Son Ders müzikti. Sesimin güzel oldugunu düşünen hocamiz bana her ders şarkı söylettirirdi. Ben yine her zamanki 'kabus başlıyo' diye içimden geçirirken Uğurun yanıma geldiğini farkettim. Oan kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu. "Bu ders ne söyleceksin?" diye soran Uğura "seni seviyorum " dedim. Uğur yüzüme" ne diyosun sen salak "der gibi baktı. "Şey.. Şarkının ismi seni seviyorum" hoşlandığımı bu şekilde söyleyebilirdim. Ama en yakın arkadaşım Melis, Özgeyle Uğur için kavga ederken ben burda hiç bişey olmamiş gibi Uğurun bana karşılık vermesini bekleyemezdim. Ben insanlara ne hissetigimi rahat bi şekilde söyleyemezdim. Hocanın beni tahtaya çağırdığını duyunca düşüncelerimi bi kenara bırakıp yürümeye başladım. Uğur Melisle konuşuyodu. Bana dikkat etmemişti veya etmek istememişti. Gözlerim bir an Ardaya kaydı. Arda, sırasında bişeyler karalıyordu. Ne yaptığını merak etmiştim. Ama şarkıyı unuttuğumu hatırladım.Şarkının nakarat kısmına geldiğimde Uğur bana bön bön bakıyodu. Ama Arda öyle değildi. Sevgi dolu gözlerle bakıyor ve bir yandan da sırayi karalamaya devam ediyordu. Arda dan hoşlanmıştım. Ama aşk başkaydı. Ben sadece Uğura aşıktım. Ondan başka birisi olmazdı olamazdı. Zilin sesini duyduğum an şarkı da bitmişti zaten. Sınıftan alkış sesleri yükselirken sanki sahneye ilk defa çıkan ve ciktigi gibi düşen sanatcilar kadar utanmistim. Siniftan cikarken Arda dikkatimi cekti. Sirasinda yaptigi seyi siliyodu ama neden siliyoduki.cok ugrasmisti o resimle ne cizdigini de merak etmistim off..." Ardaaa! " bi an bana döndü. "Efendim sima" ne diyecegimi bilmiyodum. " bugun biseyler yapalim mi?" kalbimle beynim farkli calisiyodu. " bi dakika bi telefon görüsmesi yapmam lazim." hafifce kafami salladim. Rezil olmustum. Kosarak okuldan ciktim. Arkamdan gelen Ardaya aldirmadan kosmaya devam ettim. 'Nasil olsa yarin haftasonu 2gun gorusmeyiz pazarteside hatirlamiyo gibi yaparim bi sekilde kurtulurum' bu fikir mantikli gelmisti.telefon rehberinden melisin ismini bulup telefonu acmasini bekledim." alo canim " sesi cok neseli geliyordu. "Nerdesin?" uzun bi sure ses vermedi. " uğurla bi kafedeyiz gelmek istermisin?" melis bunu bana simdi soyluyordu. Bide en yakin arkadas olucakti. "Orda misin?" bi an gitmeliyim diye düşündüm. 'Belki uğurla konusma şansım olur diye gecirdim içimden' "evet nerde kafe bana mesaj atarsin " gelen mesaja baktim. Cok uzak deildi kafe.
Taksiden inerken kafeye bakiyodum. Onunden gecmistim ancak hic iceriye girmemistim. Girise dogru adim attim. İceriye girdigimde pahali bi yer oldugu anlasiliyordu. İceriye göz gezdirdim. Melisi ve Uğuru göremeyince " bakar misiniz?" garsona seslendim ama duyan yoktu. Dısardan bakildigimda zengin olmadigim cok netti. Belki de duymazliktan geldi. Elime telefonu aldigimda sarjimin bitmek uzere oldugunu gordum. Bir bu eksikti. Zaten ne zaman ihtiyacim olsa ya şarjin biter yada kontürün, lanet olasi telefon. Melisin çantasi bi masada duruyodu.masaya doğru ilerledim. Kimse yoktu. Lavaboya gidebilecegini düşündüm. Kendi cantami da masaya birakip lavaboya gittim. Kapi aralikti. İceriye baktigimda direk ayna gozukuyodu. Yansimaya baktigimda melis ve ugurun orda oldugunu gordum. Kizlar tuvaletinde uğurun ne işi var di ki! Kapiyi ittirmemle ugur ve melisin bana donmesi bir oldu. Gördügüm manzara karsisinda hayretler icinde onlara bakiyodum. Ugur ve melis öpüşmüştü ve ben ne yapacagımı sasirmistim.Yorum ve votelerinizi bekliyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEĞİM
DragosteMelis, özge ve Sima'nın Uğura olan aşkı ve sonradan oluşan büyük nefret ve heyecanın hikayesi... "Benden hiç bu kadar nefret etmemiştin minik kelebeğim." "Bana kelebeğim deme!!!"