16. bölüm

57 6 8
                                    

Inna-Love

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Inna-Love

OY VERMEYİ UNUTMAYIN 🌸

Ali'nin "Kimin yüzü dağılır belli olmaz." Demesiyle Buğra'nın ayağa yavaşça kalkması bir oldu. Emir ile Fırat'da kalkınca Buğra koluyla onları durdurdu. Yavaş adımlarla Ali'nin karşısına geçti. Ali gözlerini ondan ayırmadı.

"Dağıtsana." Dedi gülerek Buğra. Ali de bir adım attığında aralarına girdim tekrar. "Buğra lütfen." Dedim gözlerinin içine bakarak. Buğra başını indirip bana baktı. Bakışları yumuşadı ancak uzun sürmedi. Ali'nin konuşmasıyla tekrar ona döndü. "Miray çekil aradan!" Dedi yüksek sesle.

Buğra yumruğunu sıkarak belimden tuttu. Beni aradan çekip "ayırmaya çalışma, arada kalmanı istemem." Dedi. Kimse ne olduğunu anlayamadan arkasını dönüp Ali'nin yüzüne yumruk attı. Duru aralarına girmeye çalıştı ancak Turan izin vermedi.

"Ali!" Diyerek ona doğru yürüdüm. Ali ise kendini toparlayıp Buğra'ya yumruk attı. Buğra daha da sinirlenirken bahçede ki öğrencilerin bakışları bize döndü. "Buğra! Kesin şunu hemen!"

Birbirlerine yumruk atmaya başladılar. Araya girmek istedim fakat Fırat bana sarılarak tuttu. Buğra sert bir şekilde karnına vurduğunda "Buğra hemen şuan dur!" Diye bağırdım. Buğra, Ali'nin yakasını tutarken bana baktı. Bakışlarım da ki endişeyi görünce bir adım geriledi. Ali'yi bıraktı. Bu sırada hocalardan biri geldi.

Onlar müdüre giderken Fırat beni bıraktı. Duru yanıma geldiğinde geri kalan da yukarı çıktı. "Duru, benim yüzümden şimdi disipline gidecekler!"

"Abim yine yaptı yapacağını! Mahvetti çocuğu. Ali de az değil tabii."

Oflayarak sınıflara çıktık. Sıraya oturdum. Bu sırada bizimkiler yoktu. Sabah tanıştığım kızlar yanıma geldiler hemen. Seray saçlarıyla oynayarak "noldu aşağıda? Kavga mı ettiler?" Diye sordu.

"Evet."

"Vay! Senin için kavga etmişler!" Dedi Lale dedikoducu ses tonuyla. Ona cevap vermek yerine başımı sıraya koydum. Dersin ortasında kapı çaldı. İçeriye sırasıyla Buğra, Turan, Emir ve Fırat girdi. Yerlerine geçip oturdular. Buğra "Miray." Dediğinde arkamı dönüp yüzüne baktım. "Sakın benimle konuşmayın. Hiçbiriniz!"

Tekrar önüme döndüğüm de Emir sessizce bana baktı. Başımı koyarak dersi dinlemeye devam ettim. Ders Fizik olduğu için mutluydum. Hoca arkasını dönüp bana baktı. Önceki sınıfıma da bu hoca giriyordu.

"Miray, sana verdiğim ödev ne âlemde?"

"Bitirmek üzereyim." Dedim. Yalan söylüyordum çünkü sunum ödevimi unutmuştum. Hoca başını sallayarak devam etti derse. Yarın sunum yapacaktım.

Oflayarak nasıl halledeceğimi düşündüm. Başlamıştım ancak asla yarısına bile gelememiştim. Ders bittiğinde Duru'nun yanına gitmek için ayağa kalktım. Emir kolumdan tutarak beni durdurdu. Kolumu çekip gideceğim sırada sa önüme Turan geçti. Fırat da hemen yanında duruyordu. "çekilin." Dedim yüzlerine bakmadan.

portakal çiçeği TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin