7.Bölüm

187 13 34
                                    

Mine ile liseden beri tanışıyorduk, o zamanlar benim görünüşüm çok farklıydı. Okulda herkesin dalga geçtiği tiplerdendim, aşırı kilolu ve sivilceliydim, içime kapanık kimseyle konuşmazdım. Hoş zaten kimse de benimle konuşmak istemezdi, o hariç.
O diğerlerinin aksine benimle konuşmuş ve arkadaş olmuştu ve benim aksime Mine o zamanlarda çok güzeldi, up uzun siyah saçları, pırıl pırıl parlayan kehribar gözleri, kumral teni, fındık burnu, hafif dolgun ve kızarık dudakları, 165 boyu ve harika fiziği ile okulun en güzel kızlarından biriydi.

O zamanlar Mine’nin de hiç arkadaşı yoktu ama onun kimsenin kendisi ile arkadaş olmak istememesinden ziyade kendisi kimse ile arkadaş olmak istemediği içindi ve sadece benimle arkadaş olması sadece beni değil tüm okulu şok içinde bırakmıştı.
Bende bir süre sonra dayanamamış ve kendimi kaptırmıştım, ona aşık olmuştum. Bu güzelliğinin karşısında aşık olmamak elde değildi, sadece dışı değil içi de çok güzel bir kadındı.
Bir süre bu aşkımı kendi içimde yaşamıştım, açılmaya korkuyordum ama dayanamadım. Korkumu bir kenara atıp şansımı denemiştim ve sonuç olarak reddedilmiştim. Bu durum kalbimi derinden kırmış, hayal kırıklığına uğramama sebep olmuştu. Ayriyeten de beni görünüşümden dolayı reddettiğini düşünmüş ve onunda diğerleri gibi olduğunu zannetmiştim. Bu düşüncem ona karşı bir süre kin duymama sebep olmuştu ama benden daha iyi görünümlü kişileri de reddettiğini görmüştüm, üstelik onları bende ki gibi kibar bir şekilde reddetmemişti.

Bunlara şahit olmam ile ona karşı duyduğum kinden dolayı büyük bir pişmanlık yaşamıştım. Uzun bir süre yaşadığım depresyondan azda olsa çıkmayı başardığımda onunla en azından tekrar arkadaş olmak istemiştim ama tekrar bağlanma korkusu ile vaz geçmiştim. Gerçi bağlandığım kadar bağlanmıştım zaten ve bu geçici bir şey değildi ama onunla tekrar arkadaş olarak devam ettiğimizde bir gün başka birisine aşık olur ve her arkadaşın yaptığı gibi o kişiyi bana anlatır, yanımda buluşurlar düşüncesi…

İşte bu benim için en korkunç senaryolardan biriydi. Bu yüzden bende eski yalnızlığıma devam ettim fakat yine de her günümü ikimiz ile ilgili hayaller kuramadan geçiremedim, belki bir gün bu hayaller gerçek olur umudu ile öğrendiğim şeylerin haddi hesabı yoktu.

Birkaç yıl sonra ikimizde liseden mezun olduk, bir sene boyunca onu hiç görememiştim ve bu bir senenin her saniyesini ona duyduğum özlem ile geçirmiştim.

Üniversite konusunda hep kararsızdım, bu özlemim sayesinde artık karar vermiştim. Mine arkadaş olduğumuz zamanlarda resim bölümünü ve istediği okulu anlatmıştı ve bu sene sınava girecekti. Ben de hiç düşünmeden sınava girdim ve kazanmıştım fakat okula giderken ya Mine kazanamadıysa düşüncesi beni delirtmek üzereydi. Çok şükür kazanmıştı, aynı okulda olmamız bir yana aynı sınıftaydık da. Artık onu her gün görebilecek olmama sevinemeden onun değişen görünümümden dolayı beni tanıyamaması yetmiyormuş gibi benden korkuyor olması ile tekrar yıkılmıştım.

Onu görmeden duramıyor, yanına yaklaşmaya ise çekiliyordum ve artık onu takip ettiğimi öğrenmesi ile durumlar iyice karışmıştı. Bu durumdan kurtulmak için çözüm yolları ararken ilk yol olarak zararsız olduğum konusunda ikna etmeyi düşündüm ve bunun için bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Bir yandan da artık korkumu bir yana bırakmalı ve onu uzaktan izlemek yerine bana olan korkusunun geçmesi için bir çözüm bulmalıydım ardından ise bir şekilde her şeyi anlatmalı ve kendimi affettirmem gerekiyordu.

Bana olan korkusunu çözüm ararken neyse ki Hayat hoca araya girmişti, benim hislerimi anlamış ve beraber vakit geçirebilmemiz adına beraber ders çalışmamızı bahane olarak kullanmıştı. Keşke Mine’de bu sevgimi fark edebilseydi. Daha sonrada Gizem’in gaz vermesi ile cesaretimi kısmen de olsa toplaya bilmiştim.

Benden korkmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin