SÜRGÜN EDİLMİŞ SEVDA 🌊

818 74 21
                                    

Yeni bölümle geldim hamsilerim! Yazımda, özellikle Karadeniz ağzı yazarken yanlışım varsa kibarca belirtebilirsiniz!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yeni bölümle geldim hamsilerim! Yazımda, özellikle Karadeniz ağzı yazarken yanlışım varsa kibarca belirtebilirsiniz!

Satır arası yorumlar yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen!

Kitaba gösterdiğiniz ilgiye göre bölüm aralıkları sık olacaktır!

Resul Dindar, Dalgalan Karadeniz

Keyifli okumalar!

🌊

Esife nine elindeki uzun sopayla yere sert adımlarını çarpa çarpa yürüdü yayla boyunca. Deli Esife derlerdi ona bu köyde. Deliydi, kendi de bilirdi ama akla ters düşen bir hareket yaptığından değil, öfkesinden delirdiğinde derlerdi. Gözü karaydı.

Hem gerçekten gözleri kömür karasıydı, hem de sinirlendiğinde kimseyi görmezdi.

Şimdi de sinirliydi. Hazan'ın yaptığı delilik yüzünden yine bir komşusuyla papaz olacağı belliydi ama siniri torununa değildi. Komşu kadının torununa tokat attığını duymuştu. Ondandı öfkesi.

Torunun ne kadar yaramaz, ne kadar zırtapoz olduğu zaten biliyordu ama ne olursa olsun bir çocuğa eli kalkmazdı. Kimsenin kalkmamalıydı. Kendi saçını okşamaya kıyamazdı, başkası tokat atardı.

Aldığı duyumu hatırlayınca elindeki sopayı sinirle yere vurdu. Kırmızı keşanı beyaz yüzünü ortaya çıkarmış, sinirle parlayan zeytin gözleri besbelli ortaya sermişti. Komşunun evine geldiğinde bakışları o evi yakmak ister gibi bakıyordu. Kapıdaki arbedeyi görünce adımları hızlandı.

Komşu kadın elini aldığı terliği havaya kaldırmış, açık kapıya arkası dönükken arkasında dikilen deli Esife'yi görmemişti. Esife nine, torununu görmek ister gibi içeriye bakındı ama kilolu kadından içeriye göremiyordu.

"Hele bir daha uşağuma dokun, göreyim seni! Delinin toruni! Ninesine çekmuş!"

Esife nine elindeki sopayla kadının kıçını dürtünce kadın yerinde hopladı. "Çek şu koca kıçınu da ha göreyim torunumi!"

Kadın dönünce arkasındaki deli Esife'yi görünce rengi attı. Cesareti yoktu yüzüne söylemeye. Kimse ona bir şey diyemezdi. Koca adamlar çekinirdi ondan. Gözü karaydı, gözü kimseyi görmez, önüne geleni yıkardı.

"E-esife nine," dedi kadın korkuyla.

"Nine!" Hazan'ın sesiyle bakışları oraya döndü Esife ninenin. Bir yanağı kıpkırmızıydı. Zeytin gözleri dolmuş, iki yumruğu sıkmış duruyordu. Aslında çoktan kaçabileceğini biliyordu ama kaçmazdı Hazan. Kimseden korkmuyordu. Yaramazlığının cezasını da çekerdi ama hiç kimse ona vurmazdı. Yaramaz da olsa bütün köylü onu severdi ama bu komşu kadın onu dinlemeden ona vurmuştu. Bu zamana kadar anne babasının eli kalkmamıştı ki ona, başkası vurunca şaşırmış kalmıştı.

HÜZNÜN GEMİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin