18. Bölüm : DÜŞÜNCELİ DONGWOO

1.1K 95 6
                                    

- Y-yani ?

Tekrar donmuştum çünkü ben Myungsoo ile çok fazla birlikte olmuştum.

- H-Hayır ! Y-yani , öyle şeyler yapmadık. Düşünme o boyutu !

- Myungsoo devam etme lütfen ! Sen kekeledikçe daha çok korkuyorum.

- Ama-

Kapıdan ses geldi ve anahtarla açıldı.

- Dongwoo ?

- Telefonumu almam gerekiyor da.

- Sen bana daha önce neden söylemedin Dongwoo ?

- Neyi Angel ?

- Duymamışsın gibi yapma , sen bir vampirsin !

- Tamam , üzülmeni istememiştim. Onu sevdiğini biliyordum bu yüzden aranıza girmek istemedim. Eğer siz ayrıyken anlatsaydım sana her şeyi, o sinirinle asla barışmazdınız. Şimdi o sana açıkladığı için affedeceksin muhtemelen.

- Myungsoo'dan ayrılmamı istemiyor musun ?

- Mutlu olmanı istiyorum.

Yatağına gitti , telefonunu alıp odadan geri çıktı. Kapıyı ardından kapatmıştı. Myungsoo şaşkın bakışlarla bana bakıyordu.

- Şok olunacak bir şey yok. Beni senden daha çok düşünen tek kişi o değil Myungsoo.

Birden bire camların önündeki duvarlar kalktı ve sonunda güneşi görebildik.

Üç gün bitmişti.

Dileğimden ; son zamanlarda yaşadıklarım için memnun olamamıştım.

Aşağı inip dış kapının da açıldığını görmek istemiştim.

Saniyesinde koşarak orada bulundum.

Evet , açıktı...

Dışarı çıkıp hava almalıydım. Ormana doğru sürüklüyordu ayaklarım beni.

Arkamdan hızlı hızlı nefes alan , kalp atışları da nefesi kadar ritimli olan birisi yaklaşıyordu.

Vampir olamazdı ; kanının damarlarından akışını bile rahatça duyabiliyordum.

Tahmin ettiğim gibi kurtdu.

Önümde durdu ve insana dönüştü.

- Jungkook ?

- Senin hayatın da çok zormuş , acıdım sana.

- Acınacak durumda olduğumu sanmıyorum.

- Güçlü bi kızsın , bu yüzden hoşuma gidiyorsun.

- Hoşuna gitsem de gitmesem de benim için fark etmiyor. Aşkla ilgili hiçbir şey duymak , görmek veya hatırlamak istemiyorum. Sen de dahilsin buna !

- Ben ve aşk ? Senin için nasıl bir bağlantı var ?

- Seninle aşkın bağlantısı yok ! Cümlenin "Duymak , görmek veya hatırlamak istemiyorum" tarafına dahilsin.

- Hadi ama ! Bana baksana biraz. Bu tatlılığı , bu karizmayı başka nerede bulabilirsin ki ?

Sadece gülmüştüm.

Yanından yürüyerek devam ettim.

Bileğimden tutup kendisine çekti ve dudağımdan öptü.

Onu ittirip :

- Reddetmeme rağmen gelip beni öpmenizden bıktım artık ! Rahat bırakın beni !

- Gerçekten hiçbir şey hissetmedin mi ?

- Düşüncelerimi okuyamıyor musun ? Kontrol et istersen !

Gözlerimin içine baktı ve uzun bir süreden sonra konuştu :

- Hala Myungsoo mu ? Şaka gibisin. Dongwoo ile Myungsoo arasında nasıl oluyor da hala onu seçebiliyosun ?

- Jungkook rahat bırak beni !

Arkamı döndüm ve tekrar uzaklaşmak için adım attım. Tutmasın diye koşmuştum.

Birkaç saniye içinde kilometrelerce yol gitmiştim.

Deniz kenarına geldim ve kıyıdaki fenerin yanına gidip oturdum.

Ayaklarımı denize değmeyecek şekilde sallandırdım.

- Çok yoruluyor olmalısın ?

- Damon ?

Hemen ayağa kalkıp vampir olduğum günden beri göremediğim en yakın arkadaşıma sarıldım.

- Seni çok özledim Angel. Hepimiz özledik.

- Ben de sizi özledim ama gelemiyorum.

- Neden ?

- Size açıklayamayacağım bir nedenim var.

- Angel seni en iyi tanıyan kişi benim. Hiçbir şey , istediğini yapmana engel olamaz.

- Boşver beni. Bizimkiler nerede ?

- Dolanıyorlar ortalıklarda. Ben de babamdan bana kalan bu fenere bakıyorum.

- Öldü mü ? Brent amcayı çok severdim. Üzüldüm.

Dayanamadım ve özlemimden dolayı tekrar Damon'a sarıldım.

----- 18. Bölüm Sonu -----

Şeytan Gerçek ★ INFINITE & BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin