(Başlamadan önce normalde Water 7'a gitmeleri gerekiyor ama burada başka bir yere uğrayacaklar)
‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽(3. Kişi)‽‽
Gemi bir anda sallanıp bir kara parçasına vurdu. Herkes koşarak dışarı çıktı.
N: "Neler oluyor seyir belirleyicide böyle bir yer gösterilmiyordu!" Luffy'nin gözleri parladı, tayfanın kalanı ise olayları kavramaya çalışıyorlardı.
L: "MACERAAA!!" Nami ensesinden tuttuğu gibi onu geri gemiye çekti ve ona adanın tehlikeli olabileceğini ve hemen gitmemeleri gerektiğini anlattı. Luffy de başını sallıyordu (kesinlikle dinliyor)
U: "Benim bu adaya çıkamama hastalığım var bence Merry'i çevirip hemen rotamıza dönelim" Mizuna buraya geldiğinden beri ilk defa bir karaya gelmişlerdi bu yüzden kimseyi dinlemeyi düşünmüyordu. Sessizce aşağı atladı ve kumsaldaki kumlara baktı.
(Mizuna'nın bakış açısı)
Ayağımı kuma bastığımda içime bir rahatlama geldi, hemen ayakkabılarımı çıkarttım ve elime aldım. Kumsalda biraz koşturmaya başladım, galiba çok ses çıkarttığım için Nami ve Usoop gemiden bana bağırmaya başladılar. Aldırış etmedim ve yere çöküp biraz oynamaya başladım. Eğer Ankara'da büyüdüysen bu kumlar ve deniz sana mükemmel gelecektir ve kimseyi dinlemeyeceksindir. (Evet karakterimiz Türk ve Ankaralı bence müge abladan anladınız ama)
Luffy ve Chopper da uzun uğraşlar sonrası yanıma geldiler. Beraber kumda oynamaya başladık, kumdan kalemizi tamamlamak üzereyken arkamızdan bir ses geldi. Hemen ayakkabılarımı giydim ve Luffy'nin arkasına saklandım. Chopper da benimle beraberdi. Ehh pek dövüşebilen biri değilim sonuçta bir yamyam çıksa onlara ne yapabilirimki?
Ağaçların arkasından biri çıktı ve bize yaklaştı. Benim yaşlarımdaydı hatta yakışıklıydı eğer aynı okula gitseydik kesinlikle popüler olacağına emindim. Adamın çekik mavi gözleri ve çok tatlı Kore tarzı bir saç stili vardı (Hyunjin'in pembe saçlı hali ama koyu kahverengisi) üstünde mavi bir penye ve altında kahverengi bir kapri vardı. (Klâsik one piece kıyafeti şeklinde)
Yabancı: "Siz kimsiniz ve bu adada ne yapıyorsunuz yabancılar! Kendinizi tanıtın ardından da adayı terk edin!!" Elindeki tabancayı bize doğrultup konuştu.
L: "BEN MONKEY D. LUFFY, KORSANLAR KRALI OLACAK KİŞİYİM!!" Şaşkınlıkla ona baktım.
M: "Ne yapıyorsun aptal adamın elinde silah var delirdin mi sen adam seni vursa ne olacak gerizekalı mısın!" Adamın arkasından bir kadın çıktı. Kadın da Namı kadar güzel bir bedene sahipti yüzü adamın yüzüne benziyordu ama gözleri adamın aksine yeşildi, saçları ise adamın saç renginden bir ton açıktı ve uzundular.
YabancıV2: "Hemen bu adadan gidin korsanlar size verebileceğimiz hiçbir şeyimiz yok!" Şaşkınlıkla ona baktım ve olayı kavramaya çalıştım. Sonra kafama dank etti, korsanlar suçluydu her ne kadar Luffy'ler masum olsada korsanlara güvenemezlerdi. Yağmalanmak istemedikleri için de bizi kovuyor olmalılardı. Şimdi kendimizi nasıl açıklayacağız diye düşünürken Luffy adaya doğru ilerledi. Adam titreyen eliyle silahı ona doğrulttu.
Yabancı: "Yaklaşma yoksa ateş ederim!" Luffy'i kolundan tuttum.
M: "Luffy konuyu açıklığa getirene kadar dur lütfen!" Luffy kafasını salladı.
M: "Zarar vermek istemiyoruz sadece adaya vurduk herhangi bir zarar veya yıkım amacımız yok!" Ellerimi kaldırdım ve adamla kadına güven vermek istedim. Birbirlerine baktılar ve sonra bize döndüler.
Yabancı: "Burada ne kadar duracaksınız?" Gemiye baktım hasarlı görünmüyordu hasarlıysa bile ben anlamıyordum. Nami de ortalıklarda görünmüyordu.
M: "Rotacımıza sormamız gerek" Adam elindeki silahla Chopper'a gemiyi gösterdi. Chopper gemiye gitti bizim mallara birkaç soru sorup geldi. Galiba adamla konuşmaya utandığında bana yaklaştı.
C(fısıldama efekti): Nami en az bir hafta kalacağız dedi gemide küçük bir sızıntı varmış onu tamir etmeleri gerekmiş" başımı salladım ve adama döndüm.
M: "En az bir hafta" Bu sırada önündeki Luffy'nin gittiğini fark ettim , arkamı döndüğümde kumdan kaleye devam ettiğini gördüm biraz bozuyor gibiydi biz olmadan ama olsun elinden geleni yapıyordu.
‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽
Adamla ve kadınla bir şekilde anlaştık bu sırada Nami yanımıza gelip arayı iyice düzeltti. Onları gemiye davet ettiler ve beraber yemek yiyip biraz konuştuk.
Yabancı: "Grand Line yerlisi gibi görünmüyorsunuz Norst Blue'den falan mısınız?" Ora neresi lan ada ismi mi acaba?
N: "Oh.. hayır East Blue'den geliyoruz" Hmm yani hepsi aynı adada doğmuş bu onların arkadaşlığını anlatıyor galiba.
Kadın: " East Blue'den mı? Orasının en güçsüz deniz olduğunu düşünüyordum hatta bir korsan bile çıkmıyor diyorlardı hep" Konuşmasında biraz küçümseyici bir tavır vardı. Ve bekle deniz mi? Adadan bahsetmiyorlar mı, bunlar?
L: "Ama biz güçleneceğiz!" Diyerek konuyu kapattı et bağımlısı mal kaptan.
‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽
Kadın ve adamla iyice kaynaştık, adamın ismi Eymen kadınınkide Ayşe'ymiş. Bize adayı gezdirdiler. Bir mağaradan içeri girdik ve garip bir yere geldik. Etrafta sarmaşıklar vardı ve bir gizem havası vardı, bizi kocaman üstünde garip yazılar olan bir taşa getirdiler. Zoro ile Sanji gemide kalmıştı. Zoro antreman yapacağım, Sanji de yemek yapacağım dedi ama ben orasını tam olarak bilmiyorum, neyse ne Sanji tacize uğramasın da devamı beni ilgilendirmiyor.
‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽
Bu seferki bölüm aşırı geç geldiği için coooooooooo♾️kk özür dilerim bildiğiniz üzere Wattpad kapatıldı ve ben yeni girebildim ailemin vpn yüklemek ile alakalı birkaç sorunu olduğundan zar zor indirdim ve yeni yazabildim bölümü sizi daha fazla bekletmek istemediğimden biraz kısa iken attım yeniden özür dilerim hepinizden umarım bölümü beğenmişsinizdir ve şuan ki shipler dışında istediğiniz bir ship varsa lütfen yazın 🥰
‽‽‽‽‽‽‽‽‽‽
779 kelime 😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelecekten Gelen Okuyucu
FanficMizuna bir öğrenciydi. En yakın arkadaşı ona sürekli lanetli bir kitaptan bahsediyordu. O kitabın lanetli olmadığını kanıtlamak için kitabı aldı ve okumaya başladı. 20 yaşındaydı ve ne gibi maceraların onu beklediğini bilmiyordu. Yazım tarzımı oluşt...
