Şeytan Gerçek ★ INFINITE & BTS

4. Bölüm : ELİNE SAĞLIK WOOHYUN

- Bunu arkadaşına nasıl yapabilirsin ? Senin için benden daha değerli olmalıydı.

Kapı çalmıştı :

- Angel , iyi misin ? Bağırdığını duydum.

- Sungyeol kapının kilidini eritebilir misin ? Çıkmama izin vermiyor da.

Dedim kapıya yaslanarak.

Myungsoo yerinden kalkıp :

- Tamam açıyorum. Kapıyı bozmayın !

Dedi ve cebindeki anahtarı çıkarttı.

Hemen elinden çekip açtığım gibi salona koştum.

Woohyun ile oturan Sungkyu'ya :

- Dongwoo nerede ?

- Sungjong'la birlikte dışarı çıktılar.

Gözlerini kısıp devam etti :

- Korkmuş gibi görünüyorsun Angel. Otur istersen.

- Başı dertte olabilir. Bilemiyorum , onu bulmalıyız !

Aynı anda oturdukları yerden hoplayarak kalktılar. Woohyun :

- Ne demek bu ?

- Myungsoo ; onları Dongwoo'yu öldürmeleri için çağırmış.

- Myungsoo mu ? Bu kadar kötü olmamalıydı. Arkadaşı bir de !

Dedi ve salondan çıkıp Myungsoo'ya bağırmak üzere çıktığım odaya gitti.

Sungkyu :

- Dışarı çıkalım , onları aramamız gerekiyor.

Komuta uydum.

Her yer karanlık ve ter kokuluydu. Çok hızlı kalp atış sesleri geliyordu.

Bu ses ya korkmuş bir vampir kalbine aitti ya da normal bir kurt kalbine !

Etrafıma baktım. Parlayan mavi gözler vardı. Eve kadar koşsam ben yetişirdim çünkü hızlıydım ama Sungkyu'yu burada bırakamazdım.

Ne yapacağımı şaşırdım ve donakaldım. Oda fark etmişti kurtları ; strese girdiği belliydi.

Elini tuttum ve her an koşmaya hazırdım. Dongwoo'nun uzaktan bize fısıldadığını duyduk.

- Angel, Sungkyu'nun elini sıkı tut ! Gelip diğer elini tutacağım ve eve kadar taşıyacağız.

Sungkyu ile birbirimize baktık , onaylarcasına hafifçe başımızı salladık.

Dongwoo saniyesinde geldi ve Sungkyu'nun elini tuttu.

Kurtlar ortaya çıkmıştı. Dişleri ve salyaları iğrenç görünüyordu. Saldırmak için hepsi hızlandı.

Dongwoo :

- KOŞ !

Diye bağırınca Sungkyu'yu kaldırdık. İki saniyede eve gelip kapıyı kapatmıştık.

Sungkyu :

- Sungjong nerede ? Dongwoo , onu yalnız mı bıraktın ?

- Güvenli bir yere götürdüm onu. Bekliyor. En güçsüzümüz o olduğu için kavga sırasında ağır yaralanabilirdi. Jeongmin ve Minwoo'nun yanına bıraktım.

- Saraya mı götürdün yani ? Oradakilerin çoğunu tanımıyoruz , belki orada da kurt vardır?

- Jeongmin benim arkadaşım ve söz verdi. Ona zarar gelmeyecek.

Etrafına bakıp devam etti Dongwoo :

- Diğerleri nerede ?

- Woohyun , Myungsoo'yu dövüyordur ; Sungyeol ve Hoya ise yemek yiyordu.

Herkes birden etrafımıza toplandı.

Sungyeol :

- Hırlamalar duydum , herkes iyi mi ?

Myungsoo'ya baktığımda Woohyun'un sert vurduğunu anlamıştım. Dudağının üzerinden başlayan çok büyük bir çizik vardı ; normalde ona kıyamazdım ama bu sefer daha fazlasını hak etmişti.

Myungsoo :

- Ben dışarı çıkıyorum.

Dedi ve ortamızdan kapıya doğru hızlıca yürüdü.

Önüne geçip :

- Gidemezsin ! Bu senin suçun. Onları gönder ya da bize dokunmamalarını sağla !

- İstediğimi alana kadar olmaz Angel !

- İstediğin ben değil miyim? Benim istediğim de bu !

- Bana geri dönecek misin ?

- Hayır ! Eğer sen halletmiyorsan ben çıkıp onlarla konuşurum ayrıca.

Dedim ve arkamı dönüp kapıyı açtım.

Yedi kişi dışarıda bekliyordu. İnsan şeklindeydiler. Aralarındaki konuşma durdu ve bana dönüp bakmaya başladılar.

Dongwoo bileğimden tutup geriye doğru çekti. Ardından da kapıyı kapatmak için ittirdi.

- İzin veremem Angel !

- Madem onları Myungsoo getirtti ; bana zarar vereceklerini sanmıyorum. İyi olacağım , merak etme !

Dedim ve bileğimi kurtarıp gözlerine baktım.

Myungsoo'nun elindeki telefonuyla mesaj yazdığını gördüm ve hemen çekip ortasından kırdım.

- Haber vermeye çalışma ! Bizi ayıramayacaksın ve sana geri dönmeyeceğim.

Tekrar arkamı dönüp kapıyı açtım , dışarı çıkmıştım.

Beni izleyen yedi kişinin yanına gittim.

- Myungsoo'nun sizi çağırdığını duydum. Ben onun Dongwoo'ya öfkelenmesinin sebebiyim ve kavga istemiyorum. Sizinle çatışıp korkmak da istemiyorum. Kim olduğunuzu bilmiyorum bile ! Sadece birinizin adı Jungkook sanırım ?

----- 4. Bölüm Sonu -----