19. Bölüm : ONU SEN Mİ DÖNÜŞTÜRDÜN?

1.1K 95 14
                                    

- Angel , tekrar bizi terketmeyeceksin değil mi ? Ayrıca hesap vermelisin. Neden bize haber bile vermeden gittin ?

-FLASBACK-

- Sonunda geldiniz , ne hızlı trenmiş ? İki saattir yoksunuz.

- İki kere bindik çünkü çok güzeldi. Ayrıca biz yokken kendine arkadaş da bulmuşsun.

- Bu Myungsoo. Biraz bizimle takılacak.

- Memnun oldum , ben Damon ; bunlar da diğerleri.

Hepimiz gülmüştük.

Yerlerine oturdular ve sipariş ettiğim içecekler geldi.

Konuşarak , gülüşerek içiyorduk hepsini.

Kendim için istediğim sıcak beyaz çikolata birden midemi bulandırdı.

- Ben lavaboya gidiyorum.

Dedim ve herkese fark ettirmeden masadan kalktım.

Gözden kaybolana kadar kendimi zor tutmuştum.

En sonunda kendimi bir tuvalet kabinine attım ve içtiğim şeyi geri çıkarttım.

Normalde hergün içtiğim şey nedense kusmama sebep olmuştu.

Ağzımı yıkadım ve aynanın karşısına geçtim. Sararmıştım.

"Etrafımda kimse yok en azından" diye düşünüyordum.

Kapı açıldı ve içeri Myungsoo'nun arkadaşlarından birisi girdi.

- Burası bayanlar tuvaleti.

- Çok açım !

- Git yemek al. Ne saçmalıyorsun sen ?

Dişleri uzadı ve saniyesinde onu boynumda hissettim.

Ağzımı eliyle kapatmıştı. Çığlık atamıyordum.

Boynumdan dişkerini çıkarttığında bayılmak üzereydim.

Ellerini çekmeden önce gözlerimin içine baktı ;

- Bu dakikaları hatırlamayacaksın. Boynuna uzun bir fular tak ve öyle gez ! Dönüşümün tamamlandığında hafızan yerine gelecek.

-FLASBACK SONU-

- Angel ? Sana diyorum ! Neden birden kayboldun ? En son lavaboya gideceğini söylemiştin. Dört veya beş yıldır seni arıyoruz resmen. Bulamadık ve ulaşamadık.

- O kadar zaman geçti , hala lavaboya gittiğimden beri kayıp olduğumu nasıl hatırlıyorsun ? İnsan beyni için çok zor hatırlanabilecek bir anı...

- Ş-şeey-

- Doğruyu söyle ! Kurt musun vampir misin Damon ?

- Sen bunları nereden biliyorsun ? Yoksa sen de mi ?

- Vampirim, o gün ıssırıldım.

- Ben de vampirim.

- Ne zamandan beri ?

- O günden beri.

- Nasıl ?

- Myungsoo yaptı. Beni masada onunla tek başıma bıraktılar. Ortada kimse yoktu. Sadece ilerideki bir masada altı kişi vardı. Bizimkilerse korku tüneli için sıraya girmek üzere dışarı çıkmıştı. Ben seni bekleyeceğimi söyledim ve bir süre sonra bana saldırdı.

- Memnun musun hayatından ?

- Bazen.

Arkamdan birisi bana seslendi :

- Angel ?

- Myungsoo'nun sesi bu !

Arkamı döndüm ve tahmin ettiğim kişiydi. Koşarak yanıma geldi.

- Her yerde seni aradım.

Sarılmak için geldiği belliydi fakat kollarımı bağdaştırıp ayağımı yerde sektirmeye başlayınca yerine çakılıp kaldı.

- Myungsoo, benden daha neler saklıyorsun ?

- Ne ?

Yanımda duran Damon'ı fark edememişti. Onu göstererek :

- Sen dönüştürmüşsün !

- Damon senin için önemli birisi mi ki ?

- Senden daha değerliydi.

- "Değerliydi". Artık değil yani !

- Onları ne kadar özlediğimi sen de biliyordun Myungsoo.

- Bana kızmandan korktum.

- Sonunda öğreneceğimi düşünebilirdin! Daha neler saklıyorsun ?

Damon korkmuştu ve arkama geçti :

- Angel ? Onunla mı birliktesin ?

- Artık değilim. Korkmana gerek yok ; seni o dönüştürdüyse güçleriniz eşittir.

- O gün bana yapılan kötülüğü hatırladıkça kendimi şartlandırdım. Ben asla onun gibi canavar olmayacağım ! Eğer kendimi kaybedip onun bana yaptığını ben bir başkasına yaparsam aklım başıma geldiğinde avcılara teslim olacağım.

- O kadar çok mu korktun ?

Myungsoo , Damon'a bakıp :

- Benden korkmaya devam etmelisin. Angel'ı bana karşı doldurmaya çalışma sakın !

- P-peki.

Sinirlerim bozuldu. Myungsoo'nun göz kenarlarını bilerek çatlatması onun en büyük oyunuydu.

Rakibini korkutma şekli...

- Myungsoo git ! Damon senin gibi birisi değil. Milyon kat daha iyi ve beni sana karşı doldurabilme yetkisine sahip iki kişiden biri.

----- 19. Bölüm Sonu -----

Şeytan Gerçek ★ INFINITE & BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin