5.Bölüm

8 2 1
                                    

"Hayır, hayır istemiyorum yapmayın! Böyle bir şey yok."

"Başak, Başak ne oldu kızım uyan!" Ne ne uyanması, hayır ama ben uyanamıyorum. Sanki gözlerim bir daha açılmamak üzere kapanmış gibi... Annem beni uyandırmaya çalışıyor ama hayır olmuyor. Uyanmak istiyorum.

"Aahh!" Sonunda uyanabildim, şükürler olsun! Peki ben neden bu kadar ıslandım.

"Ne? Neden öyle bakıyorsunuz?" Niye yaratık görmüş gibi bana bakıyorlar? Işıkta açık değilki ıslak ıslak korkuyorum ben ama. İnsan bi lambayı açar... Annemin elinde bir sürahi vardı cidden bir sürahi suyu suratıma mı döktü?

"Başak iyi misin kızım?"

"Ee ıslak, korkmuş ve korkunç bakışlara maruz kalmış gibiyim."

"Evet lambayı açmamışım ve evet bir sürahi suyu suratına ben döktüm..."

"Tamam, anladım." Ben neden bu kadar sakinim?

"Sanırım bir kabus gördün." Evet hatırladıkça daha kötü oluyorum ve ağlayasım geliyor...

"Evet ama sadece bir kabustu." Umarım öyledir...

"Evet geçti gitti. Su ister misin?"

"Bir sürahi bitti zaten zehirlenirim sonra Allah korusun!" dedim gülerek.

"Biraz öyle oldu. Al bakalım." Suyu içtim ve tekrar yatağıma uzandım.

"Anne gece lambasını yakarsan ve artık uyursan ben de artık uyuyabilirim. İyi geceler."

"İyi geceler." Kabusu düşündükçe  uyuyamıyorum. Çok korkunçtu. Böyle bir şeyin hayalini bile kaldıramıyorken gerçeğini düşünemiyorum...

                                                    (. . .)       

Ne ara uyudum ne ara uyandım bilmiyorum ama bir şekilde uyumuşum. Her yerim tutulmuş, sanırım sırt üstü hareketsiz bir şekilde uyudum. Kahvaltımı yaptım ve evden çıktım. Önce bizim evin yakınındaki kafeye doğru yürüdüm, sıcak şeyler içerim diye düşünmüştüm ama kapalıymış. O zaman öbür kafeye gideceğim. Yürümeye başladım ama kafe biraz uzak ve okul yolunun üzerinde olduğu için metrobüse bindim... Ve kafeye geldim, indim ve içeriye girdim.

"Merhaba, hoş geldiniz."

"Merhaba, hoş bulduk." dedim ve en köşeye oturdum. Garson yanıma geliyordu.

"Ne almak istersiniz?"

"Siz ne önerirsiniz."

"Bilmem ama sıcak çikolata favorimdir."

"Peki, o zaman ben bir tane senin favorinden almak istiyorum."

"Tamamdır, benim favorimden almak isteyen müşteri. Bir şey sormak istiyorum."

"Dinliyorum."

"Adınız nedir acaba."

"Başak. Sen?"

"İshak. Memnun oldum."

"Bende." Buradaki garsonlar sevdim, komikler!

"Sıcak çikolatanız geldi, afiyet olsun!"

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim." dedi ve gitti bende sıcak çikolatamı içmeye başladım.

"Hmm güzelmiş." Sıcak çikolatamı içerken kafeye giren çıkanlara da bakıyordum. Dolunay da buraya gelmişti.

"Ben bir sıcak çikolata almak istiyorum."

"Tamam, biraz oturup bekleyebilirsiniz." Neden bu kadar tatsızdı acaba.

"Günaydın!" diye bağırdım ama duymamazlıktan geldi.

"Günaydın!" Sağır mısın oğlum bi bakıp günaydın diyeceksin ya! Ama hiç böyle davranmazdıki o. Niye böyle yaptıki şimdi? İçeceğim bittiği için çıktım ve tekrardan okula gitmek için metrobüse bindim... Okulun bahçesine girer girmez herkes bana bakmaya başladı. Kendi aralarında fısıldaşıyorlardı. Oradan "İyi çocuğu bulmuş hemen kullanmaya başlamış!" diye biri bağırmaya başladı.

"Bundan ne beklenirdi ki zaten!" Ben ne yaptım ki? Eda yanıma geldi ve "Sinema çıkışı Dolunay seni metroya kadar taşıdığı için böyle diyorlar." Ne ama benim zaten hiçbir şeyden haberim yoktu ki! Demek bu yüzden Dolunay sabah bana böyle davrandı. Koşarak sınıfa doğru gittim. Sırama oturdum ve sadece boş boş duvara bakmaya başladım. Hiç kimseyi dinlemiyordum. O da geldi ve yanıma oturdu.

"Özür dilerim." dedim ağlamaklı bir ses tonuyla.

"Hayır kimsenin özür dilemesine gerek yok çünkü bütün bunlar bu salakların uydurduğu saçma sapan bir şey!"

"Ama bana sabah kafedeyken cevap vermedin."

"Sen orada mıydın?"

"Evet."

"Görmemişim, çok dalgındım." Bu gün nasıl geçecek bilmiyorum.

                                                     (. . .)  

"Yeter artık, kimse bu konu hakkında bir şey söylemeyecek. Konuşan olursa fena olur. Uydurduğunuz şeyleri kendinize saklayın." Dolunay en sonunda okul çıkışı patlamıştı. Haklıydı. Kimse konuşmadı ve herkes evlerine gitti. Bende metroya bindim ve gitmeye başladım. Neden sallanıp duruyoruz? Ah, hayır bir araba buraya doğru hızla ve kontrolsüzce geliyor!

"Aahh, kafam!" Her şey dün geceki kabusumdaki gibiydi...







Işık Perisi ve Ay IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin