9.Bölüm

470 36 31
                                    

Salona girdiğimde şok oldum. Asla onunla karşılaşacağımı düşünmemiştim. Sehpanın üzerinde gül ve tüm asaletiyle oturmuştu. Kendimi toparlamam zaman aldı. "Hoşgeldin kızım. Bak arkadaşın geldi" dedi babam. Arkadaşım? Ne ara arkadaş olduk biz?

Zoraki gülümsemeyle "Hoşgeldin. Hangi rüzgar attı seni buraya" dedim. Ayağa kalkıp bana sarıldı. Bir şok daha yaşamıştım. "Çaktırma da gerçek arkadaş zannetsin" dedi. "Hoşbuldum" deyip ayrıldı. "Bilmem işim gücüm bitmişti bir sana uğrayayım dedim. Uzun zamandır görüşemiyoruz özledim" dedi. Kaşlarım havalanırken "Öyle evet bende özledim" dedim.

Ne işler çeviriyordu acaba. Üzerime baktığımda kısa şort ve crop vardı. Bide salık saçım. Babam ayaklanıp "Sizde uzun zamandır görüşemediniz oturun rahat rahat konuşun hasret giderin." dedi ve kapıyı kaptarak çıktı.

Babam çıktığı gibi ayaklanıp Korhana taraf gittim. "Neden geldin?" dedim. Ayağa kalktı ve yanıma yaklaştı. "Ben buraya özür dilemeğe gelmiştim. Fakat evde yoktun ve babanın ısrarı yüzünden içeri girdim." dedi.

"Özür dilemek mi?" "Evet kusura bakma ben dün gerçekten biraz kabalık yaptım" dedi. "Biraz mı?" dedim. "Tamam birazdan fazlası" dedi ve gülümsedi.
"Özürüm kabul edildi mi?" dedi sırıtarak. Ben onun özürünü dinlemiyordum ki. Şu an ona yakından bakma fırsatım vardı ve onun yüzünü inceliyordum.

Uzun kiprikleri,dolgun dudakları,siyah gözbebekleri,adem elması, off neler düşünüyorum ben yaa.

"Elisa acaba incelemen bittiyse soruma cevap alabilir miyim?" dedi sırıtarak. Ukala. "Ne incelemesi be dalmışım." dedim. "Aynen bende inandım. Biraz daha yakından bakmak ister misin?" dedi ve daha da yaklaştı. Dudaklarımı ısırdım ve uzaklaştım. "Terbiyesiz aaa. Uzak dur benden kış kış" dedim. Kahkaha attı. "Şimdi dün yaptıkların çok kabaca bir şeydi. Sahi erkek olsaydım napardın?" dedim. "Erkek olmadığın için bu seni ilgilendirmez" dedi. "Yoo ilgilendirir. Erkek bile olsa bendim sonuçta." dedim.

"Eğer erkek olsaydın sen olmazdın" dedi. "Çok mu zekisin?" dedim. "Evet ve lütfen şu saçma konuyu kapatalım" dedi. "Demek söylediklerinin saçma olduğunu biliyorsun" dedim. "Çok derin düşünüyorsun küçük hanım" dedi. "Öyleyimdir" dedim. Gülümseyip "eee cevap?" dediğinde düşünür gibi yaptım.

Seni süründüreceğim Korhan Taşkın. "Düşünmem lazım" dedim. "Nesini düşüneceksin ya affet ya da" dedi ve yarım kaldı. "Ya da ne?" dedim. "Ya da küs kal. Ama kalma yani kalmayalım. Amaan ne diyorum" diye kendi kendine konuştu. Bu durumuna kahkaha atmak isterdim. Ama atmadım. "Düşüneceğim. Yaptığın odunca birşey" dedim.

"Tamam nasıl istersen. Düşün taşın. Ama çok düşünme" dedi. "Bakarız" dedim. "Ee ben gideyim o zaman. Askeriyeye geçeceğim." dedi. "Tamam" deyip salonun kapısını açtık ve kapıya taraf ilerledik. Babam ve annemle vedalaşıp dışarı çıktı. Ardından bende. Bahçenin çıkışına kadar ona eşlik ettim. Arabasının yanına geldiğinde durduk.

Yanıma gelip yüzüme gelen saç tutamını kulağımın arkasına sakladı. Gözlerimin içine bakarark yaklaştı ve yanağıma öpücük kondurdu. Öylece donup kalmıştım. "Bu ne için?" diye sordum. Öpücüğü kast etmiştim. "O da aklını başından almak için" deyip sırıtarak arabasına bindi ukala.

Gerçekten aklımı başımdan almıştı. Siktir. Bu kadar etkilenemezdim ondan.
İçeri girdiğimde annem kolumdan tutup mutfağa sürükledi. Şok olmuşcasına anneme bakıyordum.

"Noluyor?" dedim. Sandalyeye oturdu bende karşısına. "Dökül" dedi. "Neyi?" dedim salağa yatarak. "O çocuk kim? Nerden tanıştınız? Neden yanağından öptü? Ve gerçekten neden geldi?" diye arka arkaya sorular sordu.

Yüzbaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin