10

9 1 0
                                    

"Elinden geleni yaptın bravo!" dedi Yoongi gülerek, spor salonun önündeki masaya çöktük. "Çok yoruldum ama" dedim mırıldanarak, "Kaç saattir buradasın?" dedi merakla. "2 saat oldu" dedim mırıldanarak, "İyi olmuş git dinlen şimdi" dedi gülerek. "Havuza girme kararı aldım" dedim ona bakarak, "Git kafa dağıt canım" dedi ve göz kırptı. 

"Akşama maça gelecek misin?" dedi merakla, "Sanmıyorum" dedim mırıldanarak. "Gel be mal" dedi gülerek, "Bakarız" dedim yüzümü buruşturarak. "Ben gideyim bari sana kolay gelsin" dedim ona öpücük atarak, onu arkamda bıraktım ve odama adımladım. "Neredeydin kız?" dedi Chaeyoung diziyi durdurarak, "Spordaydım" dedi çantamı yere atarak. "Havuza gidiyorum gelecek misin?" dedim ona bakarak.

"Ay gelirim!" dedi ve yataktan fırladı, pembe bikinilerimi çıkardım. Onları giydim ve çantama bir şeyler attım, "Fotoğraf çekilelim bari" dedi gülümseyerek. Beraber aşağıya adımladık, karşımızda Taehyung ve Jungkook havuz içinde voleybol oynuyordu.

Sanki onları görmemiş gibi yaptık ve şezlonga adımladık, havlumu serdim ve yattım. "Neden selam vermedik?" dedi Chaeyoung bana bakarak, "Ne bileyim" diye mırıldandım. "Sen hala Taehyung'dan şüpheleniyor musun?" dedi merakla, "Yok Chaeyoung ben öyle sanmışım" dedim ona bakarak.

"Nasıl sanmışsın?" dedi mal gibi bana bakarak, "Öyle sanmışım fakat yokmuş öyle bir şey" dedim mırıldanarak. "Nereden çıkardın bunu?" dedi gözlüğünü çıkararak, "Gördüm Chaeyoung sen fark etmedin mi?  sarı kızlarla takılıyor oradan oraya sürtüyor" dedim sinirle ona bakarak.

"Ya zaten doğru kişi olduğundan değil de yani bence o sarışınlarla gönül eğlendiriyor" dedi geri yatarak, "İstediğiyle gönül eğlendirebilir" dedim ve bende arkama yaslandım. "Sen üzülmüyorsan sorun yok" dedi kolumu sıkarak, "Böyle konular üzmez beni" dedim ve gözlüğümü takarak.

Arkadan hafif müzik açtık ve dana gibi yatmamıza devam ettik, "Hop hop hop uyanın!" diye cırlayan ses duyunca gözlüğümü çıkardım. "Ne oluyor?" dedim saçlarımı düzelterek, "Size içki getirdik uyanın" dedi Taehyung ayaklarımın ucuna oturarak. "Teşekkürler" diye mırıldandı Chaeyoung karşısında kazık gibi dikilen Jungkook'un elinden içkiyi alarak.

"Yorgunsun sanırım" dedi Taehyung gülümseyerek, "Biraz" diye mırıldandım. "Sabah spora gittin mi?" dedi tekrar bana sorarak, "Evet gittim ama şimdi dinleniyorum" dedim gülümseyerek. "Dinlen dinlen akşama maç var" dedi gözlüğünü çıkararak, "Gelecek misin?" dedi tekrar hevesle.

"Gelmem her halde" dedim içkimi kenara koyarak, "Neden? bizi desteklemeyecek misin?" dedi Taehyung modu düşerek. "Gelmemi mi istersin?" dedim salak gibi bakarak, "Evet tabii ki Jennie!" dedi heyecanla. "Ben gelmezsem de gelenler olur lan baksana tenisçi kızlar falan" dedim mırıldanarak, "Saçmalama sen gel yine de" dedi beni ikna ederek.

"Düşünürüm" dedim gülümseyerek, "Bu maçı da alırsak diğer maç garanti!" dedi Jungkook anırarak. Kafamı oraya çevirdim, "Umarım kazanırsınız" dedim gülümseyerek. "Kazanacağız!" dedi Taehyung hırsla ayağa kalkarak, "Güveniyorum size" dedi Chaeyoung gülümseyerek. 

Ardından beş dakika falan durdular ve gittiler, "Neydi bu şimdi?" dedi mal gibi bana bakarak. "Ne bileyim" dedim ve telefonda gezindim, "Galiba gitmemizi istiyorlar" dedi bana bakarak. "Nereye?" dedim sırıtarak, "Maça" dedi mal gibi bakarak.

"Bakarız" dedim ve yüzümü buruşturdum, "Neden gitmek istemiyorsun?" dedi sinirle ayağa kalkarak. "Tenisçi kızlar falan biliyorsun aramız bozuk" dedim mırıldanarak, "Ha sen Taehyung'u kıskanıyorsun" dedi beni sinirlendirerek. "Saçmalama!" dedim bende sinirle oturarak, "Tamam tamam ben anladım Jennie" dedi ve yerine geri oturdu.

"Tamam gidelim amına koyayım" dedim bende sinirlenerek, "Gidelim tabii ki" dedi Chaeyoung zaferle gülerek. Ardından odamıza çıktık ve duş aldık, kızlar kıyafet bakarken ben yatakta yatıyordum. Nayeon'un telefonunu alıp milletin hesabına baktım, Taehyung'un yanındaki sarı kızı buldum.

Kızın hesabi aşırı güzeldi, her türlü yerde fotoğrafı vardı. Benim hesapta üç tane sikik fotoğrafım varken kızın on beş tane pozu vardı, sayfayı yeniledim ve kız hikaye attı. Girip baktım, Taehyung ile içki içerken fotoğraf atmış kalp koymuştu. Sinirle gözüm kör oldu, "Ne oldu be götüme benzedin?" dedi Chaeyoung bana laf atarak.

"Yok öyle modum düştü" dedim bende ve dolabıma gittim, şort ve Brezilya forması geçirdim. Saçımı tepeden at kuyruğu yaptım, çantama bir boklar soktum. Sırt çantamı taktım ve geri yatağa atladım, "Hazırız" diye mırıldandılar.

Hızlıca basketbol sahasına adımladık, arkada bir yere oturduk. Etraf kalabalıktı, maç başlayınca Taehyung'u izledim. Gerçekten yetenekliydi, güzel oynuyordu. Maçı ufak bir farkla kaybettiler ama galiba o kadar önemli değildi çünkü çok üzülmemişlerdi. Maç çıkışı sahaya çağırdılar bizi ve fotoğraf çekildik, Yoongi ile poz verdim ve kendi hesabıma attım. "Haydi gidelim kızlar" dedi Joohyun ve beraber havuzun yanındaki oturma yerlerine gittik. Buraya geldiğimizden beri takımca ilk defa beraberdik, "İlk defa gerildim" dedi Joohyun. Merakla ona baktım, "Neden?" dedi Lisa ortaya atlayarak. "Bu sefer ki rakibimiz güçlü eğer kaybedersek dokuz puanımız gidecek diğer maçı üç sıfır almak zorunda olacağız" dedi Joohyun bizi de strese sokarak.

"Stres olmayın daha maça bile çıkmadık güzel hazırlanırız" dedi Jisoo hepimize destek olarak, "Gelin eskisi gibi kumsal da oynayalım" dedi Seulgi gülerek. Hepimiz bu fikri onayladık ve kumsala koşturduk, kafamıza göre takımlar yaptık ve maça başladık. "Haydi!" diye anıran Joohyun ile maça başladık, eskiye göre daha güçlü hissediyordum kendimi.

Biraz oynadıktan sonra kızlara su almak için büfeye ilerledim, Joohyun kredi kartını vermişti. İçeriye girdiğimde Taehyung ve Sooyung beraber dışarıya çıkıyorlardı, Taehyung ile göz göze geldik. "İyi akşamlar" dedim mırıldanarak, "Sana da Jennie nasılsın?" dedi Taehyung fakat ben yanlarından kaçıp gitmek istiyordum.

"İyidir siz?" dedim gülümseyerek, "Öyle geziniyoruz" diye mırıldandı. "Size iyi eğlenceler o zaman görüşmek üzere" dedim ve yanlarından geçip gittim, suları aldım ve hızla kızların yanına gittim. Kartı verdim ve kendimi yere attım, nedense sinirim bozulmuştu. Kızlar yorulduğu için maça devam etmedik ve odalara dağıldık.

Nayeon hemen uyumaya giderken Chaeyoung duşa girdi, kafamdaki düşüncelerle duramazdım. Sporcu kıyafetlerimi giydim ve odadan çıktım, spor salonuna gittim. Suyumu ve telefonumu yere koydum ve koşmaya başladım, uzun zamandır boks yapmıyordum koştuktan sonra oraya gidecektim. 

Yarım saat koştuktan sonra telefonum çaldı, "Alo!" dedim uzaktan seslenerek. "Jennie neredesin be!? gel yürüyelim uyku tutmadı" dedi Yoongi bağırarak, "Spor salonundayım!" dedim anırarak. "Delirdin mi amına koyayım saat üç buçuk! tamam geliyorum" dedi ve kapattı, bende boks torbasına gittim. Eldivenlerimi giydim ve eskiden bana öğretilen hareketleri yapmaya başladım, "Sen cidden delirdin" dedi gelip yere oturarak. "Kafam doluydu" diye mırıldandım, "Böyle mi boşaltıyorsun? kızım ne oldu be?" dedi merakla.

"Sana bir şey soracağım bana dürüst ol" dedim ona bakmadan, "Sor" diye mırıldandı. "Taehyung ile Sooyoung sevgili mi?" dedim ve uzun bir süre iç çekti, "Sevgili değiller kanka açık ilişki yaşıyorlar" dedi sinirle. "O ne be?" dedim ona bakarak, "Yani manita gibilerde diğer insanlarla da sevişiyorlar saçma sapan bir şey" dedi mırıldanarak.

"Bunu öğrendiğim iyi oldu" dedim yanına oturarak, "Neden?" dedi bana bakarak. "Ondan uzaklaşma kararı aldım" dedim gülümseyerek, "İlk arkadaş olduğunuzu duyduğumda bunu düşündüm, sizi anlaşamazsınız sanıyordum fakat anlaştınız. Hatta baya uydunuz birbirinize ama Taehyung böyle biri uzaklaşmak en mantıklısı" dedi omzumu sıkarak.

"Haklısın seni dinlemeliydim" dedim sırıtarak, "Hatırlıyor musun eskiden tenis oynuyorduk" dedi bana bakarak. "Açıksa oynayalım" dedim ona bakarak, "Gidip bakabiliriz" dedi ve beni kaldırdı. Beraber tenis kortunu açtırdık, güvenlik abi anamıza sövüp uyumaya giderken eşyalarımı yere koydum.

"Aynı uyarıları sana Jongin zamanı da yapmıştım" dedi topu atarak, "Ama Jongin bu kadar değildi" dedim mırıldanarak. "Jaebum ile fuckbudy'din Jennie!" dedi ben topa bir tane geçirince, "Siktir et eskiyi" dedim ve bana gelen topu geri attım.

"Eminsin" dedi gülerek, "Ben aklıma koyduğumu yaparım Yoongi" dedim ve topa koştum. "Biliyorum Jennie" dedi ve attığım topa koştu, biraz daha oynadıktan sonra yere oturduk. "Güneş doğacak" dedi gülerek, "Uyuma vakti" dedim ve beraber odalarımıza dağıldık.

Challengers- TaennieWhere stories live. Discover now