21. Bölüm : GRUBUN YÜZÜ

1.1K 97 14
                                    

- Bu hayatımdan nefret ettiğim ortada ! Bu yüzden dileğim :

- Biraz daha düşünebilirsin.

- Düşündüm ve hazırım.

- Söyle o zaman.

- Vampir olmama neden olan , ıssırıldığım güne gitmek istiyorum. Böylelikle verdiğim yanlış kararlar sonucu vampir olmamış ve normal arkadaşlarımla mutlu olabilme fırsatını yakalayabileceğim.

- İşte bu sefer tam oldu ! O güne döndüğünde , bugüne kadar arada kalan zaman diliminde yaşadığın bütün anıların yok olacak ama. Bilgin olsun.

Gözümü kapattım ve tekrar o kör edici ışığı kolumla engellemeye çalıştım.

***

- Angel. Kalk artık ! Fuara gidecektik.

- Damon beş dakika daha.

- Beni odana girmek zorunda bırakma , uyan.

- Tamam ! Kalkıyorum. Hizmetçiye de söyleyeceğim ; ben uyurken seni eve almasın bir daha.

- Camlarımız karşı karşıya , biliyosun değil mi ? Bilye , taş , kağıt , kalem ; elime ne gelirse atarım camına.

- Kurtuluş yolu yok mu senden ?

- Ne sandın ? Neyse , çabuk giyin de gel. Kapının önündeyim.

- Tamam.

Kalktım ve üzerime güzel bir şeyler giyindim.

Aşağı inip beni bekleyen kalabalık arabaya binmiştim şimdi de.

Yol boyunca şarkı dinleyip delirmiş gibi iğrenç seslerimizle eşlik ettik.

Dört kız , dört erkek. Ayrılmaz sekizliydik...

Sonunda fuara ulaştık ve ben hala kahvaltı yapmadığım için bastıracak şey arıyordum :

- Bir şeyler içelim.

- Biraz oyuncaklara binelim sonra kafeye girip mola veririz.

Demişti Damon ve devam etti konuşmaya :

- - Hızlı trene binelim !

- Damon korkuyorum ondan. Siz binin, ben beklerim sizi.

- Angel yine kendini soyutluyorsun. Korkmana gerek yok. Bak , hepimiz cesaretimizi toplayabiliyoruz. Bence sen de yapabilirsin.

- İnatlaştırma beni Damon. Ben sizi beklerim , hatta kafede oturup içeceklerimizi sipariş ederim. Anca getirirler zaten.

- Tamam , sen bilirsin.

Benim dışımda diğer üç kız ve dört erkek olarak kalanlar hızlı tren kuyruğuna girdiler.

Bense yan tarafta bulunan kafeye girip en büyük masaya oturmuştum.

Yanıma gelen garson :

- Ne alırdınız efendim ?

Önümdeki listeye baktım ve herkesin sevdiği içecekleri hatırlamaya çalıştım.

- Üç kola , bir sıcak beyaz çikolata , iki karışık meyve suyu , iki neskafe !

- Hazır olunca getireceğim efendim.

Garson gider gitmez yanıma birisi daha geldi. Az önce giden garson gibi simsiyah giyinmişti.

- Sipariş verdim.

- Ben garson değilim. Arkadaşlarımla bir bahse girdik ; numaranı verir misin ?

- Hayır tabii ki.

Arkasındaki masada oturan altı kişinin beşi gülmeye başladı.

- Onlar arkadaşların mı ?

- Evet , o masadakilerin hepsi.

- Benim üzerimden bahse girmek nereden çıktı acaba ?

- Bazılarının hoşuna gitmişsin ! Bizimkiler de grubun yüzü olarak beni görüyorlarmış.

- Umrumda değil. Arkadaşlarım gelecek birazdan. Gider misin acaba?

- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.

- Önemli değil.

Masasına geri gitti ve arkadaşları gülerek onun omzuna vurdu.

- Myungsoo bile yapamadıysa , kimse yapamaz !

Bu cümleyi yüksek sesle söylemişti birisi.

O sırada arkadaşlarım kapıdan girdi.

- Sonunda geldiniz , ne hızlı trenmiş ? İki saattir yoksunuz.

- İki kere bindik çünkü çok güzeldi.

Yerlerine oturduklarında sipariş verdiğim içecekler geldi.

Konuşarak ve eğlenerek zaman geçiriyorduk.

Kendim için istediğim sıcak beyaz çikolatanın tadı biraz garip geldi ilk yudumumda.

Bitirmeyi denemeden bırakmıştım.

Damon:

- Sevmedin mi ?

- Tadı farklı geldi.

- Değiştirelim istersen ?

Dedi ve ben cevap vermeden önündeki neskafesini bana uzatıp çikolatayı çekti.

- Tadı sana da farklı gelirse söyle. Başka bir şey sipariş ederiz.

Bir yudum aldı ve beğenmiş gibiydi.

- Yok. Güzel gibi , içerim ben.

Hepimiz bardaklarımızın dibini bulana kadar içtik ve parayı ödeyip kafeden çıktık.

Korku tüneli kuyruğuna girmiştik şimdi de.

Gerçekten çok uzun bir kuyruk...

- Çaremiz yok , binmek istiyorsak bekleyeceğiz.

Dedi Damon.

----- 21. Bölüm Sonu -----

Şeytan Gerçek ★ INFINITE & BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin