aman ben şimdi kalktığım için sabah" dedim. Güldüler.

"Eee akşam kaçta gidiyoruz?" dedi annem. "Nereye ki?" diye sordum. "Ee babanın arkadaşı davet etmedimi" dedi annem. Haa bide o vardı dimi. "Hatırladım. Neyse ben odamdayım kaçta gideceğiz?" dedim. "Saat 19:00 gibi gideriz" dedi babam. Daha çok vardı.

Odama çıkıp yatağıma yattım. Telefondan mesajlar kısmına girip Korhana yazmaya başladım.

Siz: Günaydınn
(14:43)

Yüzbaşı: Günaydın mı? Biraz geç olmadı mı?
(14:46)

Siz: Aman herkeste bu gün bi ters

Yüzbaşı: Neden acaba?

Siz: Öfff neyse napıyorsun bakim

Yüzbaşı: Askeriyedeyim. Bu akşama bi gideceğim yer var. Ona hazırlanacağım.

Siz: hmm randevu mu?

Yüzbaşı: Neden soruyorsun?

Siz: Hiiç öylesine yani amaan bana ne yaa.

Yüzbaşı: Yok özel bir randevi değil. Arkadaşlarla olucaz.

Ayh bi rahatladım. Özel randevu değilmiş huh.

Siz: Yok yani özel olsa nolcak canım.

Yüzbaşı: Doğru.

Yüzbaşı: Sen napıyorsun
bu gün bir doğum gününe
gidecektin?

Siz: Evet gideceğim. Çok güzel bir elbise aldım mükemmell giymek için sabırsızlanıyorum.

Yüzbaşı: Hmm ne güzel. Nasıl bir elbise?

Siz: Beyaz dekoliteli kısa bir elbise

Yüzbaşı: Kısa ve dekoliteli ha?

Siz: Evet

Yüzbaşı: Ne güzel ne güzel

Siz: Neyse ben daha dışarı çıkacağım alacak bir kaç şey var

Yüzbaşı: Tamam görüşürüz

Siz: Görüşürüz

Üstüme şort ve crop geçirip aşağı indim. "Anne dışarı çıkıyorum ben" diyip kapıyı açıp çıktım.

Evden çıktığım nerdeyse yarım saatdi. Biraz dolaşmıştım. Kendime bir pantalon almıştım. Magazadan çıkıp telefonuma baktım. Doğa mesaj atmıştı.

Doğa: Napıyorsun hazırlandın mı?

Siz: Dışarıdayım çarşıyı geziyorum. Eve gidince hazırlanacağım

Doğa: Off kızım hadi eve git ve hazırlan saat 17:53

Siz: Gidiyorum zaten

Doğa: Hadi  öptüm

Siz: Bende baay

Biraz yürüdüm. Karşıya geçecektim. Sağa sola baktığımda arba olmadığını gördüğümde yürüdüm. İşte her şey o adımlarımda olmuştu. Ansızın bir hızla çarpan arbayla metrelerce uzağa fırlatıldım.
Yerden kıpırdayamadım. Bana çarpan arabaysa kaçıp gitmişti.

Gözlerim zorla açık kalırken başıma insanlar toplaştı. Her tarafım acıyordu ve tüm vücudum sıyrık sıyrık olmuştu. Ağzımdan gelen sıvının kan olduğunu öğrenmem bir kaç saniye sürdü. Artık gözlerim dayanamıyordu. Kapanan gözlerimle bilincimde kapandı.

Kestik

Bir okuyucumun isteğiyle yeni bölümü erkenden yazıp yayınlıyorum. b70244180

Evet üzücü bir bölüm oldu.
Oy ve yorum yapmayı unutmayın.
Aynı zamanda yeni olan kitabımada destek olursanız gerçekten çok sevinirim.

Kendinize iyi bakın. Yeni bölümde görüşürüz💛❤️

Yüzbaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin