KELEBEĞİM

9.bölüm

Odama vuran güneş ışıklarıyla açtım gözlerimi. Yatakta yatmaya devam ederken gece olanlar aklıma geldi. Ardanın benim için yaptıkları o kadar fazlaydı ki... Telefonu komidinin üzerinden alarak bildirimlere bakmaya başladım. Tabiki de boktan şeyler haricinde başka bişey yoktu.
Whatsappa girerek Arda nin profiline baktım. Off çok tatlı çıkmıştı. Durumuna gözüm kaydı. "Kelebeğim yazısı ve üzgün surat" bu neydi şimdi. Ben olabilir miydim. Ahh evet bana kelebeğim diyordu. Ama neden üzgün surat vardı? Bunu sormayı ne kadar istesemde elim yazmaya gitmiyordu. Neyden korkuyordum ben. Ardanın bana olan duygularından mı, kendimden mi?
Düşüncelerimi bölen alarm sesi oldu. Her sabah alarmı erteleyen ben, bu sabah alarmdan önce kalktım. 10 dakika boyunca esneyip gerildikten sonra banyoya ilerledim. Banyonun lambası açıktı ama neden kimse yoktu. "Anneee " ses gelmedi belki de biyere gitti. Banyoya girip kapıyı kilitledim.

****
"Günaydınnnn" gülerek bizimkilerin yanına gittim. Arda da ordaydı. Bir an göz göze geldik. Bakısları o kadar farklıydı ki. Yanına giderek ne olduğunu sordum. " seni özledim kelebeğim" bağırarak söylemesindeki amaç neydi? Sınıftaki bütün gözler bize dönmüştü. Ardaya ne oluyo der gibi baktım. "Unuttun mu sevgiliyiz." off unutmuştum pot kırmamam gerekiyordu." bende seni çok özledim aşkım." dudağına ufak bir öpücük kondurdum. Sınıftan Ooo sesleri yükselirken bi kaç kız yanımıza geldi. "Arda bu sürtükle çıktığına inanmiyorum. Bunu mu kendine layık görüyosun!" kızın saçını yolmak istesemde tuttum kendimi. "Ona sürtük diyemezsin ve bu durum hiç kimseyi ilgilendirmez. Kendi sorunlarınızla ilgilenin önce. Ve sevgilime sürtük diyeceğine evdeki eteğini bi gün giymeyi dene." son söylediği laf zoruna gitmiş olacak ki sırasına dogru gitti. Görüs alanıma giren Uğur son derece ciddi duruyordu. Yanıma gelip kolumdan tuttuğu gibi beni sınıftan çıkardı. Ardayı sanırım 2çocuk tutmuştu. Şuan Uğurla beraber boş bir sınıfa gelmiştik. "Sen o piçle mi çıkıyosun!" burnundan soluyordu. Korkuyorum bu halinden. "E-evet, ayrıca seni ilgilendiez bu!" cesaretim karşısında kendime hayran kaldım.

"Bak o çocukla hemen ayrılıyorsun, yoksa.. "
" yoksa ne ha ne! Beni daha fazla üzmene izin vermicem. Sana aşık olduğumu bile bile gözümün önünde melisle öpüştün. Senden artık nefret ediyorum. Seni severek aptalığın en büyügünü yapmışım. Ben ardayı seviyorum. Beni, bizi rahat bırak!"
Tamam der bi şekilde kafasını salladı. Bu muydu yani. Pislik herif. Kosarak sınıfa ilerledim. Ders baslamıştı. Matematikciyi görünce derse girmemeye karar verdim. Lavaboya en iyi yerdi. Kötü olan her durum icin lavabo kurtarıcıydı. Klozetin kapağını kapatıp üzerine oturdum. Tabikide filmlere özenmedim. Sadece oturcak yer yoktu değil mi?

****
Eve geldiğim gibi üzerimi değiştirip yatğıma yayıldım. Son 3 derse girmeden eve gelmiştim. Herkes merak etmiştir diyerek telefonumu elime aldım. Sessizde olduğu icin aramaları ve mesajları görmemiştim.
27 Mesaj 14 arama
Aramaların çogu melisten di. Mesajlarda da sadece melis ve arda vardı.
Bugün her zamanki yerde 3te orda ol. Arda ya bi açıklama yapmam gerektiğini anlayıp tamam geç kalmam yazarak gönderdim.1saatim vardı. Hemen kot pantolonumu ve tişortümü giyerek mutfaga gittim. Bir kaç sey atıştırdaktan sonra telefonumu alıp evden çıktım.

****

Kafeye girdiğimde karşıda duran Ardayı gördüm. Yanına gittiğimde yüzü çok tuhaftı. Daha selam bile demeden Arda konusmaya başlamıştı. İlk defa bu kadar ciddiydi. Agzından çıkan sözler ne kadar içimi acıtsada sustum. Devam ettikçe içimdeki öfke kabarıyordu.Daha fazla duramayacağımı anlayıp ayağa kalktım. Son kez yüzüne baktım. Gözyaşlarım akmak için zorluyordu beni. Kafeden tam çıkacakken ardanın sesiyle olduğum yerde durdum.
"Özür dilerim minik kelebeğim"

~ARDA~

Simanın kafeye girmesiyle üzerime gelen suçluluk duygusu beraberinde korkuyu da getirmisti. Keşke en basından itibaren böyle bir seye kalkışmasaydım. Masaya oturunca direk konuşmam gereken konuyu açtım. "Sima bu oyun artık bitti. Ben Uğuru seven bir kızla oyundan da olsa sevgili olamam. Sana en başında böyle bir teklif sunmamam gerekiyordu. Ama yapamadım işte. İtiraf etmek gerekirse hoslanmıştım senden. Bana olan güvenin herseyin üstüne çıktı. Ben gerçekten özür dilerim. Başkasına ait olan birisine sevgilim diyemem." Sima boş gözlerle yüzüme bakıyordu. Sustu. Dakikalarca sustu. "Lütfen birsey de hatta vur bana ne istersen yap ama susma nolur..."
Masadan kalkıp son kez yüzüme baktı. Bu sefer boş bakan gözleri dolmuştu. Hiç bişey demeden kafenin çıkışına dogru ilerledi. Sustu. Tokat atsaydı bu kadar koymazdı belki. Pişmanlığımı son kez dile getirdim. "Özür dilerim minik kelebeğim"

~Sima~

Arda nın dediklerini aklımda türlü türlü hallere sokuyordum. Başkasının olana birisine sevgilim diyemem...
Ben kimindim. Daha doğrusu ben kimim. Gözyaşlarıma daha fazla direnemedim. Boğazıma kadar aktı tuzlu su gözlerimden...
Rehberde sürtük arkadaşım olarak kayıtlı olan Melisi aradım.

"Melis be-ben çok kötüyüm. Buluşalım mı?"

"Tamam bize gel ağlama lütfen."

"Peki görüşürüz"
Bu kızla dertleşmek çok iyi geliyordu. Uğurla yaşadığı şeyler ne olursa olsun hatasını anlamıştı. Ben o günü unutup melisle olan arkadaşlığıma devam ettim. Melis iyi kızdı. Sadece fazla erkek meraklısıydı. Kapı zilini çaldığım an kapı açıldı.
"Sima aglama geç içeri anlat noldu?"
Arda nın söylediği her seyi aynı şekilde anlattım. Melisin verdiği tepki, benim verdiğim tepkiyle çok zıtti.

"Vayy pezevenk. Böyle biseyi nasıl yapabilir ya. Uğurunu sikeyim. Bak kesin bu Uğur Ardayı tehdit etti. Arda da göt korkusundan bunları söyledi. Yaa nolur üzülme başka erkek mi yok sen iste ayağına getiriyim." son dediği şey içimi burkmuştu. Ben başka erkek istemiyodum. Ben Uğuru istiyodum. Ama Arda kalbimde Uğurun olan yeri azaltıp kendine yer açmıştı. Ardaya güvenmiştim. Artık bundan sonra ayaklarıma da kapansa affetmem onu. Melisin bağırısıyla yerimde hopladım. Elinde benim telefonum vardı ve birisi arıyordu. Telefonu elime aldım ve o arıyordu.
Uğur...

Duygusal bir bölüm oldu sanırım. bundan sonra biraz heyecan olucak. Bölüm ile ilgili yorumlarınızı bekliyorum...