2. Bölüm : KURTLAR KİM ?

2.3K 150 26
                                    

- PARTİ BİTTİ! GİDİYORUZ. HEMEN!

Dedi ve bileğimden tutup çekiştirdi.

Sinirlenmemin ardından bileğimi hızlıca çekip kurtarmıştım.

- Sen kendini ne sanıyorsun Myungsoo?

- Senin sevgilin.

- Başka kızlar olmadığında mı geliyor aklına sevgilin olduğum ?

- Hep aklımdasın Angel.

- Yalan söyleme ! Arkadaşların bile seni iyi tanıdığından beni uyarmıştı. Onu da geçtim , yanımda diğer kızlara bakıyorsun. Telefonda kız arkadaşlarınla konuşurken "Canım , Tatlım" diye sesleniyosun. Söylenecek tek bir şey kaldı. BİTTİ !

- Ne ? Sen beni bırakamazsın !

- Neden , gururuna mı yediremedin ? O zaman arkadaşlarına senin beni bıraktığını söyle ! Nasılsa inanılabilir bir yalan. Beni gördüğün yoktu.

Dongwoo'ya kafamı çevirdim ve çok içmiş olduğunu fark ettim. Kendisini ayakta zor tutuyordu.

Toparlanıp araya girmeyi başardı. Myungsoo'ya :

- Kıza eşya muamelesi yaptığın yetmedi mi Myungsoo ? Bırak da mutlu olabileceği kişilerle birlikte zaman geçirsin.

- Angel'ı seviyorum Dongwoo.

- Eski sevgililerin gibi mi ?

- Hayır , bu farklı.

- Angel'ın yanında diğer kızlara bakarken düşünmeliydin bunu bence.

Dedi ve Myungsoo'nun omzundan ittirdi.

Bana dönüp elimi tutmuştu ve gücümüz sayesinde birkaç saniye içinde dağın tepesine kadar koşmuştuk.

Yolda bırakıp yarışmıştık. Her zaman yapıyorduk , çok eğlenceliydi.

Kimin daha hızlı olduğunu bir türlü anlayamıyorduk tabii ki. Bazen o kazanıyordu, bazen ben.

Çoğunlukla da berabere...

Yine berabereydik. Beni Dongwoo dönüştürdüğü için güçlerimiz eşitti.

Çıktığımız dağın diğer tarafı uçurumdu. Ucuna oturduk ve bacaklarımızı aşağı sallandırdık.

Dolunay tepedeydi ve bütün etrafımızdaki uzun ağaçların yapraklarını aydınlatıyordu. İkimiz de arkamıza doğru yattık.

- Myungsoo'ya geri dönecekmişsin gibi bir his var içimde.

- Neden ?

- Bilmiyorum. Her kavganızda bunlar oluyor. En sonunda gönlünü alıyor ve geri birleşiyorsunuz.

- Bu olanlar seni incitiyorsa yanına gelmemeliydim. Özür dilerim.

- Asla böyle bir şey söylemem ! Seni her zaman bekledim , her zaman da beklerim. Asla yanımda olmandan rahatsız olmadım , olmam da.

Yattığım yerden sırtımı kaldırdım ve tekrar oturup uçurumdan aşağı baktım.

- Seni kullanıyormuşum gibi hissediyorum Dongwoo.

- Öyle bir şey olsa bile dert etmem.

Dedi ve o da eski halindeki gibi oturdu , çenemden eliyle tutup kendine çekti ardından da ufak bir öpücük vermişti.

Donmuştum...

Başımı tekrar aşağı çevirdim ve boş boş bakınmaya başladım.

- Angel , benimle çıkar mısın ?

- D-Dongwoo ? Seni gerçekten çok seviyorum ama Myungsoo'nun yakın arkadaşlarındansın. Bunu bile bile seninle nasıl çıkabilirim ki ?

- Onu tamamen unut ! İki yıldır seni bekliyorum.

- Ama Myungsoo...

- Sen , hala onu seviyorsun değil mi ?

Cevap veremedim çünkü doğruydu. Myungsoo benim her şeyimdi.

- Özür dilerim Dongwoo.

- Tamam , sorun değil. Beklemeye devam edebilirim.

O sırada çalılardan ses geldi ve ikimiz de refleks olarak saniyesinde ayağa kalktık.

Ay ışığı güçlüydü ama kim olduğunu görebilmemiz için yeterli değildi.

Tekrar çalılar kıpırdadı ve içinden bir kurt çıktı.

Dongwoo ile el eleydik.

Bize hırlayıp dişlerini gösterdi , bizim ise göz kenarlarımız çatladı ardında da dişlerimiz uzadı.

Dongwoo önüme geçti ve kurtla karşı karşıya durdu. Ben de o sırada etrafı gözetliyordum.

Ağaçların ilerisinde birkaç parlayan kurt gözü daha vardı. Bizi izliyorlardı. Tek yanlış hareketimizde saldırmaya hazır uzaklıktalardı.

Dongwoo'nun tişörtünü çekiştirip :

- O tek gelmemiş.

Kafasını kaldırdı ve o da etrafa baktı. Parlayan o mavi gözler gitgide yaklaşıyordu.

Dongwoo elimi tekrar tuttu ve hızlıca koşmaya başladık.

Beş saniyede evin önüne gelmiştik.

- O kurtları ilk defa gördüm , sen tanıyor musun Dongwoo ?

- Hayır. Belki evdekiler tanıyordur.

dedi ve anahtarla eve girdik.

Toplam yedi kurt görmüştük. Dongwoo sayamayacak kadar az bakmıştı etrafa ama ben incelemiştim.

İçeri girer girmez ilk işimiz herkesi salonda toplamak oldu. Dongwoo olanları anlattı , daha doğrusu kurtların ortaya çıkmasından sonraki olanları anlattı.

Herkes düşünmeye başladı.

Belki yardımı olur diye Dongwoo'nun karşısındaki kurtu tarif etmeye çalışmıştım:

- Uzun siyah kürkü , sağ patisinin üstünde beyazlık ve bir yara vardı. İyileşmeyen yaralardan. Gözleri her kurt gibi mavi ve parlaktı. Toplamda da yedi kişi vardı.

Sungkyu, Woohyun'a dönerek ;

- Anlattığı kurt Jungkook'a benziyor.

----- 2. Bölüm Sonu -----

Şeytan Gerçek ★ INFINITE & BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin