Not: Medyadaki kitabın yazılma sebebi kendi şarkılarından biridir bölümle (isteğe bağlı sonu hariç) dinlenmesi gerekmez.
İyi okumalar ballarım🌙...
°°°
Justin;
Saatlerdir uçurduğum uçağı biraz önce aile şirketlerimizin binalarından birine indirmiştim. Buraya gelirken ne kadar sinirli olduğumu anlatamam.
Altarafı en sevdiğim tek erkek kuzenim Max'i sırf ben Londra'dayken beni aradı diye öldürmeyi düşünmüştüm tüm yol boyunca, ne var bunda değil mi?
Ama işte beni asıl kızdıran şey araması değil, yere inip şirketin kapısında fakir imajı vermek için kullandığı kamyonet külüstürüyle beklerken uğruna tam tamına neredeyse dört saat aralıksız uçurduğum o acil aramanın sırf kendi arkadaşlarıyla buluşmam için olduğunu öğrenmemle çıldırdım.
"Max!.. Seni bu kamyonetle şehir köprüsünden atmamam için bana sadece bir neden ver! Tek geçerli bir neden?!"
Asfalta uzanan merdivenlerden sinirli sinirli inerken aracın arka kasasına valizimi öyle hınçla attım ki, ufak bir gürültü çıkmış, kapıdaki şirket güvenliklerinin gözlerini üstümüze çevirtmiştim.
Hava biraz serin ve saat sabah dokuz civarıydı. Gri, çirkin demir yapılarla dekore edilmiş kapısında yapay denecek kadar koyu yeşil bitkilerle binanın önünde bir tek biz vardık. Etrafta kimsecikler yoktu. Sürekli bizi izleyen gözlerin yakında yaptığımız en ufak hareketi bile büyükbaba Alexander'e uçuracaklarından hiç şüphem yoktu şuan.
"Sakin ol, Justin," dedi Max beni yatıştırmak isteyerek. "Bu benim için çok önemli lütfen mahvetmeden önce bir daha düşün. Arkadaşlarım seni bizzat yakından görmek istiyorlar sende sürekli çeşitli seyahatlerdesin. Ne yapmalıyım yani, onlara söylediğim yüz yalana bir tanesini daha mı ekleseydim? Bu seferlik durumu alttan al, benim için... Üstelik seni hangi saate ararsam arayayım; kuşkusuz aynı tepkiyle geri dönüş yapacaktın bana."
Karşımda elleri iki yanında aşağı rahat sarkmış vaziyette, kaslı kollarına bol açık mavi bir gömlek, üstüne lacivert siyah küçük kare karışımlı ciddi kravatıyla duruyorken onu oracıkta sokak ortasında boğabilirdim.
Altına siyah kemerli lacivert kumaş pantolon giymiş, sol göğsünede şirket içinde kullanılan üstünde adı yazılı beyaz unvan kimlik kartıyla karşımda en nefret ettiğim haliyle dimdik duruyordu. Siyah saçlarını geriye taramış uzunluklarını da gözlerden saklıyordu. Siyah irisleri bana yalvaran baksa da, eminim asla oralı bile değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİTOMİ ~ 9, Tilkinin Kayıp İncisi
Fantasyİlk yaratılandan sonra yüzyıllardır doğan fakat kuyruklarında hiçbir zaman kavuşamayan Bölge Efendileri, sonuncu doğan Marise Hilal ile yeni dönemine başlamayı dört gözle beklemektedir. Ancak yeni Bölge Efendisi bu görevle birlikte bir devrimci olma...