Şeytan Gerçek ★ INFINITE & BTS

3. Bölüm : MYUNGSOO'NUN ARKADAŞLARI

Sungkyu , Woohyun'a dönerek ;

- Anlattığı kurt Jungkook'a benziyor.

- Jungkook'ların burada ne işi var ki ? onların bölgesi buraya göre çok ters düşüyor.

Sungyeol aralarına girip :

- Jungkook kim ? Onların grubu kim ? Nereden geldiler ? Meraklandırmayın. Sungkyu , sen tanıyorsun galiba ?

- Evet tanıyoruz. Daha önceden Myungsoo bize tanıtmıştı onları. Çok uzaktalardı. Angel'ın gördüğü yara izi de Woohyun'un yaptığı bir şey.

- Myungsoo mu ? O nereden tanıyordu ? Ayrıca Myungsoo nerede ?

- Angel'la kavga etmiş. Arayıp eve gelmeyeceğini söyledi. Onlarsa dönüşmeden önceki arkadaşlarıymış. Hala görüşüyorlar ,bizi de geçen yıl tanıştırdı. Woohyun ve Jungkook kavga etti : onun eli , Woohyun'un da boynu çizildi.

Dedi ve gözlerim Woohyun'un kaldırdığı tişörtüne kaydı.

Boynunun hizasından göğsüne kadar olan pençe izini gösterdi.

Kabuk tutmamıştı. Sanki yeni , bıçakla çizmişler gibiydi.

Bunun sebebi vampir olmamızdı. Vücudumuzda canlı hücre olmadığı için kabuk tutmuyordu.

Merak edip araya girdim ;

- Onlar tehlikeli mi yani ? Bizi yenebilirler mi ?

- Diğerleriyle tanışmadık ama isimlerini biliyoruz. Yedi kişiler ; Jungkook , Jimin , Seokjin , Taehyung , Yoongi , Hoseok ve Namjoon.

- Hepsini aklında mı tuttun? Tebrikler.

- Vampir özelliğim buydu Angel. Duyduğumu asla unutmam.

- Diğer kurtlara yaptığımız gibi korkutup kaçmalarını sağlasak ?

- Bunlar en az bizim kadar güçlü kurtlar ! Kimin kazanacağı belli olmayabilir. Riske girmeyelim , Woohyun'u şimdiye kadar yaralayabilen tek kişi Jimin oldu.

Herkes birbirine bakmaya başladı. Sessizlik olmuştu. Korkmaya başlamıştım.

Dongwoo arkamdan geldi ve elimi tuttu. Dayanamadım ve ona dönüp sarılmıştım.

- Ölmek istemiyorum.

Diyerek ağlamaya başladım.

Dış kapı çarpıldı, salona Myungsoo gelmişti.

Bizi ayırıp araya girdi. Dongwoo'ya dönerek :

- Faydalanmaya çalışma ! Saf olabilir ama senin oyuncağın değil.

Karşılığını verdi.

Beni üst kattaki odamıza kadar çekiştirmişti ardından da.

- Bir daha Dongwoo'yla konuşmanı istemiyorum Angel ! O seni kullanıyor.

- Seni her zaman affetmekten bıktım ama bu sefer aynı olmayacak. O beni gerçekten seviyor ve senden daha çok değer veriyor.

- Bundan sonra başkalarına bakmayacağıma söz versem ?

- Şu an da beni kendine bağlamıyorsun Myungsoo. Böyle bir söz olabilir mi ? Ben sensiz daha mutl-

Cümlemi bitiremedim çünkü dudaklarıma yapışmıştı. İttirmeyi denesem de uzaklaştıramamıştım.

O benden daha güçlüydü...

Ben sadece Dongwoo'yla eşit güçlere sahiptim. Myungsoo ise benden güçlü olanlardandı.

Herkesin gücünü tam olarak hesaplayamasam da anlayabiliyordum.

Her an hazırlıklı olabilmemiz için haftada bir gün dağda birbirimizin üzerinde çalışmalar yapıyorduk. Sungjong'u yenebiliyordum ; Dongwoo ile eşit güçlere sahiptim ; geriye kalanlara yeniliyordum.

Myungsoo çok abartmıştı. Nefes alamıyordum ! Çok bastırıyordu.

Yaslandığım duvardan güç almama rağmen başımı çevirememiştim.

Pantolonumu çıkartmaya çalışmıştı.

Ellerini tutup göğüs hizamıza kadar kaldırdım ve ileriye doğru bütün gücümle ittirdim.

Dudaklarımız ayrıldığında nefes nefese kalmıştım. Öne doğru eğilip ellerimle diz kapaklarımı tuttum. Yüzüm yere dönüktü.

Elimi Myungsoo'ya doğru kaldırıp :

- YAKLAŞMA !

Diye bağırdım.

Nefes hızlarım düzeldiğinde doğruldum ve yatağın üzerine oturmuş beni izlediğini gördüm.

- Jungkook ve arkadaşlarının neden burada olduğunu biliyor musun ?

- Evet. Ben çağırdım.

- Onlar Woohyun'a zarar vermişler. Neden çağırdın ki ?

- Dongwoo'yu öldürmeleri için !

- N-Ne ? Myungsoo ne dediğinin farkında mısın ?

- Sana karşı oyun oynuyor ve sen de buna kanıyorsun. Benden uzaklaşmanı istiyor ki bu sefer başarmak üzere.

Kapıya baktım ve saniyesinde önüne gelip açmaya çalıştım , kilitliydi.

- Benden daha hızlı olduğunu bildiğim için kapıyı kilitledim Angel.

Geri ona döndüğümde :

- Bunu arkadaşına nasıl yapabilirsin ? Senin için benden daha değerli olmalıydı.

----- 3. Bölüm Sonu -----