Selammmm
Nasılsınızzzz??
Birbirine girmiş bağlar yavaş yavaş çözülüyorrrrr.
SİZİİİİ seviyorumkeee💋🎲🎲🎲
Arven-Rosa-Altun
Derin iç çektiğimde her tarafımda keskin ağrılar vardı. Tek gözümü açtığımda şafakta doğan güneşin ışıkları içeriye sızıyordu. Mırıltılar çıkararak yerimde doğruldum. Bağdaş kurdum ve dün geceni aklıma geri getirmek istiyordum. Ben nasıl yatağıma gelmiştim?
Biraz daha hiç birşey yapmadan gözlerine baktım. Dikkatle onu inceliyordum. Bu Akbey'se beni tuzağa çekmek isteyen kişi kim? Gözlerimle alıp veremediği kişi değilse o kişi kimdi? Benim teşkilatdan olduğumu bilen kişi değilse o kimdi? Belki de iyi oyuncuydu. Kendisini gizliyordu.
Suskunluğun ardından kendimi geri çekmek istedim fakat belimdeki elleri engel oluyordu.Kucağından kalkmak için hamle yaptığımda belimi bırakmak yerine daha sıkı kavramıştı. Bakıyordu gözlerime beni çözmek isteyen gözlerle. Benim gözlerimde ona karşı hiçlik vardı.Birşey yapmıyorduk ve dakikalarca süren sessizlikte gözlerimiz konuşuyordu. Tüm ifadesini gizlemeyen gözleriyle,ifadesiz gözlerime bakıyordu bana yaklaşarken.
Dehşete kapılmış ifadeye büründüm. Bu ifademe karşı duraksadı. Ben yanlızca onu çözmek istiyordum. Bu kadar net.
"Yalnızca dövüşmek istiyordum." dedim ince ses tonumla ama bağırıyordum. Arkamızda yaklaşan yüksek topuklu ayakkabı sesleri duyuyordum. Büyük ihtimalle sevgilisiydi. Benim yüzümden kavga etmesinler diye,"Dövüşcektik er ya geç. Zamanı ireliye sürdüm. Pek kötü yapmış gibi değilim." diye bağırdım.Başımı kaşıdım. Ardı yoktu. Hayır vardı,kız arkadaşına beni arkadaşı gibi tanıtmış ve beni özgür etmişti. Tutsaklıgım uzun süremezdi zaten kız arkadaşına verecek bir cevapı yoktu. Yerimden doğruldum. Ayağa kalktım.
Beyaz hafif üçken bacak kesimli kot pantolon ve lacivert omuza kadar kalın askısı olan üst giyindim. Hafif göğüs dekoltesi vardı üstümün. Beyaz spor ayakkabı ve kol saati taktım.
Aynanın karşısına keçtim ve saçlarımı yukarıdan ev topuzu yaptım. Derin nefes aldım ve kendime yapay öpücük gönderdim. "Ah neden bu kadar güzelim." Kendime aşık oldum resmen.
Rimelimi ve kahverengi ruj'umu sürdüm. Aynadaki kendime dalmışken beni kendimden Artvin şiveli melodi çekip aldı. Basit beyaz spor ayakkabılarımın üstünde yatağıma yaklaşıp,telefonumu aldım."Merhaba Düşes benim Ay. Galip hoca seni çalışma odasında bekliyor. 10 dakikaya orada olmanı istiyor."
Telefon Ayça tarafından yüzüme kapandı. Sinirlenmem gerekiyor.
Bir...iki...üç
Derin iç çektim ve lacivert çantamı alıp dışarı çıktım. Tünelle gidersem benim evimden 1.5 km uzaklığında bu yüzden taksi yerine yürüyerek 7-8 dakikada orada olurum ki zaten. Kahvaltıda yapamadım. Mutfağa girdim ve kendime ekmek arası sosis yaptım. Ekmeği elime alıp banyoya keçtim. Jakuzini hafifçe itdim ve ekmeğimden koca ısırık aldım. Jakuzini altındaki düğmeni bastığımda jakuzi ikiye ayrıldı. Asansör gibi üstü açık yer oluştu. Üzerine çıktım ve ekmeğin hepsini ağzıma tıktım. Yavaşca aşağı iniyordum. Aşağı indiğimde yer kapandı. Sessiz motoruma bindim ve yavaşca mesafeni kapatıyordum. Telefonu cebimden çıkardım, yalnızca iki dakikam kalmıştı.
Motordan indim ve duvarı hafifce itekledim. Kapı açıldığında içeride Yolcunun gördüm. Yavaş adımlarla içeri girsemde beni hemencecik fark etmişdi ki şaşırmadım. Koltukta oturmuş elleri masada birleşmişti. Kendini koltuğa yaslamıştı. Gözleriyse kapalıydı. İçeri keçtim ve kendime yer edindiğim yeşil koltukta oturdum. Burası benim mekanımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arven
General FictionÇocukluk aşkı. Korunan erkekle,koruması olan kızın hikayesi. Bir gün korumasıyla karşı karşıya gelir fakat kızın koruma olduğunu bilmiyor.