ARKADAŞLAR DUYURU:
Bir süredir telefonumdaki bazı sorunlardan dolayı wattye giremedim bu yüzden yeni bölüm atamadım özür dilerim(bu kadardı ve şimdi ne yazacağımı bilmiyorum)
‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽
Evet kızlar odasında birbirimize bakıyorduk, söze nasıl başlayacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu (o kadar uzun süredir yazmıyorum ki hangi zaman kipini kullanmam gerektiğini unuttum)
Nami: "Evet dinliyoruz"
‽‽‽(bu sırada mutfak kısmı)‽‽‽
Zoro içeriye girdi biraz dolaplarda baktı ve bir tane sake bulup koltuğa geçti.
Sanj: "Birşey mi var Marimo?" Zoro kıkırdadı ve iyice arkasına yaslandı. Eliyle yanını işaret etti Sanji de ona uyup yanına oturdu.
Zoro: " Sake içmek de mi suç oldu artık? Ayrıca ben Marimo değilim!" Sanji gülümsedi ve alaycı bir şekilde başını salladı. Yanlarında başkaları olmadığında Sanji daha sakin oluyordu Zoro da boşu boşuna kavga çıkartmıyordu. Zoro'nun kavga çıkartmasının asıl amacı diğerlerinin yanında da Sanji'nin ona bakmasını sağlamaktı.
Sanji başını Zoro'nun omzuna yasladı onun da hiçbir şey yapası yoktu ama gemide bir Luffy varken yemek yapmama ihtimali yoktu. Biraz daha öyle durduktan sonra kalkmaya yeltendi ama Zoro onu kendine çekti.
Sanji: "Marimo, Bırak beni yemek yapmam lazım!" Zoro biraz esnedi ve Sanji'yi iyice kendine çekti. Sanji uzaklaşmaya çalışsa da tüm gün spor yapan biri ile aynı güçte olamayacağını o da biliyordu. En sonunda pes etti Zoro'nun ona sarılmasına izin verdi.
Zoro: "Kıvırcık kaş ben biraz uyuyacağım ve en sevdiğim yatak arkadaşım bana sarılmadan bunu yapmak zor oluyor" dedi biraz alaycı biraz da masum bir tavırla.
Sanji: "Luffy'i ben doyururum diyorsan olur, Marimo ama yemek saati yaklaştı ve Luffy az sonra kapıya dayanacak!" Dedi iç çekerek. Zoro biraz somurttu ve Sanji'yi daha çok kendine çekti.
Sanji: "H-hey Marimo!"
Zoro: "Eğer şimdi bana sarılmazsan akşam sarılman gerekir haberin olsun!" Ardından Sanji'yi bıraktı ve katanalarını alıp mutfaktan çıktı. Sanji ise Aç Luffy ile mi yoksa mutsuz Zoro ile mi uğraşmanın daha zor olacağını düşünüyordu. Bir iki dakika sonra hemen yemeği hazırlamaya başladı.
‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽
Nami: "Vay be bir haftada neler neler olmuş böyle!" Dedi kıkırdayarak turuncu saçlı kız. Robin ise uzun saçlarını toplarken ikimizi dinliyordu. Saçlarını at kuyruğu yaptıktan sonra eline kitabını aldı.
Robin: "Yemek saati geliyor haberiniz olsun" dedi gülümseyerek. Nami ile aynı anda başımızı salladık.
Nami: "O zaman Luffy yemeği bitirmeden gidelim de aç kalmayalım" Robin kıkırdadı bende gülümsedim. Ne kadar da güzel bir dedikodu üçlüsü olmuştuk. Biz bu muhabbetle Mars'a kadar gideriz.
‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽
Ben, Nami, Robin yan yana oturuyorduk. Tam karşımızda Chopper, Usoop ve Sanji vardı. Masanın başlarında da Zoro ve Luffy oturuyordu. Herkes kendi halindeydi hem yemek yiyor hem de yemeğini luffy'den saklamaya çalışıyordu ama hepsi halinden memnundu. Bir anda önüme bir kol uzandı ve önümdeki eti aldı. Gülümsedim ve luffy'e baktım.
Mizuna: "Zaten et sevmiyorum istediğin kadar alabilirsin." Gözleri parladı ve bir çırpıda önündeki etlerin hepsini yedi. Nami bana baktı;
Nami: "Sevmesen bile başkasına ver sonra şımarıyor, hep yemek istiyor" kıkırdadım ve başımı salladım. Zoro bir şekilde yine kavga çıkarttı, Sanji ile atışmaya başladılar. Herkes bunu normal karşıladı ve yemek yemeğe devam ettiler. Ben doyduğum için kalktım ve güverte çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelecekten Gelen Okuyucu
FanfictionMizuna bir öğrenciydi. En yakın arkadaşı ona sürekli lanetli bir kitaptan bahsediyordu. O kitabın lanetli olmadığını kanıtlamak için kitabı aldı ve okumaya başladı. Yazım tarzımı oluşturmaya çalışıyorum. Lütfen yanlışlara takılmayın.