Challengers- Taennie

11

Kaşındıran çorabımı yukarıya doğru çektim, Lisa saçımı o kadar gergin toplamıştı ki başım şimdiden ağrıyordu. Maçtaydım bu sefer kenarda değildim bu beni daha da geriyordu, koçun hareketinden sonra saha da yerimizi aldık. Joohyun ilk defa bu kadar gergindi, sakince ona gülümsedim.

Düdük çalınca maç başladı, güzel ilerlerken birden sayı kaybetmeye başladık. Kendimi yerden yere atmaktan her yerim ağrıyordu, koç mola alınca kenara adımladık. "Güzel başladık bu hal ne! toplayın kendinizi!" diye anırıyordu fakat ben onu dinleyecek halde değildim. 

Tekrar maça adımlayınca odaklandım, ilk seti kaybettik. Stresle kenara oturdum, elime gelen soğuk suyu içtim. Stresle tekrar maça adımlarken nedense kaybedeceğimiz içime doğmuştu. İkinci seti kazansak da bir fayda etmemişti, maçı kaybettiğimiz düdükle belli olunca kendimi koşarak soyunma odasına attım.

"Orospu çocukları!" diye sinirle ayağımı metal dolaba geçirdim, kızlar arkamdan içeriye girdiler. Kendimi onlardan önce duşa attım, sinirden ağlamayalı uzun zaman oldu. Duştan çıktım ve kıyafetlerimi giydim, "İyi misin?" dedi Chaeyoung beni görünce. "Biraz daha" dedim mırıldanarak, "Gel saçını öreyim" dedi ve yanına adımladım.

"Demek ki daha fazla çalışmamız gerekmiş" dedi Nayeon karşıma oturarak, "Kaç puan kaybettik?" dedi Chaeyoung merakla. "Altı puan" diye mırıldandı Joohyun, "Bir daha ki maç daha zor geçen sene bizi eleyen takımla biliyorsunuz" dedi Joohyun yanıma oturarak. "Maça dört gün var hepimiz düzgün çalışalım" dedi bizi motive ederek.

Saçım örülünce ayaklandım, çantamı doldurdum ve kızları bekledim. Sahanın bahçesine adımladık, Namjoon'lar oradaydı. Boş boş dikildim, "Jennie" diye bir ses duyunca kafamı çevirdim. "Efendim" dedim Taehyung'a bakarak, "Gelsene" dedi elini uzatarak, elini tutmadan ilerledim.

Az ilerideki banka oturdum, "İyi misin?" dedi merakla bana bakarak. O ayakta dikilirken ben oturuyordum, "Daha fazla çalışmam gerektiğini anladım" dedim mırıldanarak. "Çalışırsın ama bugün elinden geleni yaptın" dedi omzumu sıkarak, "Teşekkürler" dedim ve gülümsedim. "Geçen akşam beni çok takmadın" dedi beni sorguya çekerek, "Yanında kız vardı" diye mırıldandım. "Arkadaşımdı" dedi mırıldanarak, "Neyse ne Taehyung bu konu hakkında tartışmayacağım modum düşük" dedim konuşmaya bile halim yoktu. 

"Haklısın kusura bakma" dedi samimice gülümseyerek, "Planın var mı?" dedi merakla. "Dinleneceğim yarın kalkıp çalışmalıyım" dedim ve ayaklandım, "Anladım iyi dinlenmeler o zaman" dedi ve bunu deyince onu arkamda bırakıp kızların yanına gittim.

Jisoo sevgilisiyle vedalaştıktan sonra odalarımıza gittik, Nayeon balkonda annesiyle konuşuyordu. Chaeyoung ise dizi açmıştı, kapı çalınca hepimiz meraklandık. "Ben baktım" dedi Chaeyoung ve ilerledi, "Kim gelmiş!?" diye anırdım. "Taehyung gelmiş seni görmek istiyor" dedi salak salak sırıtarak.

Yataktan kalktım ve kapıya gittim, "Efendim?" dedim merakla. "Gel beraber yürüyüş yapacağız" dedi sırıtarak, "Dinleneceğim demiştim sana" dedim mırıldanarak. "Hayır Jennie böyle depresyona girmene izin veremem acil giyin gel!" dedi beni içeriye ittirerek. Odama gittim ve kapşonlu üst giydim, altımda da bir şort geçirdim.

"Ben çıktım" dedim ve telefonumla dışarıya adımladım. "Ne yapacağız?" dedim merakla, "Köşede bir bisikletçi buldum bisiklet alıp gezelim" dedi omzumu sıkarak. "Ben yorgunum süremem" dedim ona bakarak, "Ben süreceğim zaten canım" dedi göz kırparak. Bisikletlerin yanına gittik gittik, Taehyung halletti ve krem rengi bir bisikletle geldi.

"Atla!" dedi ve bende bisiklete bindim, "Tutun bakalım" dedi ve ilerledik. Kumsalın kenarında gezerken güzel hissettim, şapkam açıldı ve rüzgarı hissettim. "Şurada oturalım mı?" dedi iskeleyi göstererek, "Olur" dedim inerek. Beraber oraya adımladık, Taehyung çöktü ve sigara yaktı.

"Bir tane versene" dedim ona bakarak, hırsla kafasını kaldırdı. "Ne?" dedi mal gibi, "Bir dal ver" dedim tekrar ona bakarak. "Saçmalama" dedi sinirlenerek, "İçmek istiyorum Taehyung" dedim salak gibi. "Bir tane var başka yok" dedi ve uzattı, "Biliyorum" dedim ve yaktım. Sigara dumanı ciğerime inince eskiyi hissettim. Eskiden çiş yaparken bile içerdim, "Özledin her halde" dedi gülerek. "Biraz" dedim ve göz kırptım, sigara bitene kadar konuşmadık, "Daha iyi oldun mu?" dedi merakla. "Çok değil ama çalışmalıyım" dedim mırıldanarak, "Yarın çalışacaksın işte" dedi beni gaza getirerek.

"Çalışacağım" dedim ve gülümsedim, "Yoongi ile tenis oynamışsınız" dedi beni keserek. "Evet severim tenis oynamayı" dedim ona bakarak, "Bir ara oynayalım seninle" dedi saçını düzelterek. "Sooyoung ile artık konuşmuyoruz" dedi beni ufaktan keserek, "Üzüldüm neden?" dedim ona bakarak.

"Boş ver salak salak olaylar" dedi mırıldanarak, "Arkadaşına anlatmayacak mısın?" dedim sırıtarak. "Her boka laf söylüyordu" diye mırıldandı, "Seviyorsan bunlar normal gelirdi sana" dedim ona bakarak. "Demek ki yeterince sevmemişim" dedi saçını düzelterek, "Nasıl yani sevmediysen neden sevgili oldun?" dedim merakla. "Sevgili olmadın takıldık" dedi beni düzelterek, "Anladım olsun umarım herkes için iyi olur" diye kolpa attım.

"Sen bana neden soğuk yaptın?" dedi beni dürterek, "Soğuk yapmadım eğer yanında kız varsa yanına gelmem ben senin" dedim ona ciddi ciddi bakarak. "Artık yok ikimiziz" dedi ve ben sorgulama moduna geçtim, "Tekrar yakın arkadaş mı olalım istiyorsun?" dedim ona bakarak. 

"Arkadaş? sen ile ben arkadaş mıyız?" dedi ve benim gözlerim kocaman açıldı, "Neydik biz Taehyung?" dedim merakla. "Arkadaş mıydık sence?" dedi ve bende sorgulamaya girdim, "Evet bir ara sorguladım Taehyung, biz neyiz diye? ama biz asla olamayacak iki insanız!" dedim sinirle ondan uzaklaşarak. "Neden Jennie?! daha denemeden böyle konuşuyorsun?" dedi meraka bağırarak, "Farkında değil misin? "Sooyoung ile açık ilişki falan yaşamışsın ben öyle biri miyim Taehyung?!" dedim sinirle bağırarak.

"Denemeye korkuyorsun" dedi sessizce, "Korkmuyorum Taehyung sadece sana güvenmiyorum" dedim ayağa kalkarak. "Arkadaşım olarak sana güvenirim ama ilişki konularda asla güvenmem" dedim kendimi düzelterek. "Şöyle yapalım sizin şu önemli maçınız geçsin o zaman konulaşım tekrar çünkü senin aklını karıştırmak istemiyorum" dedi ayağa kalkarak. 

"Gel otele gidelim" dedi elini uzatarak, elini tutmadım ve kalkıp ilerledim. Bisikletle otele ilerledik, "İyi uykular" dedi gülerek. "Sana da" dedim ve odama gittim, kapıyı açtım ve yatağıma girdim.