6.Bölüm

248 20 46
                                    

Bu bölüm tahmin ettiğimden biraz uzun oldu gibi ama bir yandan da olması gereken uzunluk bu gibi ama emin değilim tek dileğim sıkılmadan keyif alarak okumanızı sağlayacak bir bölüm olması umudu ile iyi okumalar🥰🥰

Herkesin bir şekilde acılar ile yüzleşmek için kendince uydurdukları bir yöntemler vardır, benim yöntemim ise umursamamaktı. Kendimi bildim bileli hep böyle yapmıştım, önceki hallerini bilmezdim ama annem ile babam olayları azda olsa anlayabileceğim, hafızama yerleştirebileceğim yaş aralıklarına geldiğimden beri sürekli kavga ederlerdi. Başlarda bu beni çok üzer, saatlerce ağlamama neden olurdu. Bu durum Çok uzun sürmemişti ama…

Çünkü daha on yaşındaydım onları umursamamaya başladığımda. Onların kavgasından korkup saatlerce ağlayan küçük kız artık onlar her kavga ettiğinde yüzünde tebessümle çiçeklerini suluyordu, onlar boşandığında 13 yaşındaydım, yine yüzümdeki umursamaz tebessüm ile resim çizmeye başlamıştım.

Babam ile aramız iyiydi ama annem için aynısını söyleyemezdim, babama da az çok sinirlenmekte hak veriyordum ama anneme olan siniri yüzünden beni bırakıp il dışına çıkmasına ve bir dahada benimle iletişime geçmemesine kesinlikle hak vermiyordum.

Annem bencildi, para, güzellik ve lüks yaşam dışında hiçbir şeyi önemsemezdi, bu önemsedikleri de sadece kendisi içindi. Eşi ve kızı ne durumda olursa olsun kendi istedikleri yerine geliyor ise ondan mutlusu yoktu. Ama bunda benim suçum neydi de babam beni de bırakmıştı.

Bir gün sürmüştü, bunu sorgulamam sadece bir gün sürmüştü. Ertesi gün yine çiçeklerimi sulamaya, resimlerimi yapmaya keyifle devam ettim. Annem yüzüme bile bakmazdı, aynı evde iki yabancı gibiydik. Her ihtiyacımı kendim karşılar onunla mümkün olduğunca irtibata geçmezdim, buda onun işine gelirdi. Zaten onunla muhatap olmamdan rahatsız olduğunu net bir şekilde belli ettiği için uzak duruyordum bende.
Biliyordum ki annem hiçbir zaman çocuk sahibi olmak istemezdi, çocukları sevmezdi. Babamla da parası için evlenmişti, ben ise onun gözünde ya kazadan ibarettim yada bu lüks yaşama karşı babama verilen değersiz bir hediye.

Ben bu durumdan çok bu durumu umursamamaya, bu küçük yaşlarda alışmıştım bile. Onun bana karşı bu tavırlarını yine aynı şekilde yüzümde ki tebessümü eksik etmeden kendi kendime takılarak yanıtlardım, bu durum üniversiteye geçip dedemin anneme aldığı ama annemin adımını dahi atmadığı eve yerleştiğimde daha güzel bir hal almıştı. Yine ne olursa olsun “Aman, bana ne.” Dercesine çiçeklerimle ilgileniyor, resimlerimi yapıp kitap okuyordum. Paraya ihtiyacım olduğunda bazen resimlerimi satıyor, yeterli harçlığımı çıkarıyordum.

Kısacası her şeye rağmen kendi huzurumu oluşturmuştum ama anladım ki insanların acılarla mücadele etmek için uydurdukları yöntem sonsuza kadar işe yaramıyormuş. Bunu bir süredir peşimi bırakmayan o sapık adam sayesinde anlamış oldum. Daha öncede buna benzer bir durumla karşılaşmıştım hatta o bundan  daha kötüydü ve artık kurtulmuştum ama bu benzer durum yüzünden bile artık huzurumu oluşturamıyordum, korku peşimi bırakmıyordu, sürekli diken üstündeydim. Başlarda yine korkuyordum ama tamda uzaktan izlemek dışında ileri gitmeyeceğine inandırmıştı, uzaktan izlemesi bile kötüydü ama yavaş yavaş kötü niyetli olmadığına bile inanmaya başlamıştım. Bir gün bu gizemli tavırlarını bırakıp karşıma çıkar ve her şeyin mantıklı bir açıklamasını yaparsa arkadaş olabileceğimizi bile düşünmek üzereydim, onun istediği arkadaşlıktan fazlaydı ama bu yaşattığı korkuya mantıklı bir sebebin olma ihtimalinin ne kadar düşük olduğunu gözden geçirecek olursak arkadaşlık bile onun için fazlaydı.
Ama artık onlarda yok olmuştu, en son evimi mahvederek bu masum düşüncelerimden dolayı ne kadar salak olduğumu adeta bir tokat misali yüzüme çarpmıştı. İçimde oluşan öfke ve korkudan dolayı bu kişi için tek isteğim bir an önce ondan kurtulmak ve kendi başıma oluşturduğum huzurlu yaşamıma geri dönmekti, fakat bu o kadar kolay gibi durmuyordu, adam gizlenmeyi çok iyi biliyordu.

Benden korkmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin