Mutlu sonlar bize uğrar mıydı? Peki ya masallar? Masalda gibi hissedebilir miydik kendimizi? Peki peki, masallarda da katiller var mıydı? Masallarda da kötüler cadılar yerine anne babamız mıydı?
***
"Aldırma," Kaşlarımı çatarak baktım bu sefer gözle...
Size bir özel bölüm yazmışım var yaaaa, hele sonu mükemmel!
SAKIN BÖLÜM KISA DİYE ŞİKAYETÇİ OLMAYINNNNNN, Adı üstünde Özel Bölüm...☺️🤗
Yeni bölüm hakkında şunu söyleyebilirim ki, yeni bölüm 23 Haziran akşamı, saat 20.30'da gelecekk😘
BİR DUYURUM DAHA VAARR! KIZIL ÇALIKUŞU'NU ÇİZGİ STUDİO UYGULAMASINDA DA YAYINLIYORUM, ORADA DA DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUMM, AZ ÖNCE İLK İKİ BÖLÜMÜ ATTIM... DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUMM CANLARRRR..
Keyifli okumalar!
OY VERMEYİ, BOL BOL YORUM YAPMAYI VE TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN ÇALIKUŞLARIM ☺️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YAZAR ANLATIM...
SU NORMAL ODAYA ALINMADAN YİRMİ DAKİKA ÖNCE...
Toprak zorla doktordan izin alıp sadece on dakika görme hakkını kazandı doktordan. Giydi su yeşili kıyafetleri, yanına çöktü Su'yun.
"Su," dedi derin bir nefes alıp. Gözleri yine doldu. Bu duruma hâlâ alışamamıştı; sürekli ağlamaya, bu kadar duygusal olmaya alışamamıştı. "Su canım acıyor. Oğlumuz var, sen yoksun. Sen varsın, oğlumuz yok. İkiniz bir odada yoksunuz, Su. Uyan, yalvarırım uyan. Korkuyorum ben, Su. Yalnız kalmaktan korkuyorum. Sensiz kalmaktan korkuyorum." Gerçekten de korkuyordu. Korkuyu iliklerine kadar hissediyordu. Sanki korkunun elleri varmışta, onu boğuyormuş gibi hissediyordu. Sevdiği kadın uyanmadan da o eller çekilmeyecekti boğazından. Bunun farkındaydı.
Derin bir nefes aldı genç adam, sevdiği kadına bakarken. Bir kere gözlerini açmasına muhtaçtı, bir kere o mavi gözleri görmeye hasretti. Oğlu gelmişti dünyaya, sevinmeliydi belki de ama sevinemiyordu. Sevdiği kadın bu haldeyken oğlunun doğmasına sevinemiyordu. Toprak bir kalbe kiracıydı. Kalbin sahibi Su'ydu. Toprak ise o kalbin kiracısı.
Sevdiği kadının ellerini tuttu Toprak. Buz gibiydi elleri. Toprak'ın elleri de buz gibiydi. O an kendi ellerinin sıcak olmasını ve Su'yun soğuk ellerini ısıtabilmeyi diledi. Sonra bu dileğini sesli bir şekilde dile getirdi.
"Keşke ellerim sıcak olsaydı da ellerini ısıtabilseydim," dedi kısık bir sesle. Hemen ardından gözünden bir yaş düştü. "Bir senin yanında ağlarken bu kadar rahatım. Bir senin yanında bu kadar açığım. Ben bir senin karşında tüm çıplaklığım ile rahatla durabiliyorum, Su." Bir oydu onun içini gören, bir o ve oğlu vardı canından kıymetli. Bir Su uyansın istiyordu, bir de oğlunu arada cam olmadan görmek ve kucağına almak.
Birden bir ses duydu Toprak. Güçsüz bir öksürük sesiydi. Dolu dolu olan gözlerini Su'ya çevirdi hemen. Kirpiklerinin kıpırdadığını gördü ve kaşlarını çattı, Toprak. İçinde bir umut, bir heyecan belirdi. Su yavaş yavaş gözlerini araladığında Toprak bir hışım ayağa kalktı ve Su'yun iyice yanına geldi.
"Su? Su beni görüyor musun sevgilim? Bebeğim duyuyor musun beni?" Su Toprak'ın kıpkırmızı olan gözlerine baktı baygın gözlerle.
"T...Toprak," dedi kuruyan dudakları ve kuruyan boğazına inat zorlukla. Toprak eğilip Su'yun başını öptü.
"Ben doktor çağırayım. Uyandın ya sen, doktor çağırayım." Eli ayağına dolaşmış bir halde odadan çıktı.
"Doktor! Uyandı! Sevgilim Uyandı!" Yüksek ve gür sesiyle tüm koridoru inletecek şekilde bağırdı ve sevgilisinin yanına geçti tekrar. Eliyle sevdiği kadının yumuşacık saçlarını okşadı. Su baygın gözlerle Toprak'a bakarken içeri bir doktor ve iki hemşire girdi. Hemşirelerden biri Toprak'ın yanına geçip, "Beyefendi çıkmanız gerekiyor. Doktor muayenesini yapacak," dediğinde Toprak bir kere daha Su'ya baktı ve hemşireye dönüp başını salladı. Odadan çıktığında arkasından kapanan kapının sesi çalındı kulaklarına.
Ne olur, diye geçirdi içinden genç adam. Ne olur bir şey olmasın. Su'yun dayanacağına inanıyordu. Onu ve bebeğini bırakmayacağına inanıyordu.
Birden doktor odadan çıktı. Toprak direkt doktora döndü hâlâ kırmızı ve dolu olan gözleri ile.
"Ne oldu? İyi değil mi?" İçinde öyle büyük bir umut vardı ki oğlunun adı için bir fikri bile oldu.
"Merak etmeyin," dedi sarı saçlı kadın doktor. "Durumu gayet iyi, normal odaya alınacak şimdi. Tekrar geçmiş olsun," güldü Toprak. Doktor gözden kaybolduğunda istem dışı bir kahkaha çıktı dudakları arasından. Sonra kahkahalar atmaya devam etti. Gözlerinden yaşlar akarken kahkaha atmaya devam etti. Bir iki hemşire geçerken ona baktı ve iyi olup olmadığını sordu, Toprak ise sadece kahkahalar atarken başını salladı. Delirmemişti, sadece çok mutluydu. Kahkahalarınıdurdurduktan saniyeler sonra yoğun bakım kapısı açıldı ve sedyeyle Su çıktı odadan. Gözleri yarı açıktı, baygın bakıyordu. Toprak hızla yanına gitti ve elini tuttu. Gülümsedi sanki az önce kahkaha atarak ağlayan o değilmiş gibi.
"T...Toprak oğlum..." Yorgun olduğundan zorlukla konuşuyordu.
"Oğlumuz çok iyi güzelim, merak etme. Ufacık ama çok güçlü, tam bir savaşçı gibi." Tüm yorgunluğuna rağmen Toprak'ın oğlu hakkında bu dediklerine gülümsedi, Su.
"Hastayı odaya alıp dinlenmesini sağlayacağız, izninizle." Diyerek sedyeyi sürükledi hemşireler. Toprak öyle arkalarından baktı kısa bir süre. Baktıktan sonra onları gözden kaybetmeden peşlerinden gitti.
Alçin'in dinlendiği odanın iki oda ilerisine götürdüler sedyeyi. Sedyeyi yerleştirdikten sonra Toprak Su'yun yanına gidip oturdu. Su uyumuştu bile. E tabi, yorulmuştu da. Dinlenmesi iyi olurdu. Su uyurken Toprak onu izlemeye koyuldu. Kısa bir süre izler sonra gidip Alçin'e haber verirdi ama önce sevdiği kadını izlemek istiyordu. Çünkü gerçekten çok izlemişti.
İzledi, izledi, izledi... Tam on beş dakika izledi. Ama ona yetmemiş olacaktı ki iki dakika daha izledi. Su uyanmayınca ayağa kalktı Alçin'e haber vermek için. Su'yu normal odaya aldıklarını söyleyecekti Alçin'e. Kapıya kadar gittiğinde adımları duraksadı. Arkasına dönüp Su'ya bir kere daha baktı. Bu sefer bakma nedeni ona duyduğu özlem değildi; onu duymasını diledi çünkü şimdi söyleyeceği şeyi Su uyanıkken yüzüne bakarak söyleme cesareti yoktu. Yaptığından pişman değildi ama yine de yüzüne bakarak söyleme cesareti yoktu...
"Senin babanı ben öldürdüm, Su. Sana elini kaldırıp vurduğunda ona 'keşke geberip gitsen," demiştin ya, o yüzden öldürdüm."
Bölüm nasıldı sizce? Peki sonu😂
***
Ben size küstüm, kanala gelmiyonuzzz!😓
O kadar WhatsApp kanalı açtım, gelmedinizz... 16 kişiyiz yaağ..
Neyse bu kadar dram yeter
Yeni bölüm 23 Haziran akşamı saat 20.30 da gelcekk bilginizeee
