törenin kurbanıyım

buda benim hikayem acımı yoksa mutlumu bilemedim

Kendi ailem mutsuzluğumu göremedi görmek istemediler ama iyi değildim intaar etmeyi düşünüyordum ama diğer dünyada nasıl hesap verecektim ya canım çok yanarsa korkuyordum Sabah oldu annem uyandırdı sabah sekizde alışverişe gideceksin seni almaya gelecekler anne tek başımamı gideceğim dedim annemse evet herkes tek başına gidiyor senin gibi bekar kızları var o sana yardımcı olur dedi kalk hazırlan dedi kalktım elimi yüzümü yıkadım dişlerimi fırçaladım kırmızı elbisemi giydim sadeydi üzerinede trençkot giydim krem şal krem sandalet giydim annem gel yemek ye birazdan gelirler dedi bir bardak çay içtim iştahım yoktu hiç tanımadığım insanların içinde yalnız olacağım ellerim titriyordu anne çocuk gelmez heralde dedim annemde yok abisi yengesi kız kardeşi gideceksiniz dedi telefonla babamı aradılar geldik diye annemle aşağıya indik abisi yengesiyle tanıştım kız kardeşiyle tanıştım annem eve gitti kardeşi arabaya bindirdi yan yana oturduk elimi tuttu emirin abisi emiri nasıl aşık ettiysen seninle evlenebilmek için annesini babasını karşısına aldı seni çok seviyor inşallah bir ömür boyu mutlu olursunuz dedi yalandan güldüm mutlu gibi davranıyordum içimde ki ateşi görseniz bide alışverişe gittik ilk abiye seçtiler zümrüt yeşili baştan aşağı taş olan balık modelinde bir abiye seçtim şalimi aldık topuklu seçtik emir kız kardeşini aradı nerdesiniz oraya geliyorum diye kardeşi abi söylemeyeceğim gelmemelisin dedi Emir benim karım asıl size ne oluyor diye bağırdı kardeşide nerde olduğumuzu söyledi orda denediğim topuklular güzel değildi diğer mağazaya gidelim dediler ordan çıktık kapının önünde emir vardı ne oldu bitti mi dedi abisi yok topuklu seçilecek yüzük seçilecek daha dedi Emir tamam hadi gidelim dedi ben kız kardeşinin yanında yürüyordum abisi yengesi önde yan yana yürüyordu emirde onların yanındaydı ona bakmıyor ve uzak duruyordum yüzünü görünce midem bulanıyor du iğrenç pislik gözümde karardı ben nasıl evleneceğim bununla karaktersiz emir, arkasına baktı durdu bizimle beraber yürüdü kız kardeşini çekip ortaya girdi yani yanıma elimi tuttu hemen çekmeye çalıştım öyle sıkı tutuyordu ki parmaklarım ucu kan toplamıştı yani kızardı ve soğuk oldu elim canımı acıtıyor du durdum onlar yürüyorlardı emir bırak görecekler emir ayıp utanıyorum dedim Emirse benle yatarken utanmıyordun karım olduğunu bildiğin halde restorantta sevgilinle herkesin içinde el ele tutuşuyordun bana gelince utanıyorum salak mı var karşında ağlamaya başladım öyle ofkeliydi ki emir elim acıyor parmaklarım kırılacak emir bırak dedim kardeşi arkasını dönüp bizi gördü ağladığımı hemen yanımıza geldi abi bıraksana kızın elini dedi Emirse sen git geleceğiz arkadan dedi kız kardeşini dinler mi emir gitti kız kardeşi emir sevgilinin eli daha güzel deme öptümü elimi dudağını bedenini he söyle diye bağırdı herkes bize bakıyordu emir yalvarırım bırak yeterince acı çekiyorum zaten bırak beni lütfen dedim emir bıraktı elimi lavoboya gitmeliyim dedim emir tamam şurada var lavabo avmdeydik elimi tekrar tuttu eğer sesini abimlerin yanında da çıkarırsan parmaklarını kırarım senin duydun mu dedi normal tuttu elimi diğer tuttuğunda kan akışım durdu resmen lavoboya gittim kapının önünde bekledi beni elimi yıkadım toparladım kendimi sonra çıktım ödüm kopuyordu ama emir yine tuttu elimi yapışık ikiz gibi geziyorduk abisi aradı kuyumcu bulduk gelin diye yerlerini söylediler emir konuşmuyordu bile benimle öfke sinirden başka birşey yoktu gözlerinde kuyumcuya girdik abisinin yanında bile bırakmıyordu elimi yerin dibine girdim ama karşıda çıkamıyordum yüzüklerimizi seçtik (daha doğrusu hangi model isterdin diye soruldu emir hemen siz gösterin ben seçeceğim dedi modelini emir seçti kendinede yüzük seçti parmağıma denetip duruyordu abisi Sude beğensin sende kendine beğen dedi yok ben seçeceğim diyip elime diğer yüzüğü taktı bir tanesini beğendi çok şükür elime taktı bu çok güzel dedi kendinede beğendi ödeyip çıktık onlar önde yürüyordu emir elimi bırakmıyordu bu yüzük parmağından çıktığını görürsem yüzük parmağını kırarım dedi sesimi çıkarmadım yemeğe gittik benle emirin yengesi ve kız kardeşi bı masada oturduk emirler abiside bı masada oturdular yemek yedik kız kardeşi niye ağlıyordun diye sordu bende el ele tutuşmak istemiyordum abin de elimi bırakmıyordu utanmaktan yerin dibine girdim sizin yanınızda elimi çekince parmağım acıdı oyüzden bide bugün düğünüm oluyormuş gibi hissediyorum ağlamaya meyilliyim biraz dedim yengeside evet senin durumunu bende yaşadım insana tuhaf geliyor alışacaksin elbet dedi yemek yedik kuaföre gittik Emirde kendini hazırlamaya gitti makyajımı yaptılar şalimi yaptılar akşam olmuştu emir geldi video çektiler herkes çıktı yalnız bıraktılar bizi oturdum Emire bile bakamadım emir yanıma oturdu ne Güzel olmuşsun karıcığım ama bu güzel yüzüne de vücudunda yazık olacak dedi senden nefret ediyorum iğreniyorum senden elbet kurtulacağım dedim kalktım çıktım odadan düğün salonuna gidelim artık dedim emirde arkamdan geldi elimi tuttu çektim elimi yine sıkı tuttu ben sana ne dedim seni uyarmadım mı dedi odaya gittim kapıyı örttüm emir elimi hissetmiyorum bırak dedim oda kolumu sıkıca tutup duvara doğru itti emir bir daha bırakmayacağım elini söz veriyorum evleneceğim dedim sözümü tuttum yine tutacağım başka çarem yok zaten bugün üzerime gelme en azından Emir dedim gözyaşlarım aktı bıraktı yüzümü sildim düzelttim çıktık düğün salonuna gittik gelin odasına gittik emir kardeşini çıkarttı odadan kapıyı kilitledi üzerime geldi dudağıma yapıştı benim karımsın sen sadece benim diye belimden tutuyordu emir bırak dedim dinlemiyordu emir bırak Emirse durdu koltuğun üzerine oturdu bende karşısındaki koltuğa oturdum ne yapıyorsun sen kendine hakim olamıyorsun dedim kapı çaldı giriş yapacağız diye bende aynadan makyajımın bozulduğu yeri sildim elimden tuttu çıktık girişimizi yaptık dans müziği çaldı dans ettik emir sadece biz varmişiz gibi davranıyordu vücuduna yapıştırdı nerdeyse beni kulağına emir lütfen ne yapıyorsan yalnızken yap herkes izliyor dayanamıyorum dedim biraz mesafe koydu aramıza yüzükler takıldı boynuma altın taktılar kurdeleyi kestiler ağlamamak için zor tuttum kendimi