12

4 0 0
                                    

İki gündür götü başı dağıtmış bir şekilde spor yapmıştım, odamdan spor salonuna şeklinde iki gün geçirmiştim. Maçta geberene kadar yerlere atladığım için maç sonunda yerde oturdum, kalkamıyordum. "Jennie kalk fotoğraf!" sesini duyunca Joohyun beni kaldırdı, takımla fotoğraf çekildik. Fotoğraf çekildikten sonra soyunma odasına girdim, eşyalarımı aldım odamda duş alacaktım.

Kızlarla otele adımladık, odama girdim ve koşarak duş aldım. "Yemeğe gidiyoruz hazırlan!" dedi Nayeon, karşı çıkmadım kırmızı elbise giydim ve saçlarımı sadece taradım. Yüzüme az bir şey sürdüm ve çantamı doldurdum. Kızlarla odadan çıktık, "Güzel bir yere gidiyoruz buradan foto patlar" dedi Lisa gülerek.

Karşıdan gelen ve lacivert takım giyen Taehyung ile göz göze geldim, baya yakışıklı olmuştu. Restorana adımladık, deniz kenarındaki bir yere oturduk. Işıklar falan çok güzeldi, karşıma oturan Yoongi ve Taehyung'a baktım. Bana soru sorarlar korkusuyla kafamı çevirdim, sohbet baya eğlenceliydi ama ben aşırı yorgundum. 

"Hey Yoongi bir işe yara ve bizi fotoğraf çek!" dedi Lisa telefonu ona vererek, "Tamam be!" dedi ve Lisa ile bizi fotoğraf çekmeye başladı. Poz verirken Taehyung izliyor diye utanmıştım, "Bakalım" dedim telefonu elime alarak. "Güzelmiş kızım bunlar atalım" dedi Lisa bana göstererek, "Aynen" dedim ve sohbeti değiştirdim. 

"İyi misin?" dedi Taehyung bana bakarak, "İyiyim" diye mırıldandım. "Pek öyle gelmedi" dedi sırıtarak, "Ne gibi?" dedim salak gibi bakarak. "Yüzün düşük" dedi saçını düzelterek, "Yorgunum" dedim mırıldanarak. "Kollarından belli" dedi işaret ederek, morarmış kollarım gerçekten kötüydü. "Kötü duruyor mu?" dedim yüzümü buruşturarak, "Hayır hatta baya havalı" dedi göz kıparak. "Teşekkürler" dedim ve kıkırdadım, ardından Taehyung'a bakmadım. Kızlarla bir şeyler hakkında konuştuk fakat cırtlak bir ses kafamı kaldırmama sebep oldu.

"Aman tanrım! Taehyung nasılsın? konuşalım mı biraz?" dedi Sooyoung bize salak salak bakarak, "Olur" dedi Taehyung ve siktirip gittiler. Yüzüm düşmüştü, kötü hissetmiştim. Galiba asla Sooyoung gibi olmayacaktım, o çok güzeldi. Erkeklere göre çekici bir kızdı fakat ben soğuk nevalenin tekiydim. 

Üzüntüyle yerimden kalktım ve tuvalete gittim, keşke bu hissi hiç düşünmeseydim. Sadece sporuma odaklansaydım, içerisi kalabalık olunca kendimi dışarıya attım. Diğer tarafta manzaraya bakan yere ilerledim, kendimi yetersiz hissetmek bok gibiydi.

"Jennie? Nereye kayboldun?" dedi Taehyung arkamda dikilerek, "Annemle konuştum" dedi yalan atarak. Gelip yanımda dikildi, "Neyin var?" dedi bana bakmadan. "Yorgunum" diye mırıldandım, "Tek yorgunluk değil bu Jennie başka bir olay var" dedi bana bakarak. "Boş ver Taehyung eskiden yaptığım gibi bir tek voleybola odaklanmalı ve böyle boş şeyleri düşünmemeliyim" dedim ona bakarak. "Aklın karışık biliyorum, bana güvenmiyorsun ama bunu çözmek istiyorum" dedi bana dönerek. 

"Sana güvenmiyorum asıl sebebi benim gibi biriyle olacağına inanmıyorum Taehyung arkadaş olarak uyumlu olsak da biz sevgili işlerini beceremeyiz" dedim ona dönerek, "Nereden biliyorsun beceremeyeceğimizi? Hem neden seninle olmayayım Jennie saçmalama!" dedi bana bağırarak.

"Korkuyorsun" dedi mırıldanarak, "Evet çünkü üzülmek istemiyorum!" dedim onu ittirerek. "Seni üzmeyeceğim Jennie" dedi tekrar kendine çekerek, "Şöyle yapalım bir deneme yapalım bir kaç gün deneyelim zaten zamanla alışacağız" dedi elimden tutarak. "Tamam ama ben yavaş ilerlemek istiyorum" dedim gözlerine bakarak, "Tamam ben her şeye uyarım!" dedi gülerek.

Ardından ortadan kaybolduğumuz belli olmasın diye geri içeriye girdik. Lisa bizi İnstagram'da paylaşmıştı, "Telefonunu alabilir miyim?" dedim Lisa'ya bakarak. Lisa bir şey demeden verdi, Sooyoung'un hesabına baktım. Cidden model gibiydi, neden sürekli kendimi kıyaslıyordum bilmiyordum.

Telefonu masaya geri koydum, Taehyung'a baktığımda gülerek bana baktığını gördüm. Bizimkiler bara geçme kararı almıştı ama ben yorgundum o yüzden otele dönecektim, Joohyun ile otele adımladık. O odasına giderken bende odama girdim, kapı çalınca kızlar geldi sandım. "Selam!" dedi Taehyung gülerek, "Sen gitmedin mi?!" dedim ona bakarak. "Yok seninle kalmak istedim" dedi içeriye girerek, "Uyuyacak mısın?" dedi yatağıma oturarak. "Yok üstümü değiştirip boş boş oturacaktım" dedim gülerek, "O zaman beraber!" dedi ve beni güldürdü.

Pijamalarımı çıkardım ve ona döndüm, "Balkona geç ben üstümü değiştireyim, makyajımı sileyim gelirim" dedim ve banyoya gittim. Yüzümü yıkadım ve üstümü değiştirdim, hızlıca balkona gittim, "Maçta çok iyiydin" dedi beni överek. "Teşekkürler" dedim mırıldanarak, "Bir şey soracağım" dedim bana bakmasını sağlayarak.

"Söyle" dedi saçını düzelterek, "Ama cevap vermek istemezsen" diye mırıldandım. "Sor Jennie" dedi yüzünü buruşturarak, "Sooyoung sana ne dedi?" dedim utanarak. "Tekrar barışsak olur mu dedi bende şuan beğendiğim başka biri var mümkünse bir daha konuşmayalım dedim" dedi bana dönerek.

"Anladın biraz saçma bir soru oldu ama" diye mırıldandım, "Ben cevapladım şimdi sende benim istediğimi yapar mısın?" dedi gülümseyerek. "Ne istiyorsun?" dedim gülerek, "Kucağıma gelir misin seni sevmek istiyorum" dedi ve gözlerim kocaman açıldı. "Gelmek istemezsen sorun yok" dedi kendini düzelterek.

Biraz durdum ve ayağa kalktım, tuhaf geliyordu. Gidip bacaklarına oturdum, kollarımı boynuna sardım. "Galiba biraz yaptım" dedi sessizce konuşarak, saçlarımı düzeltti ve kollarını belime sardı. "Galiba yaptın" dedi gözlerime bakarak, "İlk arkadaş olalım dediğimizden beri seni beğeniyordum ama arkadaşlığımız bozulur diye hep korktum" dedi gözlerime bakarak. 

"Ben uzun süre hissetmedim bunu ama bir gün Yoongi sayesinde anladım" dedim ona bakarak, "Piç Yoongi! ama en azından anlamışsın" dedi gülerek. "Söz verelim aramızda ne olursa olsun arkadaş kalacağız" dedim ona bakarak, "Tabii ki kızım" dedi gülerek.

"Yavaş gidelim dedin ama şuan seni öpsem?" diye mırıldandı ve onu beklemeden ben öptüm, öpücüğüme hemen karşılık verdi. Hızlı hızlı öpüşürken duraksadık, "Gerçekten bu anı baya bekledim" dedi gülerek.

"Jennie! amına koyayım!" diye bir cıyaklama duyunca balkonun kapısında dikilen Chaeyoung ile bakıştık, hemen kucağından kalktım. "Hay Chaeyoung kusura bakma odana girdim şuanlık bu olanlar aramızda kalsa" dedi Taehyung arkadaşıma, "Tamam tamam çık çık!" dedi kolundan tutup sürükleyerek.

Utançtan sandalyeye oturdum, "Jennie! Bu ne? Kızım ne oluyor?" dedi karşıma oturarak. "Biz sevgiliyiz" dedim kafamı kaldırarak, "Tamam da nasıl?!" dedi cırlayarak. "Daha maçtan üç gün önce benden hoşlandığını söyledi ama dikkatin dağılacak maçtan sonra konuşalım dedi konuştuk işte" dedim ona bakarak, "Hay amına ya! ulan cidden sevgilisiniz yani!" dedi Chaeyoung.

"Evet Chaeyoung sevgiliyiz" dedim bıkkın bir şekilde, "Of Jennie inanamıyorum sen onca sene Jongin'den sonra manitacılığa tövbe et sonra Taehyung ile sevgili ol!" dedi şokla arkasına yaslanarak. "Bir şekilde tövbeyi bozmamız gerekiyordu" dedim gülerek, "Seviştiniz mi?" dedi ve gözlerim yerinden çıktı. "Saçmalama! daha yeni sevgili olduk" dedim mırıldanarak, "Taehyung hakkında bir şeyler bulalım bari" dedi Chaeyoung gülerek.

"Sooyoung'un hesabına baksana ne güzel model gibi benim hesabı da öyle yapalım mı?" dedim ona bakarak, "Bakayım hesabına" dedi ve telefonunu çıkardı. "Senin hesabın daha samimi hayatım be!" dedi Chaeyoung bana gülerek, "Sen bu kızı mı kıskandın?" dedi merakla. "Saçmalama! sadece güzel kız" dedim mırıldanarak.

"Saçmalama Jennie sen daha güzelsin! Siktir et" dedi bana sarılarak, ardından yataklarımıza yatıp uyuma kararı aldık. Bu maçı halletsek de önümüzde daha beş maç daha vardı, sağlıklı bir şekilde devam etmeliydim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 09 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Challengers- TaennieWhere stories live. Discover now