Yüzbaşı

4.Bölüm

Korhan Taşkın

Alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Alarmı kapatıp saate baktım. 05:00. Güzel gecikmeden uyanmışım.

Yatakta oturur pozisyona geldim. Ayaklarımı yataktan aşağı saldım. Boynumu kütletip ayağa kalktım.

Banyoya girip soğuk bir duş aldım. Havluyu belimden aşağıya sardım ve lavabonun karşısına geçtim. Diş macununu fırçaya sürüp fırçalamaya başladım. Ağzıma su alıp gargara yapıp tükürdüm. Banyodan çıkıp folaba yöneldim.

Yatağın üstünde duran telefonu elime alıp saate baktım. 05: 26.

Dolaptan siyah tişört çıkarıp üstüme geçirdim. Üzerine askeri ünüformamı giydim ve önünü açık bıraktım. Telefonumu alıp pantalonumun cebine koydum.

Aynanın karşısına geçip saçlarımı taradım,parfüm sıkıp odadan çıktım. Mutfağa girip bir bardak soğuk su içip,arabanın anahtarını alıp kapıya yöneldim.

Siyah uzunboğaz botlarımı giyip özenle üstünü bağladım. Anahtarı alıp kapıyı çekip kitledim. Arabaha doğru yürüdüm. Arabanın kapısını açacaktım ki arkamdan gelen ses durdurdu.

"Nasılsın yavrum" dedi. Dönüp baktığımda karşımda yan komşum olan Nur teyzeyi gmrdüm. Herkese katı olan ben bu kadına gülümsüyordum. Bana tıpkı annem gibi bakıyordu.

Gülümseyip "İyiyim Nur sultan sen nasılsın?" deyip yanına ilerledim. Sıkıca sarılıp yanağını öptüm. O da beni öptü. "İyiyim yavrum yemek yedin mi?" dedi.

Al işte kaçamazsın bu kadından "Yedim yedim" dedim yalan söyleyerek. "Korhan yalan söyleme,dün daha evde yiyecek bir şey kalmadı markete gitmem lazım dedin"

Tüh yakalanmıştık. "Yemedim ama söz yicem askeriyede. Geciktim zaten" dedim. Bana ter ters baktı. Korkulurdu bu kadından. İnadı inatdı hep. Bir keresinde gerçekten gecikmeme rağmen kendi evine götürüp yedirmişti ve komutandan azar yemiştim.

"Söz ver" dedi. Gülümseyip hazır ola geçip" Yüzabşı sözü komutanım" dedim gülerek. O da aynı anda benimle beraber güldü.

"İyi tamam gecikme hadi. Allaha emanet ol" dedi ve sırtıma yavaşca vurdu. "Sende sultanım. Bi ihtiyacın olursa alo Korhan demen yeterli" dedim.

"Tamam yavrum git artık geç kalıcan" "Tamam gitdim"

Deyip arabaya yöneldim. Yüzüm yine o sert halini almıştı. 2 gün öncesi aklıma geldikçe sinirleniyordum.

Küçük bir kız yüzünden binbaşından azar yemiştim.

Üstelik bir de bana yazan oydu. Doğa regl olmadım. Ne reglmış amına koyayım.

Kadınlar neden bu kadar açık konuşuyorlar hiç bir zaman anlamıyacağım.

Onları zaten her konuda anlayamıyorum zaten. Yaptıkları hareketler,konuşma tarzları,izledikleri diziler.

Tamam Elisayı biraz araştırmış ola bilirim. Sonuçta bana yazan o ve bir de üstelik dalga geçiyor sanmıştım. Doğa kimse geçmiş olsun ona bu kız tam bir baş belası.

Askeriyeye vardığımda arabadan indim. Telefonumda saate baktığımda 05:58. Güzel tam vaktinde varmıştım. Ağır ve bir o kadar da özgüvenli adımlarla yürümeye başladım.

Özgüven dedim diye ego yığını sanmayın. Tamam ego biraz var özgüven full var. Ama bu özgüvenin nedeni var.

Çocukken hep asker oyuncaklar isterdim. Çatışmalı silahlı aksiyon dolu filmler diziler izlerdim. Hep hayalim asker olmaktı. Ailem ne kadar bunun sadece hayal olduğunu söylesede ben hayalimi hayal olarak bırakmadım. Onu gerçekleştirdim.